Türkiye Suriye’deki iç savaştan kaçan 2 milyondan fazla mülteciyi ağırlıyor. Bir noktada Türkiye, Avrupa Birliği’yle vardığı anlaşma uyarınca, iç savaştan dolayı kalış süreleri uzayan bu mültecileri kısmen de olsa istihdam piyasasına entegre etmek durumunda kalacak. Ancak gelen sığınmacılar arasında çok yüksek vasıflı kişiler de var ve bunların hangi koşullarda yaşadığı ve Türkiye’de nasıl entegre edileceği ciddi bir soru işareti. Buna bir örnek, Suriyeli kozmonot Muhammed Ahmed Faris.
Daha uzay yarışı yalnızca Amerika ile Sovyetler Birliği’nin tekelindeyken ve daha birçok ülkenin kendi uzay programı bile mevcut değilken Muhammed Ahmed Faris uzaya ilk giden Suriye vatandaşı oldu. Faris, iki ülke arasındaki işbirliği kapsamında 1987 yılında Sovyet Soyuz roketiyle uzaya gönderilen ilk Suriyeli kozmonot olarak tarihe geçti. Faris, aradan geçen 30 yılda uzaya çıkmayı başarmış parmakla sayılanlardan biri: “O dönemde Suriye’nin Uzay Bilimleri’ne ilgisi artmaya başladı. Üniversitelerde Uzay Bilimi fakülteleri kuruldu. Bir Suriyeli astronotun uzaya gitmesine karar verildi. O dönemin Sovyetler Birliği hükümetiyle anlaşma yapıldı ve uzaya gittim. Bu arada benim yaptığım on üç bilimsel deney Suriyeli bilim adamları tarafından hazırlandı.”
Mir uzay istasyonunda 8 gün geçiren Muhammed Faris, Temmuz 1987’de Sovyetler Birliği Kahramanlık Madalyası ve Lenin Nişanı’yla ödüllendirildi. Her astronot gibi, dönüşünde ülkesinde de kahramanlar gibi karşılandı: “Uzay yolcuğu başlangıcından bitimine kadar oldukça zorlu bir süreçtir. Yüzlerce pilot arasından seçilmem, Sovyetler Birliği’nde geçirdiğim testler ve eğitimler oldukça zorluydu. Uzayda geçirdiğim sekiz gün oldukça zordu ama bütün bu zorluklara katlandım çünkü bu bir halkın hayaliydi ve kendi kişisel hayalimdi. Uzay yolculuklarında kalkış sırasında veya dönüş sırasında beklenmedik kazalar sonucu onlarca astronot hayatını kaybetti.”
Muhammed Ahmed Faris ulusal bir kahraman olarak ülkesine döndü ve pilot olarak hizmet verdiği Suriye Hava Kuvvetleri’ndeki görevine devam etti. Sovyetler Birliği’nden Suriye’ye dönmesini izleyen 25 yılda ülkesinde çok şey değişti. Suriye 2011’de iç savaş batağına saplandı. Faris zorlu bir tercih yapmak zorunda kaldı, 2012’de Suriye muhalefetine katılarak Türkiye’ye geldi: “Öncelikle Suriyeli bir astronot olarak ben halkı temsil ederim. Bu halk benim ailemdir, kardeşlerimdir, çocuklarımdır dolayısıyla ben Esat rejimini asla ve asla temsil etmem, ben halkı temsil ederim. Diktatör rejiminin yaptığı zulmü ve halka karşı uygulanan şiddeti kendi gözlerimle gördüm. Uçakların sivilleri bombaladığı ve masum çocukların, kadınların öldürüldüğü sahneleri kendi gözlerimle görünce ülkeden ayrılma kararı aldım.
Muhammed Faris geleceğin astronotlarını yetiştirme imkanını kendi ülkesinde bulamadı. Bugün İstanbul’da, Eyüp Belediyesi’nin kurmuş olduğu Ali Kuşçu Uzay Evi’nde astronot ve uzaybilimci olma umudu taşıyan miniklerle deneyimlerini paylaşıyor: “Tabi ki döndüğümde karşılama muhteşemdi. Suriye’nin her tarafında kutlamalar vardı. Bir Suriyeli uzaya gitti ve bir halkın hayalini gerçekleştirdi. Uzaya gitmek ve Uzay Bilimleri konusunda bilgi sahibi olmak çok önemli çünkü Uzay Bilimleri bugünün ve geleceğin bilimidir.”
Suriye’de beş yıldır devam eden iç savaş 200 binin üzerinde cana mal oldu. 4 milyondan fazla kişi ülkeyi, 8 milyon kişi de evlerini terk etti. Savaş nesli olarak nitelenebilecek yüzbinlerce çocuğun gelecek hayalleri yok oldu. Suriye’nin uzaya giden ilk ve tek vatandaşı Muhammed Ahmed Faris ise ülkenin heba edilen kaynaklarının en canlı örneği.