Tedavisi Berlin’de süren Rus muhalif Aleksey Navalni’nin suni komada uyandığı açıklandı.
Charite Hastahanesi tarafından yapılan açıklamada, 20 Ağustos'ta Tomsk kentinden Moskova'ya dönerken uçakta fenalaşan ve zehirlenme şüphesiyle hastaneye kaldırılan, ardından 22 Ağustos‘da özel uçakla tedavi için Berlin'e getirilen Navalny’nin sağlık durumundaki iyileşme sonrasında, suni komadan uyandırıldığı, doktorlarla konuşabildiği belirtildi.
Bir hastane yetkilisi, Navalny’nin sağlık durumunun uzun vadede nasıl bir ilerleme göstereceği konusunda şu an açıklama yapmak için çok erken olduğunu da ekledi.
Almanya-Rusya gerilimi artıyor
Bu gelişmeye paralel, Navalny’nin zehirlendiğinin tespit edilmesinden sonra, Almanya ile Rusya arasındaki gerilim artıyor. Navalny’nin tedavisinin sürdüğü Berlin’den ve Moskova’dan peş peşe gelen açıklamalarda taraflar birbirini suçlarken, Başbakan Angela Merkel’in Kuzey Akımı 2 doğal gaz projesinin sonlandırılması ihtimalini artık açık tuttuğu duyuruldu.
Merkel, daha önce Navalny olayının boru hattının geleceğinden bağımsız olarak ele alınması gerektiğini savunuyordu. Merkel’in sözcüsü Steffen Seibert, başbakanın bu konuda Dışişleri Bakanı Heiko Maas’ın söylediklerinin arkasında olduğunu ve aynı fikri paylaştığını açıkladı.
Merkel’in Maas’la ortak bir strateji üzerinde çalıştığını, ayrıca AB ülkeleri de dahil edilerek Rusya’ya yönelik toplu tepki verilmesinin hedeflendiğini belirten sözcü, "Şu anda Alman hükümeti olarak, Rusya’nın suçlamalara çok net bir şekilde cevap vermesini bekliyoruz" dedi ve boru hattının geleceğinin ne olacağının Rusya’nın tavrına bağlı olduğunu söyledi.
Dışişleri Bakanı Maas, Rusya’nın Navalny’nin nasıl ve neden zehirlendiği gibi açık soruları yanıtlamaması ve Berlin’i suçlayan tavrını sürdürmesi ile ilgili olarak, "Ruslar'ın Kuzey Akım 2 konusundaki duruşumuzu değiştirmeye zorlamayacağını umuyorum" demişti.
CDU Genel Başkanı ve Federal Savunma Bakanı Annegret Kramp Karrenbauer de, boru hattının Rusya’ya yönelik yapılacak yaptırımlarda masaya getirilebileceği mesajını verdi. Kramp Karrenbauer, "Kuzey Akım 2’nin çok sıcak baktığım bir proje olmadığını her zaman söyledim" dedi.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Sacharowa ise, olayın aydınlığa kavuşması için işbirliği yapmaktan kaçınanın Almanya olduğunu iddia ederek, Alman yetkililerin soruşturmayı yavaşlattığı suçlamasında bulundu. Sözcü, Almanya’nın zehirlenme iddiasını kanıtlayan bulgu ve belgeleri Rusya’ya göndermediğini öne sürdü.
Navalny'nin zehirlendiğinin "Hiç şüphe götürmez bir biçimde saptandığını" Başbakan Angela Merkel bizzat kendisi açıkladı. Geçen Çarşamba günü konuyu duyuran ve Navalyni’nin "Novoçik" adlı sinir gazı ile zehirlendiğinin Alman ordusuna ait bir laboratuvarda tespit edildiğini açıklayan Merkel, "Şu kesin: Alexei Navalny bir cinayet teşebbüsünün kurbanıdır. O susturulmak istendi" dedi.
Kuzey Akım 2 projesinden vazgeçilebilir mi?
Dünya çapında büyük yankı bulan bu açıklamanın ardından, çok sayıda siyasetçi Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'den olayın araştırılıp açığa çıkarılmasını talep ederken, aksi takdirde ortak doğal gaz projesinin askıya alınması önerisi gündeme geldi. Başbakan Merkel’in bu öneriye destek olarak anlaşılan bir tavır değişikliğine gitmesi ve bugünkü açıklamasında olduğu gibi, Kuzey Akımı 2 projesinden vazgeçilebileceğini ifade etmesine rağmen, bu kararın alınmasının o kadar kolay olmayacağı yorumları yapılıyor.
Rusya ile Almanya arasında Baltık Denizi’nde Kuzey Denizi’ne kadar monte edilmekte olan 2 bin 360 km uzunluğundaki doğal gaz boru hattının Almanya’nın yanısıra, çok sayıda AB ülkesine de doğal gaz aktarması öngörülüyor. Ülkedeki tüm nükleer santralların kapatılmasını kararlaştıran, ayrıca maden kömürü santrallarının da 2038 yılına kadar kapatılmasını hedefleyen Almanya’nın enerji politikalarında, Kuzey Akımı 2 projesinden gelecek doğal gaz kilit konumda. Buradan her yıl aktarılacak 55 milyar metreküp doğal gazın, nükleer ve maden kömürü yüzünden doğacak enerji boşluğunu doldurması öngörülüyor. Çok sayıda analizde, Merkel’in projeyi tümden silmek yerine, ara verilmesini önerebileceği belirtiliyor. Projeye karşı çıkan ABD Başkanı Donald Trump’ın, montaja dahil olan Avrupalı şirketlere yaptırım uygulama kararı vermesi sonrasında, Alman şirketler projeden çekilmişti. Bu yüzden boru hattının 159 km’lik son bölümünde uzun bir süredir ilerleme kaydedilemiyor.
