Erişilebilirlik

Suriye Sınırında Gündem Ekonomi


Suriye Sınırında Gündem Ekonomi
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:04:36 0:00

Suriye Sınırında Gündem Ekonomi

Kızıltepe İlçesine bağlı Şenyurt köyü sıfır noktasında. Yani Suriye sınırının tam üstünde. Hemen karşısında Suriye’nin Dırbesiye kasabası bulunuyor. İki yer arasında bir demiryolu hattı ve üç yıldır kapalı bulunan bir sınır kapısı var. Hem sınır kapısı, hem demiryolu bir zamanlar sınırdaki bu küçük köyün hayat damarıydı adeta. İkisinin de faal olarak çalıştığı dönemlerde köyün nüfusu 7 binlere kadar çıktı. Bir dönem statüsü beldeye çevrilen ve belediye kurulan Şenyurt üç yıl öncesine kadar oldukça hareketliydi. 8 yıl önce yeniden köy statüsüne alınan Şenyurt, Suriye’ye gidip gelenler sayesinde ticaretin yoğun yapıldığı bir yerdi. Köy olmasına rağmen, birkaç oteli, çok sayıda marketi, kafeleri olan Şenyurt bugünlerde hayalet bir kasabayı andırıyor. Üç yıl önce sınır kapısının tamamen kapatılması köyün kaderini değiştirdi. Binlerce kişi göç etti, işyerleri kapandı.

Köy sakinlerinden Yusuf Ağaoğlu, nüfusun 600’e kadar düştüğünü söylüyor. VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Ağaoğlu, “Eskiden burası beldeydi 6-7 bin nüfusu vardı. İşler gittikçe azaldı, iş kalmadı, iş sahası kalmadı. Burada demiryolu vardı, bin kişiye yakın çalışıyordu. Gittikçe küçüldü, şimdi burada 600 ya da 700 kişi yaşıyor. Burada eskiden kapı vardı, kapı da kapandı. 12 Eylül'de kapandı, bu sonlarda yine açılmıştı. Suriyeliler gidip geliyordu. Suriyeliler gidip geldiği dönem çok iyiydi, kalabalıktı. Dükkanlar çalışıyordu, iş yapıyorduk, çalışıyorduk. Çok iyiydi. 3 yıldır devlet kapattı. Daha doğrusu Vali kapattı. Buradakilerin kazanmasını istemedi herhalde, para kazanmasını istemedi. Karkamış, Antep taraflarına götürdüler. ‘Bu gelir oraya gitsin’ dediler. Şimdi buradan oraya gidiyorlar bizim karşıdaki Dırbesiye kasabasına gitmek için. Aramızda bir demiryolu var sadece. Buradan almıyorlar Kilis’e kadar gidip oradan dönüp buraya geliyorlar yüzlerce tehlikesi var” dedi.

Savaştan değil ekonomik sıkıtlardan şikayetçi olduğunu söyleyen Ağaoğlu, “Savaştan korkmuyoruz, açlıktan korkuyoruz. İnsanlar aç, aç insan ha ölmüş ha yaşıyor fark etmez, yerde kalsa fark etmez. Ben emekliyim, maaş alıyorum. İlçe merkezine gidip geliyorum, cebimde para kalmıyor. Millet savaştan niye korksun? Zaten 40 yıldır savaştayız” diye konuştu.

Köy sakinlerinden Mahmut Biricik’in gündeminde de ekonomi var. VOA Türkçe’ye konuşan Biricik, “Ekonomik savaş veriyoruz. Gençlerimiz işsiz, esnafımız çalışmıyor. Bize bir ekonomik canlanma lazım. Savaşı ikinci plana itiyoruz. Kapı kapandı buranın ekonomik canlılığı da bitti, sirkülasyon bitti. Sürekli bir yabancı paraya ihtiyacınız olur ya devletlerinde ihtiyacı oluyor. Bizim de böyle yabancı bir sermaye ihtiyacımız var. O gidiş, gelişler bize artı para getiriyordu. Burada mal tüketiliyordu. Ben burada satış yaptığım zaman kime yansıyor? Fabrikaya yansıyor. Oradaki fabrika ne yapıyor? İşçi çıkarmıyor, işçi alıyor. Üretim düştüğü zaman ne olacak? İnsanlar işsiz kalacak. Ben tezgâhıma bir şey koymayacağım, zincirlemedir bu olaylar” şeklinde konuştu.

Nedim Akgül emekli maaşı sayesinde geçiniyor. VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Akgül, “Eskiden kapı vardı, gidiş gelişler oluyordu. Şimdi nasıl olacak? Şimdi maaşı olanlar idare ediyor. Mesela benim maaşım var, idare ediyorum. Maaşımızı alıyoruz, onunla geçiniyoruz. Onun dışında nasıl geçim sağlasın insanlar? Yoksul olanlar perişan oluyor. Bu saatten sonra artık ne yapsınlar, ne yapabilirler? İş yok, güç yok” dedi.

Köydeki hareketli yaşamın izleri hala duruyor. Terkedilmiş otellerin enkazı, market ve fırınlar, tabelaları duran kafeler, eski günlerdeki yaşama dair ipuçları veriyor.

XS
SM
MD
LG