Savaşın ilk kurbanının gerçekler olduğu söylenir. Bu durumun çok sayıda gazetecinin öldürüldüğü, birçoklarınınsa kaçtığı Suriye’de geçerli olduğu açıkça görülüyor. Ancak eski başkanlardan Jimmy Carter’ın kurduğu kar amacı gütmeyen Carter Merkezi adlı sivil toplum kuruluşunda çalışan bir stajyerin de kanıtladığı gibi gerçekler ve güvenilir bilgiler, kimi zaman gizlenseler de aslında her zaman bulunabiliyor.
Suriye krizi patlak verdiğinde en büyük ihtiyaçlardan biri, güvenilir bilgiydi.
Kriz, dijital bağların oldukça güçlü olduğu bir bölgede çıkmıştı.
”Ortadoğu halkları ve Suriyeliler, siyasi ve dini görüşlerini internette diğer bölgelerdeki halklardan iki ila dört kat daha çok paylaşıyor" diye konuşan Christopher McNaboe, o dönemde merkezde stajyerlik yaptı ve bunun değerli bir olanak olduğunu gördü: ”Gerçek zamanlı çatışmalardan çok daha uzun video görüntüleri var. Suriye krizi, çatışmaların ortaya çıkması ve büyümesi açısından büyük bir değişime işaret ediyor. Başka savaşların yaşandığı bölgelerdeki internet bağlantısı, Suriye’deki kadar güçlü değildi.”
Facebook, YouTube ve Twitter’ı kullanan McNaboe, savaşçıların yeri, kimlerle işbirliği yaptıkları ve silahlı gruplarına militan olarak kimleri kattıkları konusunda bilgi topladı: ”Bu bilgiler sayesinde Suriye’de 7 bin silahlı muhalif grup oluştuğunu belgeledik. Bunların hepsi şu anda faaliyet göstermiyor.”
McNaboe’nin Carter Merkezi’ndeki işi, Suriye savaşının haritasını çıkarmak. Uzman, edindiği ayrıntılı verileri arabulucularla ve insani yardım kuruluşlarıyla paylaşıyor: ”İnsani yardım malzemelerini ihtiyacı olanlara ulaştırmaya çalışan Birleşmiş Milletler’in izleyeceği rotayı belirliyoruz.”
Carter Merkezi, Suriye rapor ve haritalarının bazılarını haber merkezleri, kar amacı gütmeyen kuruluşlar ve hükümetlerle de paylaşıyor. Eski başkan Jimmy Carter, bu verileri, 2015’te Suriye’ye giren Rusya’ya da verdiklerini söylüyor: ”Putin’in Suriye’de doğru noktaları bombalıyor olmasından garanti altına almak istedim. Rusya en azından neyi bombaladığını bilmeliydi. Rusya Büyükelçiliği aracılığıyla Putin’e mesaj gönderdim, Suriye’de kimin nerede olduğuyla ilgili verilere sahip olduğumuzu ve yardım edebileceğimizi bildirdim. Ertesi gün bana ulaştı ve haritalarımızı kullanmak istediğini belirtti. Bunun üzerine haritaları Putin’e gönderdik. Artık Suriye’yi bombaladığında ülkede kimin nerede olduğunu bizden öğreniyor.”
McNaboe, Rusya’nın, Suriye’deki hedeflerini izlediklerini bilmesini istediklerini söylüyor. Merkez, insanların yaşamını tehlikeye atacak verileri paylaşmıyor: ”Çatışmalara katılan bir savaşçıysanız ve ön cephenin nerede olduğunu bilmiyorsanuz bizim verilerimiz işinize yaramaz. Karşınızda çok daha ciddi sorunlar vardır. Bu nedenle verileri erişime açık hale getirirken dikkatli davranıyoruz. Verilerimizin barış çabalarına katkıda bulunmasını, sivillerin karşılaştığı riskleri azaltmasını istiyoruz.”
Amerika, yedinci yılına giren Suriye İç Savaşı’na katılan kara birliklerinin sayısını arttırıyor. Şimdilik savaşın sonu gelecek gibi görünmüyor.