2012 yılında Suriye’deki Esad rejiminden kaçarak iki kızı ve eşiyle birlikte Türkiye’ye yerleşen Gülnar Hajo, Suriye’deyken resimli çocuk kitapları yazarı ve yayımcısı olarak çalışıyordu.
Esad rejimine karşı oldukları için Suriye’de yaşamanın çok zorlaştığını, bu yüzden 4 yıl önce Şam’ı terk etmek zorunda kaldıklarını anlatan Hajo, Türkiye’ye geldikten sonra burada yaşayan Suriyeli çocukların, kendi dillerini konuşan çocuklarla biraraya gelip oyun oynayacağı, iyi vakit geçireceği bir mekana ihtiyaç duyduklarını görmüş.
Fatih’te kiraladığı bir binayı atölyeye çeviren Suriyeli yazar, burada Suriyeli çocukların yaşadıkları sıkıntıları unutturmak, onların yaralarına merhem olabilmek adına bir yıl önce açtıkları binada hizmet vermeye başlamış.
Her gün Suriyeli minik sığınmacılarla iki saat vakit geçiren Hajo, onlara bu atölyede Arapça hikayeler okuyor, onlarla oyun oynuyor ve resimler çiziyor.
Gülnar Hajo, birçok yönden yara almış Suriyeli çocukların, burada bulundukları iki saat içinde kendilerini diğer çocuklar gibi iyi hissetmelerini sağlamaları için elinden gelen her şeyi yaptığını belirtiyor.
Hajo, bazı Suriyeli çocukların normal bir yaşantı sürdüğünü ancak bazılarının ise evlerini, arkadaş çevrelerini değiştirdiklerini, bu yüzden kendilerini mutsuz, baskı altında hissettiklerini gözlemlediğini anlatıyor. Burada minik Suriyeliler'e, kendi dillerinde kitaplar okuduğunu ve birlikte faliyetler yaptıklarını anlatan Hajo’ya göre çocukların ana dillerinde duydukları, öğrendikleri her şey onların hayal dünyası ve kişisel gelişimi için çok önemli.
Suriyeli çocuk kitabı yazarı, Suriye’deki savaş ortamına tanık olmuş çocukların çok tedirgin olduklarını, bu durumun onları çok yaraladığını anlatıyor. Yüksek bir ses duyduklarında hemen korktuklarını ancak çocukların diğer insanlara nazaran bu sorunlarını çözmenin, problemlerini atlatmanın daha kolay olduğunu sözlerine ekliyor. Onlarla resimler çizerek, oyunlar oynayarak ve onların kendilerini ifade etmelerine olanak sağlayarak onlara psikolojik destek verdiğini ve burada onlarla iki saat mutlu bir şekilde, yeni şeyler öğrenerek vakit geçirdiklerini ifade ediyor. Gülnar Hajo, burada bulunmanın onların özgüvenini arttırdığını da sözlerine ekliyor. Bazen Türk çocukların da geldiğini ve bunun onlara iyi geldiğini anlatıyor.
Çocuklar için kurulan bu atölyeye gelen Mahmoud Fuad El Sae, IŞİD'in kontrolünde olan Der Zor kentinden 7 ay önce Türkiye’ye anne babası ve7 kardeşiyle birlikte gelmiş. Burada bulunduğu için çok mutlu olduğunu söyleyen küçük çocuk şunları anlatıyor:
“Burada kitaplar okuyoruz. Masallar dinliyoruz. Resim yapıyoruz. Burada her şey çok güzel ve bu çalışmalara katıldığımda kendimi çok mutlu hissediyorum. Bir tane resim yaptım bu resimde anlatmak istediğim, çok uzaklarda güzel ülkem Suriye var. Ancak umutlarımız da çok uzakta.”
Suriyeli aileler, sosyal medya aracılığıyla veya çevrelerindeki insanlardan duyarak haberdar oldukları bu atölyeye çocuklarını gönderiyorlar.
Yaşadıkları bütün olumsuzluklardan iki saat de olsa uzaklaşan bu çocukların mutlulukları gözlerinden okunuyor. Hayalini kurdukları, savaştan uzak barış içindeki bir dünyayı, renkli kalemlerle beyaz sayfalara aktaran bu çocuklar, kendileri için kurulan atölyede bulundukları için çok şanslı olduklarını söylüyorlar.
