Erişilebilirlik

‘Rusya Bir NATO Üyesiyle Yeni Gerginlik İstemez’


Rusya Cumhurbaşkanı Putin askeri yetkililerle
Rusya Cumhurbaşkanı Putin askeri yetkililerle

Türkiye’nin Suriye sınırında geçen ay bir Rus jetini düşürmesiyle başlayan gerginliğin ne kadar devam edeceği Washington’da sorgulanmaya devam ediyor. Son olarak Washington'daki Küresel Çıkarlar Merkezi adlı düşünce kuruluşunun biraraya getirdiği uzmanlar, iki ülke arasındaki krizin geçici olduğuna inandıklarını söyledi

Türkiye’nin Suriye sınırında geçen ay bir Rus jetini düşürmesinin ardından iki ülke arasında devam eden gerginlik, IŞİD’le mücadele koalisyonuna Moskova’yı da katmaya çalışan Amerika ve Batı ülkelerini kaygılandırmaya devam ediyor.

Tarafların gerginlikten kaçınarak aralarındaki görüş ayrılıklarını giderme çağrısı yapan Amerika, son olarak Rusya’yı bu ay New York’ta yapılması planlanan Suriye’nin siyasi geleceği konulu görüşmelere davet etmeyi başardı.

Ankara ve Moskova arasındaki gerginliğin ne kadar devam edeceği Washington’da sorgulanmaya devam ediyor. Son olarak Washington'daki düşünce kuruluşu Küresel Çıkarlar Merkezi’nin biraraya getirdiği uzmanlar, iki ülke arasındaki krizin geçici olduğuna inandıklarını söyledi.

Toplantıya katılan Brookings Enstitüsü Türkiye Programı Direktörü ve TÜSİAD Kıdemli Araştırmacısı Prof. Kemal Kirişci, Türkiye’nin birkaç yıl öncesine kadar dış politikasını ticari çıkarlarının belirlediğini ama şimdi, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun tanımladığı, “merkezi güç” olmaya yöneldiğini açıkladı.

Normalde iki ülke arasında çok güçlü ticari ilişki bulunmasına rağmen, Türkiye’nin “merkezi güç” politikasını benimsemesi sonucu Suriye krizine fazla müdahil olduğunun altını çizen Profesör Kirişçi, bunun da Türkiye’yi Rusya’yla karşı karşıya getirdiğini belirtti.

Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’in Rus uçağının düşürülmesinden sonra kullandığı “sırtımızdan bıçaklandık” ifadesinin Türk-Rus ilişkilerinin “çok yakın, ama çok karmaşık bir ilişki olarak yorumlamasına” yol açtığını kaydeden Prof. Kirişçi, iki tarafın birbirine ekonomik olarak bağımlı olduğunu söyledi. Türkiye’nin Rusya’dan önemli miktarda doğalgazın yanı sıra, buğday da aldığına ve bu ülkeden önemli turizm geliri bulunduğuna dikkati çeken Kemal Kirişçi, Türkiye’nin Rusya’daki ticari payının azalmakta olduğu uyarısında bulundu.

İki tarafın krizi daha da tırmandırmaktan kaçındığı görüşünü savunan Kirişçi, Türk hükümetinin Rusya Cumhurbaşkanı Putin’in saldırgan söylemlerine karşılık vermediğini savundu.

Kemal Kirişçi ve Anya Schmemann
Kemal Kirişçi ve Anya Schmemann

‘Putin Türkiye’yi Aşil topuğundan vurmaya çalıştı’

Rusya Cumhurbaşkanı Putin’in Türk ekonomisini hedef alarak Ankara’yı “Aşil topuğundan” vurmayı amaçladığı görüşünü savunan Kirişçi, bu durumu 1945’te Sovyetler Birliği Lideri Jozef Stalin’in toprak talep etmesine benzetti. Sovyet tehdidinin Türkiye’yi Batı’nın kucağına attığını hatırlatan Prof. Kirişçi, şimdi benzer bir durum yaşandığına dikkati çekti. Türkiye’nin ekonomisini kuvvetli tutma ihtiyacı duyduğunu belirten Kirişçi, bölgesel ticaret alternatiflerinin azalmasından dolayı Türkiye’nin yeniden Batı’yla ilişkilerini düzeltme yoluna gittiği görüşünü savundu. Kemal Kirişçi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Batı’ya yönelik eleştirilerinden de vazgeçtiğine dikkati çekerken, bunu bölgedeki çatışma ortamının ekonomisine yansımasından duyduğu kaygıya bağladı. Türkiye’nin Avrupa Birliği’yle ilişkilerini yeniden canlandırma yoluna gittiğine söyleyen Kirişçi, siyasi olarak bunun Türkiye’de reformların yeniden rayına oturmasını sağlayabileceğini kaydetti.

Prof. Kirişçi ayrıca Rusya’nın iddia ettiği gibi Türkiye’nin IŞİD petrolünü satın aldığına inanmadığını belirtti. Türkiye’de benzinin çok pahalı olmasından dolayı petrol ürünlerinin bir şekilde ülkeye kaçak girdiğinin altını çizen uzman, IŞİD petrolünün kısmen de olsa Türkiye topraklarına girmesini, ‘savaş ekonomisinin karanlık yüzü” olarak niteledi; Türkiye’nin sınırının bir kısmını kontrol edemediğinin altını çizdi.

Michael Cecire ve Maria Snegovaya
Michael Cecire ve Maria Snegovaya

‘Gerginlik sonsuza kadar sürmez’

New York’taki Columbia Üniversitesi uzmanlarından Maria Snegovaya ise, Rusya’nın uçaklarıyla yalnızca Türkiye’nin değil, diğer NATO ülkelerinin de hava sahasını iki yıldır ihlal ettiğini söyledi. Bunu Rusya’nın jeopolitik gücünü yeniden hissettirme çabasına bağlayan Snegovaya, Moskova’nın Suriye’de güç gösterisine girdiği düşüncesinde.

Rusya’nın Türkiye’nin istediği güvenli bölgeye karşı olduğunu belirten Snegovaya, Rus uçaklarının bu bölgelerde özellikle rejim karşıtı milisleri bombaladığına dikkati çekti.

Lazkiye iline bağlı Tartus limanında Rus donanmasının demirli olduğunu hatırlatan Snegovaya, Rusya’nın Lazkiye’nin kuzeyinde Türkmenler’i bombalamasını da buna bağladı.

Bununla birlikte Moskova’nın tehdit ettiği kadar eyleme girişmediğinin altını çizen Rus uzman, ülkesinin özellikle Ukrayna krizinin ardından ve Suriye’ye müdahalesiyle birlikte başka cephelerde ağır çatışmalara girmek istemediğini, bundan dolayı da gerginliği tırmandırmaktan kaçındığını belirtti. Maria Snegovaya, “Bir açıdan bakarsak, bir NATO üyesiyle ilişkilerini germesi Rusya’nın işine gelmez” diye konuştu.

Rusya’nın Suriye krizine müdahil olmasının bu ülkeye avantaj da sağladığını savunan uzman, “Rusya dünya sahnesinde önemli bir oyuncu olarak ortaya çıktı” diye konuştu ve son dönemde Amerika’nın özellikle IŞİD’le mücadele çabalarında Moskova’yla ilişki kurmaya çalıştığına dikkati çekti.

Türkiye’nin Rusya’nın önemli ticari ortaklarından biri olduğunu kaydeden Snegovaya, Ukrayna krizinin ardından yaşanan ekonomik ambargolarla Moskova’nın tüketici ürünlerinde alternatif ithalat kaynağı olarak gördüğü Türkiye’ye yönelik yaptırımlarını sonsuza kadar sürdüremeyeceğini savundu.

Küresel Çıkarlar Merkezi’nin bir araya getirdiği uzmanlar, (soldan sağa) Kemal Kirişçi, Anya Schmemann, Michael Cecire, Maria Snegovaya, Türkiye-Rusya ilişkilerinin geleceğini tartıştı
Küresel Çıkarlar Merkezi’nin bir araya getirdiği uzmanlar, (soldan sağa) Kemal Kirişçi, Anya Schmemann, Michael Cecire, Maria Snegovaya, Türkiye-Rusya ilişkilerinin geleceğini tartıştı

Azerbaycan-Ermenistan tehlikesi

Bununla birlikte Rusya ve Türkiye arasındaki gerginliğin iki ülkenin kuvvetli nüfuzu olduğu bir bölge olan Kafkaslar’a yansıyabileceği yönünde kaygılar bulunuyor.

Dış Politika Araştırma Enstitüsü’nden Michael Cecire, Rusya’nın “bölgesel uçak gemisi” diye nitelediği Ermenistan’la, Türkiye’yle ortak savunma anlaşması bulunan Azerbaycan arasında, özellikle Karabağ geriliminin yeniden tırmanabileceği uyarısında bulundu.

Rusya’nın Ermenistan’daki yığınağını arttırdığını söyleyen uzman, Ermenistan’ın Türkiye’yle ilişkilerinin normalleşmesinin Moskova’nın işine gelmeyeceğini savundu. Rusya’nın Ermenistan’ın Batı’ya açılmaması için elinden geleni yapacağını söyleyen Cecire, aksi takdirde Moskova’nın bundan büyük zarar göreceğini kaydetti.

‘Rusya Bir NATO Üyesiyle Yeni Gerginlik İstemez’
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:05:33 0:00

XS
SM
MD
LG