Erişilebilirlik

“Siyasi Kurumlar Güçlendirilmezse Ekonomi Geriler”


Massachusetts Institute of Technology (M.I.T) ekonomi Profesörü Daron Acemoğlu, Türkiye’nin açık ve özgür toplum olma özelliğini yitirmesi halinde ekonomik gelişme potansiyeline zarar verebileceğini söyledi.

Ulusların başarı ve başarısızlık kriterleri üzerine yaptığı araştırmaları kısa bir süre önce “Why Nations Fail” adlı kitapta toparlayan Acemoğlu, ekonomik başarının temelinde siyasi ve ekonomik kurumların varlığının veya yokluğunun yattığına inanıyor. Bir başka deyişle, halkın önünde hesap verebilen, aldığı siyasi kararlardan sorumlu tutulabilen iktidarların yönettiği ulusların sürdürülebilir ekonomik büyümeyi yakalayabileceğini düşünüyor.

Bu çerçevede Acemoğlu, iktidarın tek elde toplandığı kapalı toplumlar yerine özgür ve açık toplumların uzun vadeli başarıyı yakalayacağını söylüyor. Washington’daki Amerikan İlerleme Merkezi (Center for American Progress) tarafından kitabının tanıtımı için düzenlenen panel sonrasında sorularımızı yanıtlayan Daron Acemoğlu, Türkiye’nin son yıllarda gösterdiği ekonomik büyümeyi överken, bazı sorunların devam ettiğine işaret ediyor, özellikle siyasi özgürlüklere hiçbir zaman tam anlamıyla saygı gösterilmediğini vurguluyor:

“Türkiye’nin Problemlerinin Çoğu Siyasi ve Kurumsal”


“Türkiye’nin problemlerinin çoğu siyasi ve kurumsal ve bunların bir bölümü iyileşiyor. Türkiye’de siyasi dengeler son 20 yıl içinde daha düzgün hale geldi. Ama aynı zamanda sürekli problemler var. Siyasi özgürlüklere hiçbir zaman tam anlamıyla saygı gösterilmiyor. Hem medya içinde hem de politikada her değişik görüş özgür şekilde değerlendirilmesi lazım ki, siyasi eşitlik dediğimiz şeyin gerçekleşmesi bir olasılık haline gelsin.”

Daron Acemoğlu, Türkiye’de ekonomide artık sadece İstanbul’un veya birkaç holdingin söz sahibi olmamasını ekonomik kurumların daha açık hale gelmesinin bir göstergesi olarak değerlendiriyor. Ama siyasi sistemin hala tamamen açık olmadığına işaret ediyor.

Türkiye Ekonomisi Artık Enerjisini İstanbul’dan Almıyor


Acemoğlu : “Türkiye’ye baktığımız zaman daha açık kurumlar diye düşündüğümüz kurumlar yeni yeni, son 50-60 yılda gelişmeye başlayan kurumlar ve bunların iyi yönlerini görüyoruz, Türkiye’de. Örneğin, bundan 30 sene önce Türkiye ekonomisini düşündüğünüz zaman bir tek İstanbul çevresindeki birkaç tane büyük şirketin -- ve bunların da yurtdışındaki rekabete tamamen kapalı olarak üretim yaptıkları bir ekonomi içindeydi, tarımın çok büyük bir önemi vardı. Endüstri ve ticaretin önemi ise azdı. Bunlar gelişmeye başladı. Bugün Türkiye’nin ekonomisi İstanbul’daki birkaç holdingden ya da bir tek İstanbul’dan enerji almıyor. Bunlar ekonomik kurumların daha açık bir şekilde gelişmesi anlamına geliyor ama aynı zamanda Türkiye’de hala siyasi sistem tamamen açık değil,” diyor.

“Demokrasiyi Güçlendirmenin Tek Yolu Ordunun Gücünü Azaltmak Değil”


Demokratik kurumların varlığı ve ekonomik gücün yaygınlığını ulusların başarı kriterlerinde temel alan Daron Acemoğlu Türkiye’de ordunun siyasi gücünün azaltılmasını iyi, ancak başka özgürlüklerin kısıtlanmasını kötü bir gelişme olarak değerlendiriyor:

“Ordunun gücünün azalması ve ordunun çevresindeki grupların siyasi gücünün azalması Türkiye için iyi bir şey. Türkiye’nin demokrasiye gerçekten açılması lazımdı, demokrasiye açılmazsa kurumların daha sağlıklı gelişmesi mümkün olmazdı, ama aynı zamanda demokrasiye açılmak bir tek orduyu ortadan kaldırmak değil… Birçok değişik sesin konuşabileceği, dinlenebileceği bir ortam yaratmak lazım. Bu açıdan, ordudan AKP’ye geçiş birçok pozitifliklerle geldi, ama aynı zamanda son zamanlarda da başka özgürlüklerin kısıtlandığını görüyoruz bu da Türkiye’nin kurumlarının gelişmesi için iyi bir şey değil.”

Siyasi İlerleme Olmazsa Ekonomik Gelişmeler Geri Gidebilir


Daron Acemoğlu’na göre siyasi ilerleme olmadığı takdirde ekonomik gelişmelerin geri gitmesi de muhtemel: “Türkiye’de ekonomi çok açıldı, ekonomideki özgürlükler çok açıldı ve bu gerçekten çok iyi bir şey. Hem yaratıcılık, hem yatırım, hem değişik sektörlere enerji getirmek açılarından ekonomik durum bundan 20 sene, hatta 10 sene öncesine göre çok daha sağlıklı durumda, ama bu ekonomik gelişmeler eğer siyasi bir ilerleme olmazsa geri gidebilir. Bu da bizim için en önemli tehlike.”

Acemoğlu, Türkiye’nin gücün belirli merkezde odaklandığı bir toplumdan farklı güçlerin sesini duyurabildiği açık bir topluma doğru yol aldığını bu yönde alınan mesafeden geri dönülmemesi içinse siyasi kurumsallaşmayı kuvvetlendirmesi gerektiğini düşünüyor.

Türk Ekonomisinin Temelinde Sağlıklı Etkenler Var



Daron Acemoğlu, Türkiye’nin büyümesi devam edecek mi sorusuna ise “Şu anda Türk ekonomisinin temelinde gayet sağlıklı etkenler var, yaratıcılık var, birçok değişik sektörde yatırım oluyor, ihracat oluyor, ama bunun devam edebilmesi için Türkiye’nin açılmaya devam etmesi lazım. Türkiye ileride yanlış seçimler yaparsa bu açılımı geri götürmeye başlar ve geri götürmeye başlarsa da ekonomik potansiyele zarar verir,” cevabını veriyor.


  • 16x9 Image

    Melek Çağlar

    Melek, meslek yaşamına yazılı basında başladı. Haftalık Barometre gazetesinde muhabir ve Management-Marketing sayfa editörü olarak çalıştıktan sonra 1990’lı yılların başında aynı gazetenin Yazı İşleri Müdür Yardımcısı olarak görev yaptı. Meslek yaşamına kısa bir ara verip İngiliz Kraliyet bursuyla City University London’da gazetecilik eğitimi aldı. 1994 yılında Amerika’ya yerleşmeden önce Hürriyet gazetesinde çalıştı. Meslek yaşamına halen Internet, radyo ve televizyon yayıncılığı yapan Amerika’nın Sesi’nde devam ediyor. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunu olan Melek, yüksek lisans derecesini 2002 yılında tamamladığı George Washington Üniversitesi MBA programından aldı.

XS
SM
MD
LG