Rusya’nın havadan verdiği destekle Mayıs ayında başlattığı İdlib operasyonunda Han Şeyhun gibi stratejik noktaları ele geçiren Suriye Ordusu, bugün de El Huveyn, El Kebir, Tel Ğubar, El Sikkiyyat, El Temania, Tel Kürdi, Tel el Seyyid Ali, Tel el Seyyid Cafer, Batı ve Doğu Temania Çiftlikleri’nde kontrolü sağladı.
Bu gelişmelerin ardından Rusya Savunma Bakanlığı’na bağlı Suriye’deki Karşıt Tarafları Uzlaştırma ve Göçmenleri İzleme Merkezi, Şam yönetiminin 31 Ağustos Cumartesi gününden başlayarak ateşkes ilan ettiğini açıkladı.
Rus merkezden yapılan açıklamada, “İdlib’de durumu istikrara kavuşturmak için, Suriye hükümet güçleri tarafından tek taraflı olarak İdlib’de gerilimi azaltma bölgesinde 31 Ağustos 2019 saat 06:00 itibariyle ateşkese gidilmesi konusunda anlaşmaya varılmıştır” dendi.
Suriyeliler’den Türkiye sınırında protesto gösterisi
Sınırda bu açıklamadan kısa bir önce ise Türkiye’nin Suriye sınırına yürüyen bir grup Suriyeli, Suriye ordusunun saldırılarını protesto etti.
Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde bulunan Cilvegözü sınır kapısının karşısındaki Bab el-Hava sınır kapısında bu eylemi yapan göstericilerin sınır kapılarını açmadığı gerekçesiyle Türkiye’ye de tepki gösterdiği belirtiliyor.
Görüntülerde eylemcilerin bazı araçlara saldırdığı da görülüyor.
Çavuşoğlu: “İdlib saldırılarının sürmesi Avrupa'ya yeni bir mülteci akını başlatabilir”
Türkiye ise Suriye’nin İdlib’de ilerleyişinden duyduğu rahatsızlığı bugün Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu tarafından bir kez daha dile getirdi.
Norveç’te konuşan Dışişleri Bakanı, “Suriye'de siyasi bir çözüm bulunduğunda askeri birlikler ayrılabilir ancak şu an Şam rejimi siyasi bir çözüme inanmıyor. İdlib'de saldırıların devam etmesi halinde Avrupa'ya yeni bir mülteci akını başlayabilir. Rusya, Türkiye'ye İdlib'deki gözlem noktalarına Suriye güçleri tarafından bir saldırı olmayacağının garantisini verdi” dedi.
Türkiye’nin İdlib’de en hassas olduğu konuların başında Astana Antlaşması sonrası Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından bölgede kurulan 12 gözlem noktasının güvenliği geliyor. Sekiz numaralı gözlem noktasının çevrelenmesi sonrası iki gün önce on numaralı gözlem noktasının da saldırıya uğradığı iddiası geldi. Türkiye bunu yalanlasa da ilerleyen günlerde yeni tehditler oluşmaması için sık sık uyarıda bulunuyor.
Erdoğan: “İdlib’den kuzeye göç var, bizi zorluyor”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da bugün Ankara Melike Hatun Camii’nde kıldığı cuma namazından sonra gazetecilerin sorularına verdiği yanıtta İdlib’den Türkiye’ye doğru göç olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı, “Özellikle İdlib'le ilgili gelişmeler bizim istediğimiz noktadadır dersek bu yalan olur. Şu anda bizim istediğimiz noktada değil. Zira İdlib'de şu anda 600 bin civarında insan öldürüldü. Bunun dışında bir iki katı göç var ve bunlar kuzeyi zorluyorlar. Bize doğru geliyorlar. Bu konuda da bizim tedbirli olmamız lazım. Bütün tedbirlerimizi almış durumdayız. Siz de televizyonlardan izliyorsunuz bütün personelden tanklarımıza kadar herkes orada. 12 gözlem kulemiz teyakkuz halinde. Biliyorsunuz dokuz numaralı, on numaralı kulelerimize bazı tacizler olmuştu. Fakat Sayın Putin ile yaptığımız görüşmelerden sonra bu konuda da gerekli uyarılar yapıldı" dedi
Hulusi Akar: ”Yeni göçler olmaması için İdlib saldırıları durmalı, gözlem noktalarımıza ziyan gelirse meşru hakkımızı kullanırız”
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ise Şam yönetimini Türk gözlem noktaları konusunda uyarırken İdlib’e yönelik saldırıların yaratacağı sorunların da altını çizdi.
Akar, “Yeni göçlerin meydana gelmemesi, insani trajedilerin yaşanmaması ve saldırıların sonunda radikalleşmenin oluşmaması için bu saldırıların bir an önce durmasının gerektiğini hep söyledik. Sayın Cumhurbaşkanımız bunu Rusya'ya son ziyaretinde de Sayın Putin’e ifade etti. TSK'nın İdlib'de 12 gözlem noktası var. Bu çerçevede 12 gözlem noktamız görevlerini başarılı şekilde yerine getiriyor. Herhangi bir şekilde bunların güvenliklerinin tehlikeye atılmaması için her türlü tedbiri aldık, almaya devam ediyoruz. 'Gözlem noktalarımıza yönelik saldırıların olduğuna' yönelik haberler çıkıyor. Böyle bir şey yok. Bizim personelimize, gözlem noktalarımıza zarar ziyan geldiği takdirde meşru müdafaa hakkımızı sonuna kadar kullanacağımızı herkese söyledik, söylemeye devam ediyoruz” dedi.