Erişilebilirlik

T Hücreleri Corona Virüsüne Yanıt Olabilir mi?


Uzmanlar bir taraftan antikorların Corona virüsüne karşı bağışıklık kazandırmadaki rolünü araştırırken, bir taraftan da bağışıklık sisteminde var olan T hücrelerinin, hastalığa karşı koruma sağlayıp sağlamadığı üzerine çalışıyor.

Yapılan son araştırmalara göre, Corona virüsüne yakalanıp atlattıktan sonra test sonuçları negatif çıkan bazı hastaların, bağışıklık sistemlerinde COVID-19 enfeksiyonuna karşı T hücrelerinin arttığı gözlemleniyor.

T hücreleriyle COVID-19’a karşı bağışıklık arasındaki ilişkiye dayalı araştırmalar henüz dar kapsamlı. Ancak uzmanlar şu ana kadar elde edilen bulguların, hastalığı hafif bir şekilde ya da belirti göstermeden atlatanların, bağışıklık sistemlerindeki T hücreleri sayesinde yeniden enfeksiyondan kurtulduğu görüşünde.

Bu da, COVID-19’a karşı geliştirilecek etkili bir aşının antikor üretiminin yanı sıra T hücrelerini de devreye sokması gerektiği ve geliştirilecek tedavilerde de bu hücrelerin etkisi olabileceği öngörüsünü güçlendiriyor.

Bir virüs, enfeksiyonla savaşan akyuvarlar dahil vücudun ilk savunma mekanizmalarını geçtiğinde, bağışıklık sisteminde diğer koruma tepkileri devreye giriyor ve bünye virüsü hedef alan yeni hücreler üretiyor. Bunlara, virüsü tanıyarak onun etrafını saran ve hücrelere girmesini engelleyen antikorların yanı sıra T hücreleri de dahil. T hücreleri de hem virüsün kendisini hem de virüsün etkilediği hücreleri öldürebiliyor.

Corona virüsü pandemisi altıncı ayına girerken dünya çapında salgına yakalananların sayısı 12 milyonu geçti. Antikorların bu virüse karşı kazandırdığı bağışıklığın uzun süreli olup olmadığı ise hala netlik kazanmış değil. Bu durumda, viral enfeksiyonlara karşı koruma sağlayan T hücrelerinin COVID-19’a karşı etkisi daha da önem kazanıyor.

Fransa ve İsveç’ten araştırmalar umut verdi

T hücrelerinin COVID-19’a karşı bağışıklık kazandırdığı sonucuna ulaşılan çalışmalar arasında Fransa’da 8 kişilik aile üzerinde yapılan bir araştırma ve İsveç’te 200 kişi üzerinde yapılan bir araştırma da yer alıyor.

Fransa’daki henüz uzman değerlendirilmesi yapılmayan araştırmaya göre Corona hastası olan akrabaları ile yakın temasta olan aile bireylerinin altısının bünyesinde T hücre kalkanı oluştu ama hastalığa karşı antikora rastlanmadı.

İsveç’teki araştırmada da hastalığı hafif geçiren ya da hiç semptom göstermeyen hastalarda, antikor üretimi bir yana T hücrelerinin Corona virüsüne karşı mücadele ettiği belirlendi.

Hafız hücreleri

T hücrelerine odaklanan bilimadamları uzun vadeli bağışıklıkla ilgili yanıtlar bulmayı da umuyor. Bağışıklık sistemi herhangi enfeksiyon ya da aşılamadan sonra, bazı hücreleri hafızasında tutuyor. Böylelikle gelecekte kişi aynı hastalığa yakalandığında bu hafıza hücrelerini kullanıyor.

Hafızadaki T hücrelerinin oranını ölçmek de karmaşık bir süreç. Özellikle de bu T hücreleri lenf bezlerinde ya da bedendeki diğer erişilmesi zor bölgelerde bulunuyorsa. Üstelik bu hücrelerin yapıları epey farklılık gösterebiliyor.

California’da bulunan La Jolla Enstitüsü Bulaşıcı Hastalıklar ve Aşı Merkezi, 2015 ile 2018 yılları arasında depoladığı kan örneklerinde, yeni tip Corona virüsüne tepki gösteren T hücrelerine rastladı. Bu da geçmişte soğuk algınlığına neden olan diğer Corona virüsü çeşitlerine karşı vücutta gelişen T hücrelerinin, yeni tip Corona virüsüne karşı savaşa yardımcı olmasını sağlayabilir.

Birçok ülke, kandaki antikor seviyelerini ölçen testlerle, hastalığın belirtilerini hiç göstermemiş olanlar da dahil kaç kişinin virüse yakalandığını ölçmeye çalışıyor. Ancak uzmanlar antikor oranlarıyla virüse maruz kalma oranı arasında bir bağlantı olup olmadığı konusunda henüz bir sonuca ulaşmış değil. Hangi bağışıklık sistemi hücrelerinin birleşiminin kayda değer bir koruma sağlayacağı da bir başka soru.

XS
SM
MD
LG