Suriyeli Hristiyan liderler, ülkenin kuzeydoğusunda artan TSK operasyonlarından kaygı duyuyor. Türkiye’nin son askeri faaliyetinin birçok Hristiyan ve diğer azınlık gruplarının üyelerini evlerinden sürdüğü öne sürülüyor.
Bölgedeki askeri yetkililer geçen hafta Türkiye'nin Hristiyanlar’ın çoğunlukta olduğu Tel Tamer kasabasına ve çevredeki köylere operasyonlar düzenlediğini söyledi.
Suriye'nin kuzeydoğusunda önemli bir Hristiyan milis grubu olan Süryani Askeri Konseyi'nin sözcüsü Matai Hanna, Amerika’nın Sesi’ne (VOA) yaptığı açıklamada "Türk bombardımanı yakın zamanda bölgedeki iki okulu, bir belediye binasını, bir fırını ve bir elektrik hattını tahrip etti. Bu, sivil altyapının hedef alınmasını yasaklayan uluslararası hukuka aykırı” dedi.
Süryani Askeri Konseyi, IŞİD’le mücadelede ABD'nin önemli bir ortağı olan ve Kürtler’in liderliğindeki Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) bir parçası.
Türkiye, SDG'yi Washington ve Ankara’nın terör örgütü listesindeki PKK’nın bir uzantısı olarak görüyor.
Hanna, Süryani Askeri Konseyi’nin Türkiye ve ona bağlı Suriyeli milisler tarafından yürütülen herhangi bir büyük saldırıya karşı bölgeyi savunmaya hazır olduğunu da söyledi.
Türk ordusu ve müttefiki Suriyeli milisler, SDG’ye karşı büyük bir askeri harekatın ardından Ekim 2019’dan bu yana Suriye'nin kuzeydoğusunda bazı bölgeleri kontrol ediyor.
O zamandan bu yana, ABD ve Rusya'nın aracılık ettiği çok sayıda ateşkes anlaşmasına rağmen, yerel güçler ile Türkiye’nin desteklediği söylenen silahlı gruplar arasında zaman zaman çatışmalar patlak verdi.
Suriye'deki en büyük Hristiyan siyasi gruplarından biri olan Süryani Ulusal Konseyi başkanı Bassam İshak, Türkiye'nin Suriye sınırındaki bölgeleri bombalamasının, aralarında birçok Süryani Hristiyan'ın da bulunduğu çok sayıda sakinin yerinden edilmesine yol açtığını söyledi.
VOA'e konuşan İshak, "Tel Tamer şehrine yönelik son Türk bombardımanı, şehir sakinleri arasında bir istikrarsızlık ve endişe duygusuna ve birçok Süryani Hristiyan sivilin kaçmasına neden oldu" dedi.
SDG'nin siyasi kanadı Suriye Demokratik Konseyi'nin de Washington temsilcisi olan İshak, Türk ordusunun bombaladığı bölgelerden kaçan önemli sayıda sivilin, Türk bombardımanından uzaktaki diğer Süryani köylerine yerleştiğini de kaydetti.
Türk Dışişleri Bakanlığı'ndan bir kaynak ise VOA'e yaptığı açıklamada, iddiaların asılsız olduğunu söyledi.
Açıklamada, “Türkiye, Suriye'deki terörle mücadele operasyonları sırasında sivilleri ve sivil altyapıyı koruma konusunda her zaman temiz bir sicile sahip olmuştur. Uluslararası toplum, daha çok PKK/YPG'nin egemen olduğu sözde 'Suriye Demokratik Güçleri' (SDG) tarafından işlenen, etnik ve dini kökenleri ne olursa olsun tüm Suriyeliler’i hedef alan vahşet, baskı ve savaş suçlarına odaklanmalı. Türkiye, faaliyet gösterdiği her yerde PKK/YPG'ye karşı terörle mücadele faaliyetlerine kararlılıkla devam edecektir" denildi.
BM Suriye Soruşturma Komisyonu, Türkiye’nin desteklediği Suriyeli grupları, ülkenin kuzeyinde Hristiyanlar, Ezidiler, Kürtler, diğer etnik ve dini azınlıklara karşı savaş suçu işlemekle suçladı. Hak örgütleri da bu grupları, bölgenin yerli sakinlerini yerlerinden ederek nüfus yapısını değiştirmekle itham ediyor.
ABD Uluslararası Dini Özgürlükler Komisyonu (USCIRF) Başkanı Nadine Maenza, VOA'e verdiği demeçte, "Türkiye'nin Suriye'nin kuzeydoğusundaki sivillere saldırmaya devam etmesi, hatta Habur Nehri Vadisi'ndeki Süryani köylerini hedef alması ve IŞİD soykırımından kurtulan son bölge sakinlerini kaçmaya zorlaması hayret verici” dedi.
Maenza, "USCIRF, ABD hükümetinin Türkiye'den, Suriye’nin kuzeydoğusundan çekilmek üzere bir takvim belirlemesi, bölgedeki dini ve etnik azınlıkları olumsuz etkileyen tüm faaliyetleri durdurması için baskı yapmasını tavsiye etmeyi sürdürüyor" diye konuştu.
Merkezi Washington’da bulunan Demokrasileri Savunma Vakfı (FDD) Türkiye Programı direktörü ve eski CHP milletvekili Aykan Erdemir, Türk hükümetinin Suriye'nin kuzeydoğusundaki Hristiyanlar’ın çoğunlukta olduğu yerleşimleri hedef alan saldırılarını, PKK’ya bağlı unsurlara karşı terörle mücadele önlemi olarak meşrulaştırmaya çalıştığını söyledi.
Aydemir, Türk birliklerinin ve Ankara'nın destek verdiği İslamcı unsurların devam eden saldırılarının sadece Tel Tamer'de ve ötesinde sivil kayıplara yol açmakla kalmadığını, aynı zamanda bölgenin savunmasız azınlıklarını yerinden ettiğini savundu.
Erdemir, Türkiye'de Kürt yanlısı HDP’nin dışında Türk hükümetinin rolüne ve kuzey Suriye'deki insan hakları ihlallerinde suç ortaklığına karşı sesli bir muhalefetin olmamasının sorunu daha da kötüleştirdiğini kaydetti.
VOA'dan Zana Omer bu habere, Suriye'deki Tel Tamer'den katkıda bulundu.