Erişilebilirlik

Sinan Ateş’in eşinin savcılık ifadesi ortaya çıktı: “Ülkü Ocakları Başkanı Yıldırım ve MHP’li Kılavuz araştırılsın”


Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş cinayetine dair iddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmesine tepkiler devam ediyor.
Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş cinayetine dair iddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmesine tepkiler devam ediyor.

Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş cinayeti hakkındaki iddianameyi dün (7 Mayıs) kabul etti.

26 Nisan’da tamamlanarak mahkemeye sunulan iddianamede kendi ifadelerine yer verilmediğini, sözlerinin üç satırlık cümleyle geçirildiğini söyleyen Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş iddianamenin kabul edilmemesini istemişti.

İddianamenin kabul edilmesinin ardından Ayşe Ateş’in savcılık ifadesi ortaya çıktı.

Ateş’in iddianamede yer bulmayan savcılık ifadesinde neler var?

T24 internet sitesinde Asuman Arasan imzalı haberde, iddianamede sadece üç satır yer bulan Ayşe Ateş’in savcılık ifadesinin 17 sayfa olduğu belirtiliyor.

Ayşe Ateş ifadesinde MHP ve Ülkü Ocakları’na yakın internet sitesi Orhun Haber’de eşi aleyhine yapılan haberlerin Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım tarafından yaptırıldığını iddia ediyor.

Geçen dönem MHP Mersin milletvekili olan Olcay Kılavuz’un da saldırının arkasındaki isimlerden biri olduğunu iddia eden Ateş, 2002 Mart ayında dört ülkücünün bıçaklı saldırısına uğrayan ve bu sırada saldırganlardan birinin ölümüne sebebiyet verdiği için 10 yıl hapis cezasıyla yargılanan eski Mersin Ülkü Ocakları Başkanı Çağrı Ünel’in de eşine destek verdiği için saldırıya uğradığını öne sürüyor.

Cinayetin organize bir suç olduğunu savunan Ayşe Ateş, “Dosyada tutuklu bulunan Serdar Öktem isimli şahıs da İstanbul ilinde avukat olup Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Başkan Ahmet Yiğit Yıldırım döneminde genel başkan yardımcısı olarak görev yapmıştır. Ve duyduğum kadarıyla Ahmet Yiğit Yıldırım’ın çok yakın ve eski arkadaşıymış. Yine dosyada tutuklu bulunan Tolgahan Demirbaş isimli şahıs da olay tarihinde Ülkü Ocakları Genel Merkezi’nde birim başkanı olarak görev yapmaktaydı. İfademde zikretmiş olduğum tüm isimlerin ve olayların ortak toplanmış olduğu payda Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım ve Olcay Kılavuz isimli şahıslardır. Dosya kapsamında şüpheli sıfatı ile yer alan şahısların bu iki şahıs ile olay öncesi ve sonrasına dair irtibatlarının ve kendi aralarındaki irtibatlarının ayrıntılı olarak araştırılmasını talep ediyorum” diyor.

İddianamede MHP’nin adının iki defa geçmesi de tepki çekiyordu.

Bahçeli, “Beklentimiz iddianamenin kabul edilip yargılamanın başlamasıdır” dedikten saatler sonra iddianame kabul edildi

Mahkeme iddianameyi kabul etmeden birkaç saat önce partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, iddianamenin yetersiz olduğu eleştirilerine tepki gösterdi.

MHP lideri, “Beklentimiz iddianamenin kabul edilip yargılamanın başlamasıdır. MHP'ye iftira atan alçaklar koalisyonu, devlet düşmanlarına kucak açmaktadır. Kimin elinde hangi bilgi ve belge varsa mahkemeye sunmalıdır. Şahit olmak isteyenlere mahkeme kapısı açılmalıdır. Mahkeme, TV ekranlarında yargılanamaz. Sinan Ateş davası derhal başlamalı. Ne biliyorlarsa acilen mahkemeye yetiştirsinler. Bakalım hukuki süreç Ankara'da mı bitecek Pensilvanya'ya mı dayanacak? Hep beraber göreceğiz. Ellerinde ülkücü kanı olanların feriştahı gelse bizde yaprak dahi kımıldamaz. MHP ve Cumhur İttifakı şer sahiplerine müsaade etmeyecek sonuna kadar direnecektir” ifadelerini kullandı.

İYİ Parti’nin yeni lideri Dervişoğlu: “İddianame değil utanç belgesi”

Sinan Ateş cinayetini en baştan beri yakından takip eden partilerin başında İYİ Parti geliyor.

Parti grup toplantılarında sık sık konuyu gündeme getiren partinin kurucu genel başkanı Meral Akşener, İYİ Parti TBMM Grup Danışmanı olarak Ayşe Ateş ve iki çocuğuyla Meclis’teki odasında görüşmüştü.

Bugün genel başkan sıfatıyla ilk kez İYİ Parti TBMM Grubu’na hitap eden Müsavat Dervişoğlu, iddianamenin kabul edilmesini sert bir dille eleştirerek, Akşener’in Sinan Ateş cinayetindeki tutumundan ödün vermeyeceğini ortaya koydu.

Dervişoğlu, “16 ay önce kiralık tetikçiler tarafından katledilen Ülkü Ocakları’nın esi genel başkanı rahmetli Sinan Ateş cinayetinin iddianamesi mahkemeye sunuldu. Ortada 146 sayfalık bir iddianame var. Bu sözde iddianameyle hiçbir iddianın araştırılmadığı, cinayetin neden işlendiğinin bile sorgulanmadığı hatta bir utanç belgesi olarak Sayın Ayşe Ateş’in ifadesine dahi yer verilmediği hukuk tarihine kara bir leke olarak kazınacaktır. İddianame görünümlü bu utanç belgesini kaleme aldığını iddia eden savcının tüm yetkileri de elinden alınmalıydı. İYİ Parti, Sinan Ateş’in mirası olan ailesinin yanındadır. Onu katleden, katilleri azmettiren, bu cinayette parmağı olan herkesin adalet önünde hesap vermesi için mücadelemize devam edeceğiz. Bırakın adalet yerini bulsun isterse kıyamet kopsun” dedi.

Ayşe Ateş: “Bedeli her ne olursa olsun hukuki mücadelemin siyasi çıkarlar sofrasına meze edilmesine izin vermeyeceğim”

Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, önceki gün CHP lideri Özgür Özel’le görüştükten sonra dün de “Sinan Ateş’i hedef alan, siyasi eldir” diyen Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ı ziyaret etti.

Ayşe Ateş, iddianame açıklandıktan sonra sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “İddianame adı verilen içi boş kağıt parçasının kabul edildiğini büyük bir üzüntü içerisinde öğrenmiş bulunmaktayım. Çocuklarım bana ‘Babamızı polisler mi öldürdü’ diye soruyor. Ben onlara her defasında ‘Yok anneciğim, devletimizin polisleri bizi koruyor. Arkamızdan gizlice takip ediyorlar" diyorum ki devlete olan güvenlerini kaybetmesinler. Fakat bugün bir kez daha gördüm ki, devletimiz ne sağımızda ne solumuzda ne önümüzde ne de arkamızda. Bedeli her ne olursa olsun hukuki mücadelemin siyasi çıkarlar sofrasına meze edilmesine izin vermeyeceğim” dedi.

İddianame neden tepki çekti?

Ülkü Ocakları’nın eski genel başkanı Sinan Ateş, 30 Aralık 2022’de Ankara Çukurambar’da öldürüldü.

145 sayfalık iddianamenin oluşturulması 16 aydan fazla sürdü.

Ancak açıklanan iddianamede cinayetin neden gerçekleştirildiğine dair bir iddia ortaya konmuyor.

İstanbul’dan Ankara’ya giden, üç gün üst üste cinayet mahaline gidip gelen tetikçi Eray Özyağcı, cinayeti neden işlediğine ilişkin soruya “Kendisine gösterdiğim vefaya karşılık vermediği için aramızda kişisel bir husumet oluştu ve kendisini yaralamak amacıyla birtakım planlamalar ve ayarlamalar yaptım, hiç kimseden yardım talep etmedim, her şeyi kendi imkânlarımla yaptım” derken husumetin gerekçesini açıklamaktan kaçınıyor. Ancak bu durum iddianamede sorgulanmıyor.

10 Mart 2022’de Sinan Ateş’in adresini Ankara Emniyet Müdürlüğü Cinayet Bürosu’nda görevli polis Mustafa Aykal’a sorarken “Amirim bizim GB istedi” diyen ve Aykal’ın “Reis önceki GB’ye çıkıyor bu numara” demesi üzerine “Aynen Reis onun ipini çekmişler” yanıtını veren eski Ülkü Ocakları Yönetim Kurulu üyesi Tolgahan Demirbaş’a da ifadesinde ne bu konuşma ne de “GB” olarak kastettiği kişinin kim olduğu soruluyor.

İddianamede Eray Özyağcı özel bir arabayla İstanbul’a götürüldüğünü söylüyor. Ama araçta kimlerin olduğunu açıklamayı reddediyor. Tutuklu bulunan 22 kişiden biri olan, eski Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Emre Yüksel de Tolgahan Demirbaş’la birlikte İstanbul’a gittiğini kabul ediyor. Ancak araçta Eray Özyağcı’nın olup olmadığı hakkında bilgi vermiyor.

Tolgahan Demirbaş ve Emre Yüksel’in Ankara-İstanbul seyahatinde kullandıkları araç iddianamede 52 kez “siyah Audi” olarak geçiyor. İddianamede yer alan tüm araçların plakaları yazılırken bu otomobilin plakasına yer verilmiyor.

Forum

XS
SM
MD
LG