Suriye’nin güneyinde muhalif grupların oluşturduğu bir ittifak Dera’yı almak için yeniden taarruza geçerken, Esat rejimine bağlı savaş uçakları da ilerlemeyi durdurmaya çalışıyor. Muhalif savaşçılar ve eylemciler savaş uçaklarının sivillerin üzerine varil bombası attığını söylüyor.
25 Haziran’da başlayan taarruz, Dera’nın etrafındaki kasabaları da kapsıyor. Çatışmalarda zaman zaman muhalifler, zaman zaman da Esat güçleri üstünlük sağlıyor. Suriye ordusu ilk günlerdeki muhalif ilerleyişini tersine çevirdi.
Sert geçen çatışmalar Dera’nın stratejik ve sembolik önemini ortaya koyuyor. 2011 yılında kentte başlayan gösterilerin şiddet kullanılarak bastırılması, dört yıldır devam eden iç savaşın başlangıç nedeni olmuştu.
Uzmanlar, muhaliflerin kenti ele geçirmesinin Esat rejimi üzerinde çok büyük etkisi olacağını düşünüyor.
Washington’daki Savaş Çalışmaları Enstitüsü’nden Jennifer Cafarella, muhaliflerin gerekli ivmeyi kazanmaları durumunda, Şam’a doğru ilerleyebileceğini, bu durumda Esat rejiminin güney, doğu ve kuzeyden desteğe gereksinimi olabileceğini söylüyor. Ancak ordu bu bölgelerde de saldırı altında.
Muhaliflerin güneyde başarılı olmasının savaşta süren dengeyi bozabileceğini düşünen uzman, bunun muhalif grupların kuzeyde ve güneyde düzensiz hareket etmesine rağmen gerçekleşebileceğini düşünüyor.
Bölgedeki eylemciler, geçtiğimiz günlerde Suriye hava kuvvetlerinin Dera’nın dışındaki El Nema çevresine 40 saldırı gerçekleştirdiğini bildiriyor. Bombardımanları ve muhaliflerin kum torbalarının arkasından makinalı tüfekli saldırılarını gösteren yakın mesafe çatışmalarına ait dramatik görüntüler muhalifler tarafından internete yükleniyor. Yakındaki Ürdün’den de patlama sesleri duyuluyor.
Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütü Tarık El Sad ve El Belat semtlerinin yoğun saldırı altında olduğunu bildirdi. Kurum, Twitter’dan yayınladığı mesajda rejimin hava saldırılarında varil bombaları kullandığını ve bu bombaların büyük yıkıma neden olduğunu belirtiyor.
Güney muhalif koalisyonu 54 farklı ılımlı ve İslamcı gruptan oluşuyor. Obama yönetimi ve uzmanlar bu koalisyonun, kuzeydeki koalisyonlara göre daha iyi organize olduğunu ve güneyde son zamanlarda kazanımlar elde ettiğini belirtiyor. Koalisyonun El Kaide bağlantılı El Nusra ile ilişkilerinde de azalma görülüyor. Kuzeydeki grupların El Nusra bağlantıları daha güçlü. Bu nedenler Batılı güçler kuzeydeki gruplar konusunda endişeli ve ABD bu gruplara yardımını azalttı.
Ancak Dera’da bu ayın başlarındaki ilerleme, hükümet güçleri tarafından tersine çevrildi. Suriye hükümeti İzra’da 5’inci tank tümeninin yanı sıra güçlü düzenli ve düzensiz birliklere sahip.
Haziran ayında Batı’nın desteklediği Özgür Suriye Ordusu’yla müttefik milisler ve İslamcı milisler, Dera’nın, El Balad ve El Menaşir semtlerine girmiş ancak Suriye hava kuvvetleri 60 muhalif mevziisini bombalamıştı. Kenti başkent Şam’a bağlayan otoyola yönelik muhalif taarruzu da ordu tarafından püskürtülmüştü.
Bu hafta tekrar başlatan muhalif saldırıları El Gazali’nin güneyini ve Dera kentini hedef aldı. Muhalifler burada varil bombardımanının sivillerin ölümüne neden olduğunu bildiriyor. Suriye devlet medyası ise muhaliflerin roket saldırıları nedeniyle dört sivilin öldüğünü, onlarcasının da yaralandığını bildirdi.
Resmi SANA haber ajansı, Dera Devlet Hastanesi direktörü Velid El Şunur’la konuşarak, dört kişinin öldüğü, 40 kişinin ise yaralı olarak hastaneye sevk edildiği haberine yer verdi.
İki haftadır süren taarruzdaki kayıpları bağımsız olarak onaylamak son derece zor. Savaş bölgesi, insan hakları uzmanları ve Batılı medya mensupları için son derece tehlikeli. Ancak uzmanlar muhaliflerin durumunun, El Nusra ve bazı İslamcı tugayların, Fetih Ordusu isimli bir ittifak kurmasıyla daha karmaşık hale geldiğini söylüyor. Benzer bir koalisyon İdlib’in ele geçirilişinde kurulmuştu. ÖSO güçleri bu rakip oluşuma karşı çıktı ve 20 Haziran’da bu grupla işbirliği yapılmayacağını açıkladı.
Cihatçı gruplarla ilgili haber yapan Long War Journal editörü Thomas Joscelyn, isyancıların, Esat’a son darbe vuramamalarının nedenini güneydeki iki ana muhalefet grubu arasındaki eşgüdüm eksikliğine bağladığını belirtiyor.
El Nusra ve müttefiki olan İslamcı grupların güneyde ÖSO’ya bağlı milisleri de içine alan bir koalisyon kurma girişimi, aralarına Birinci Ordu, Seyfül Şam (Şam Kılıcı) ve 24’üncü Piyade Birliği’nin de olduğu gruplarca reddedildi. Bu gruplar, Esat sonrası Suriye’de laik bir demokrasi kurma amacına bağlılıklarını tekrarladı.