Suriye’nin Lazkiye ve Tartus kentlerinde çoğunluğu Alevi olmak üzere yüzlerce sivilin katledildiği saldırılar sebebiyle, binlerce Suriyeli Lübnan’a kaçmaya başladı.
Lübnanlı yetkililerin açıklamalarına ve ülke basınında yer alan haberlere göre, bir hafta içinde Lübnan’a kaçan Suriyeliler’in sayısı 10 bine yaklaştı. Bazı Suriyeliler'in kaçak yollarla sahil bölgesinden Lübnan’a geçtiği belirtiliyor.
Çoğunluğunu Aleviler’in oluşturduğu yeni göçmenlerin Lübnan’ın Akkar, El Heysa, Talbira, el-Mesudiye gibi sınıra yakın bölgelerdeki yerleşim birimlerine dağıldığı belirtiliyor. Suriyeli göçmenlerin bir kısmı, akrabalarının veya yakınlarının evlerine sığınırken bazı boş kamu binaları da geçici kamplara dönüştürüldü.
Lübnan, Suriye’de 2011’de başlayan iç savaşla birlikte Suriye’den kaçanların sığındığı ülkelerden biri oldu. Resmi rakamlara göre, yaklaşık 1 milyon, iddialara göre en az 1,5 milyon Suriyeli’nin yıllarca yaşadığı ülkede göçmen sayısının fazlalığı nedeniyle geçtiğimiz yıllar içinde birçok gerilim, çatışma ve saldırı meydana geldi.
8 Aralık’ta Esat yönetiminin devrilmesinin ardından Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, 120-130 bin göçmen ülkesine döndü. Ancak Aleviler’in yoğun olarak yaşadığı Lazkiye ve Tartus kentlerinde 6-7 Mart tarihlerinde yaşanan çatışmalar ve Alevi sivillere yönelik saldırılar sebebiyle Lübnan, bir kez daha hayatını kurtarmaya çalışan Suriyeliler’in sığınağı oldu.
Lübnan’a sığınanların büyük kısmını Aleviler oluşturuyor ancak Lübnan’a gidenler arasında geçtiğimiz yaz yaşanan ve aylarca süren İsrail-Hizbullah çatışmalarından dolayı Suriye’ye kaçan Lübnanlılar’ın da olduğu belirtiliyor.
Yeni göçmenlere boş bina bulmak bile zor
Lübnan’da İsrail’in aylarca süren şiddetli hava saldırıları sebebiyle Güney Lübnan’dan yaklaşık 1,5 milyon insan kaçmıştı. Ağır yıkım sebebiyle hala bu insanların çok büyük bir kısmı köylerine, kasabalarına dönemedi. Göçmenlerin bir kısmı yakınlarının yanlarına sığınırken bir kısmı da okullara, kamu binalarına, spor tesislerine yerleştirildi.
Suriye’den kaçanları yerleştirmek için uygun bina bulunması konusunda şimdiden zorluklar yaşamaya başlayan Lübnan’daki yardım kuruluşları, sayının artması halinde zaten çok kötü olan insani durumun iyice ağırlaşmasından endişe ediyor. Derin bir ekonomik krizle yıllardır boğuşan Lübnan’da siyasi istikrar da hala sağlanamadı. Bu nedenle İsrail-Hizbullah savaşı döneminde Lübnanlılar’a yönelik temel sağlık hizmetleri bile çökme noktasına gelirken yeni göç dalgasının, mevcut krizi daha da derinleştirebileceğine dair yorumlar yapılıyor.
Suriye’den kaçanlar için şimdilik sınıra yakın yerleşim birimlerindeki boş binalar, kullanılmayan veya az hasarlı okullar mülteci kamplarına dönüştürüldü.
Lübnanlı yetkililer uluslararası yardım kuruluşlarına destek verilmesi için çağrıda bulunmaya başladı ancak henüz bu çağrılarına karşılık verilmediği belirtiliyor. Şimdilik yeni göçmenlerin ihtiyaçları yerel halk ve bölgedeki küçük yardım kuruluşları üzerinden sağlanıyor ancak göçmenler arasında çok sayıda çocuğun ve yaşlının da olması imkanları kısıtlı bu yardım kuruluşlarını zorluyor.
“Geri dönmeye korkuyorlar”
Lübnan basınına konuşan Suriyeli göçmenler, birbirinden korkunç hikayeler anlatıyorlar. Çok kısa bir sürede yanlarına çok az eşya alarak kaçmak zorunda kalan Suriyeliler’in birçoğu infazlara şahit olduklarını söylüyor. Lübnan basınında yer alan haberlere göre, evinde birkaç gündür her an öldürülmeyi bekleyenler de var ailesinin büyük kısmının infazına şahit olan da.
Ahmed el-Şara yönetimine güvenmediklerini belirten göçmenlerin bir kısmı, Suriye’ye dönmeye korktuklarını belirtirken bir kısmı da BM ve uluslararası garanti sözkonusu olmadıkça dönmeyeceklerini söylediler.
Geçiş dönemi Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şara Reuters’a verdiği röportajda Lübnan’a sığınan Suriyeliler’in dönmesini sağlamak için heyetler gönderildiğini söylemişti ancak Lübnan basınına konuşan Suriyeliler dönmeme konusunda en azından şimdilik kararlı.
Forum