New Jersey'in en büyük devlet üniversitesi olan Rutgers'ta Türkiye ve bölgeye ilgisi olan öğrencilere 8 yıldır Türkçe öğretiliyor.
Uluslararası ilişkiler ve siyaset bilimi bölümü öğrencilerinin yanı sıra Türk kültürünü merak eden öğrenciler de Türkçe öğreniyor. Türk dizilerinin uluslararası üne kavuşması da Türkçeye olan ilgiyi artırmış.
İlk ve orta seviyede iki dönem halinde sunulan Türkçe derslerini 4 yıldır Dilek Öztoprak veriyor. Öztoprak, öğrencilerin Türkçeye olan ilgilerini ve kullandıkları yöntemleri VOA Türkçe'ye anlattı:
“Rutgers Üniversitesi'nde Türkçe derslerimiz 8 yıldır devam ediyor. Ben 4 yıldır Rutgers Üniversitesi'nde derslere giriyorum. İki seviyede Türkçe dersi veriyoruz üniversitede. Birincisi ilk temel seviye dediğimiz. İkincisi de orta seviye Türkçe derslerimiz var. Advanced yani ileri derece Türkçe derslerimiz de umuyorum önümüzdeki dönemlerde açılacak.”
Öğrencilerin bazılarının Ortadoğu çalışmalarında master ya da doktora yaptığını, akademik ve mesleki kariyerleri için Türkçe öğrendiklerini anlatan Öztoprak, bazı öğrencilerin ise anne ya da babasının Türk olduğunu ve bu nedenle dile ilgi duyduklarını söyledi.
Türk dizilerinin popülaritesi de Türkçe'ye ilgiyi arttırmış
Türkçe dersiyle beraber öğrencilerin Türk kültürünü de tanıma fırsatı yakaladıklarını belirten Öztoprak, dünyaca üne kavuşan Türk dizilerinden de eğitim sırasında yararlandıklarını anlatıyor:
“Son yıllarda malumunuz çok fazla Türk dizisi çekilmeye başladı. Öğrencilerle son yıllardaki diziler üzerinden biraz gittik. Öğrenciler tabi daha hareketli daha aktif, heyecanlı dizileri seviyorlar. Birkaç tane diziyi biz onlarla izliyoruz ama bunu yaparken sadece diziyi izlemiyorlar, oradaki gündelik konuşmaları, çünkü onların ellerinde dizinin dökümü oluyor yani konuşma metni oluyor. Oradan takip edip oradaki soruları cevaplıyorlar. Biliyorsunuz dizilerde İstanbul, Türkiye'nin değişik kasabaları vesaire de çok oluyor. Yemekler, gündelik konuşma, Türk kültürüne ait aile hayatı, bunları da görüyorlar. Bunlar da çok hoşlarına gidiyor çocukların. Bu şekilde derslerimizi işliyoruz.”
Türk dizilerini izledikten sonra Türkçe öğrenmeye karar vermiş
Türk dizileri Türkçe öğretiminde bir araç olarak kullanılmalarının yanı sıra öğrencilerin dil öğrenmeye karar vermelerinde de etkili olmuş. Hint asıllı Amerikalı Aanchal Sharma, izlediği dizilerden çok etkilenerek Türkçe öğrenmeye karar vermiş:
“Merhaba benim adım Aanchal. Ben tıp okuyorum üniversitede. Annem ve babam Hindistanlı ama ben Amerikalıyım. Ben Türkçe dersi alıyorum çünkü ben Türk kültürünü çok seviyorum.
Türkiye'ye hiç gitmedim ama bir gün gitmeyi çok istiyorum. Dünyayı gezmeyi hayal ediyorum.
Televizyonda çok gördüğüm İstanbul'u ziyaret etmek istiyorum. Ama Karadeniz bölgesini görmeyi de çok istiyorum.
Türk dizilerini izliyordum son dönemde, hala da izliyorum. Türk kültürüyle böyle tanıştım. Çok sevdim ve Türkçeyi de öğrenmem gerektiğine böyle karar verdim.
Önce 'Aşk Laftan Anlamaz' dizisini izlemeye başladım. Şimdi 'Sen Anlat Karadeniz'i izliyorum. Türk dizilerini çok seviyorum. Dizilerdeki komedi unsurlarını çok beğeniyorum. 'Erkenci Kuş' dizisini de seviyorum.
Dizilerden dili öğrenmeye başlamıştım. 'Üniversitedeyim o zaman Türkçeyi de öğreneyim' dedim. Çünkü konuşabildiğimden daha fazla anlayabiliyorum.”
Tunuslu, Fransa'da yaşıyor ama ABD'de üniversitede Türkçe öğreniyor
Rutgers Üniversitesi Siyaset Bilimi öğrencisi Ines Belhadj ise Amerika'ya üniversite eğitimi için gelmiş. Ines, Türk arkadaşlarıyla daha iyi anlaşabilmek için Türkçe öğrenmeye karar verdiğini söylüyor:
“Benim adım Ines. Tunusluyum, Fransa'da yaşıyorum ama şimdi Rutgers'ta öğrenciyim. Siyaset Bilimi okuyorum ve Türkçe çok seviyorum. Çok Türk arkadaşlarım var.
Onlarla konuşabilmek için Türkçe öğreniyorum. Birkaç kez Türkiye'ye gittim. Türk yemeklerini çok beğendim. Türk kültürü çok ilginç. Ben Ortadoğu siyaseti üzerine yoğunlaşmak istiyorum. Hep Türkçe öğrenmek istemiştim. Kampüste bu imkan sunulunca fırsatı değerlendirdim.”
Annesi Romanyalı, babası ise Tatar olan Kerim Kara da Türkiye'de yaşayan aile üyeleriyle daha iyi anlaşabilmek için dil öğrenmeye karar vermiş.:
“Merhaba benim adım Kerim. 18 yaşındayım. Amerika'da doğdum. Annem Romen, bir de babam Tatar. Rutgers'da öğrenciyim. Mühendislik okuyorum. Türkçe öğrenmek istiyorum.
Bazı ailem Türkiye'de. Konuşmak istiyorum onlarla. Akrabalarımla konuşmak istiyorum.”
Dombra çalan Peter, İstanbul'daki tarihi mimariye hayran kalmış
Üniversite'nin moleküler biyoloji bölümünde çalışan Peter Schweinsberg ise Türkçe'nin yanı sıra Türki cumhuriyetlerin kültürleriyle de ilgili. Dombra çalan Peter, İstanbul'da gördüğü tarihi mimariye hayran kalmış:
“Benim adım Peter. Moleküler biyoloji departmanında çalışıyorum. Ve ben Türk dili öğrencisiyim.
Birçok nedenle Türkçe öğreniyorum. En önemlisi ülkeyi 1999 yılında ziyaret etmiştim ve Türkçeye çok ilgi duymuştum. Ayrıca Kazakistanlı bir mektup arkadaşım olmuştu. Bana dombradan bahsetmişti ve ardından dombra öğrenmeye başlamıştım. Kazakça da bir Türki dil. Türki dillere ilgim böyle başladı.
İstanbul ve Kuşadası'nı ziyaret ettim daha önce. İstanbul'dayken camilerin mimarisine hayran olmuştum. Mimar Sinan'ı biliyorum. Ayrıca Mimar Kemaleddin hakkında da bilgim var. Kendisi yetenekli bir mimar. Tren istasyonları, üniversite binaları ve başka bazı binalar onun eseri.”
Filistinli Leenah Türklerin yoğun yaşadığı Patterson'da eczacılık yapmayı hedefliyor
Türkçe dersi öğrencilerinden birisi de Filistinli Leenah Rasheed. Leenah hem Türk kültürünü hissetmek hem de kariyeri için Türkçe öğrendiğini söylüyor:
“Merhaba benim adım Leenah. 19 yaşındayım. Ben Filistinliyim ama Amerika'da doğdum. Rutgers Üniversitesi'nde öğrenciyim, eczacılık okuyorum.
Annemin tarafından Türk akrabalarımız da var. Kültürü ve dili hissetmek için Türkçe öğrenmeye karar verdim.
Gelecekte buradaki Paterson bölgesinde eczacılık yapmayı planlıyorum. Paterson'da çok sayıda Arap ve Türk yaşıyor. Türkçe öğrenmenin benim için yararlı olacağını düşünüyorum.
Bir kez İstanbul'u ziyaret ettim ama Türk kültürü hakkında çok fazla bilgim yok. Türk yemeklerini beğeniyorum.”