Duruşma verilen öğle arasından sonra devam ediyor.
Savunma avukatları Rıza Sarraf ile Mehmet Hakan Atilla'nın aralarındaki irtibatsızlığı ispat etmek için çeşitli kanıtlar sunmayı sürdürüyor.
Savunma avukatları yeniden Atilla'nın İran'a sahte belgelerle gönderilen gıda işinden habersiz olduğunu ve Sarraf ile aralarında hiç bir bağlantı olmadığını hakim ve jüri heyetine ispat etmeye çalışıyor.
Rıza Sarraf’ın tanık olarak katıldığı duruşmada yedinci günün sonuna gelindi.
Savunmanın soruları bitti. Sarraf Halkbank’ta Mehmet Hakan Atilla’dan daha üst düzey kişilerle muhattap olduğunu belirtti
Hakim Richard Berman jüri heyetine konuştu ve duruşmalar sırasında tuttukları notlaır gözden geçirmelerini istedi.
Hakim sabahki duruşmanın 09.30 başlayacağını açıkladı. Rıza Sarraf yarın da savunmanın sorularını yanıtlayacak.
Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın yargılandığı New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi’nde Hakim Richard Berman gizlilik kararı alınan, Rıza Sarraf’ın hapishane konuşmalarıyla ilgili belgelerdeki gizlilik kararını kaldırdığını açıklamıştı.Gizlilik kararı kaldırılan belgeler Amerikan Adalet Bakanlığı’nın kamuya açık işlem sitesi PACER’da yayınlanmıştı.
Hapisten çıkmak için yalan söylemeyi göze alma iddiası
Gizlilik kararı kaldırılan ve yayınlanan belgelerde, 15 Eylül 2016'da Rıza Sarraf’la Ahad adlı bir kişinin telefon görüşmeleri yer alıyor. Sarraf’ın Ahad adlı kişiyle yaptığı bu görüşmede “ihtiyaç durumunda hapisten çıkmak ya da daha az ceza almak için yalan söylemeyi göze aldığını” söylediği belirtiliyor.
Beyefendi gerekirse Obama’yı arasın
Gizlilik kaydı kaldırılan diğer bir belgedeyse Sarraf’ın erkek olduğu belirtilen bir kişiyle yaptığı 6 dakika 40 saniyelik telefon görüşmesinin kayıtları var.
Belgeye göre, Sarraf’ın konuştuğu kişi, “Mevlüt ve Bekir’le görüşeceğini” ayrıca avukat Şeyda’nın da bu kişilerle görüştüğü bildiriliyor.
Gizlilik kaydı kaldırılan resmi belgelerde, Şeyda’nın, ‘Beyefendi’yle görüşüp, gerekirse Obama’yı aramasını telkin edeceği, başkanın danışmanıyla temasta olduğu belirtiliyor. Belgelerde ayrıca Cumhurbaşkanının danışmanının bunun Sarraf meselesi değil ulusal bir mesele olduğunu ifade ettiği belirtilerek, “Bekir’le konuşup beyefendiyi de bilgilendirecek. İbrahim konuyla ilgilenip Bekir ve Mevlüt’le konuşacak, Cumhurbaşkanı Obama’yı arayacak” deniyor.
4 Kasım 2016’da yapıldığı belirtilen konuşmayla ilgili olarak yayınlanan belgeyi haberleştiren New York Times gazetesi, kaydedilen konuşmadaki isimlerin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, atıfta bulunulan ve eski ABD Başkanı Barack Obama’yı araması önerilen kişi olarak kayıtlarda adı geçen ‘Beyefendi’nin’ de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu iddia etti.
New York’ta tutuklu olarak yargılanan Rıza Sarraf’ın, duruşmaların asıldan başlamadan önce savcılıkla yapmış olduğu anlaşmanın metni yayınlandı. Anlaşma metnine göre Sarraf, 26 Ekim’de imzaladığı belgede yedi ayrı suçlamanın tümünden suçlu olduğunu kabul etmiş.
Anlaşma metninde, Sarraf’ın yedi ayrı suçlamayla karşı karşıya olduğu suçlamaları kabul etmemesi halinde alabileceği maksimum hapis cezasının 130 yıl, para cezasının da milyonlarca dolar olabileceği belirtilmiş.
Sarraf’ın bu suçlamaları kabul edip işbirliğiyle daha az ceza alacağı ifade edilmiş. Son kararı verecek kişinin hakim Richard Berman olduğu belirtilmiş. Savcılığın mahkeme başkanına Sarraf’ın anlaşma şartlarının tamamına uyması halinde daha az ceza almasını sağlamak için bir referans mektubu da verebileceği ifade edilmiş.
‘Tanık koruma programına alınabilir’
Savcılık, Rıza Sarraf’a gelebilecek olası bir saldırıdan korumak ve güvenliğini sağlamak için tanık koruma programına alınabileceğini belirtmiş. Koruma kapsamında Sarraf ve yakınlarının güvenliklerini sağlamak için başka kimlik verilebileceği ifade edilmiş.
Savcılık ile Sarraf arasında yapılan anlaşmaya göre, savcılık tanık konumuna geçen Sarraf’tan soruşturma ve yargı sürecinde verdiği ifadelerin kayda değer ölçüde olmasını şart koşuyor. Sarraf’ın vereceği ifade ve bilgilerin ne ölçüde işe yaradığı, eksiksiz ve doğru olması ve bu bilgilerin başka kişiler hakkında da soruşturma ya da yargı sürecini başlatacak nitelikte olması gibi koşullar sıralanıyor. Asla yanıltıcı ifade vermemesi isteniyor.
Sarraf ile savcılık arasındaki anlaşma metnini Amerika’nın Sesi’ne değerlendiren New York Barosu Avukatı Cahit Akbulut, “Rıza Sarraf savcılıkla yaptığı anlaşmaya uymak şartıyla Amerika’da kalabilir. Burada yasal olarak yaşaması için ‘Green Card’ alabilir daha sonra isterse de Amerikan vatandaşı bile olabilir” dedi.
Akbulut, savcılığın anlaşma metnine koyduğu bir maddeye dikkat çekti. Akbulut, “Savcılık, anlaşma metnine koyduğu bir maddede Rıza Sarraf’ın isterse ABD’de yaşayabileceğini belirtmiş. Bunun için yardımcı olabileceğini belirtmiş. New York Güney Bölgesi Başsavcılığı olarak Göçmenlik Dairesine, ‘bizimle birlikte çalışıyor’ diye bir mektup verebileceklerini ifade etmişler. Bu şekilde Sarraf ve ailesi bu şekilde isimleri değişse bile eğer isterlerse ABD’de yaşayabilirler” dedi.
‘Sarraf yalan söylerse anlaşma bozulur’
Akbulut, anlaşma metninde dikkat çeken diğer maddeleri de şöyle anlattı. “Bu anlaşmaya göre kesin bir şey yok. Özellikle tanıklığı sırasında savcılık Sarraf’ın dürüst davrandığına kanaat getirmek istiyor. Anlaşmaya göre Sarraf’ın doğruları anlatmaması durumunda veya savcılığın bu yönde bir kaygısı olursa anlaşma derhal iptal edilebiliyor. Sarraf, yalan söyler ve savcılığı yanıltırsa anlaşma geçersiz olur ve 130 yıla kadar hapis cezasıyla karşı karşıya kalabilir. Bu anlaşma savcılık tarafın her aşamada bozulabilir. Bir çok şeyi tanık sandalyesinde açık açık anlatmasının nedeni bu. Savcılıkla yaptığı anlaşmaya tam olarak uymak istiyor.“
Sarraf’ın yasadışı paralarına tedbir
Sarraf’ın hapis cezası dışında milyonlarca dolar tutarında para cezasıyla karşı karşıya olduğunu belirten Akbulut, “Anlaşmaya göre Sarraf bu para cezalarını da minimum bedellere ödeyebilecek. Ayrıca kanun dışı kazanılmış gelirlerden elde edilen para ve mülklerine ABD tedbir koyuyor. Bunları Sarraf’ın geri ödeyeceği belirtiliyor. Sarraf bu paraları ABD’yi zarara soktuğu için buraya ödeyecek. Ancak, tarafların yaptıkları anlaşmaya göre, Sarraf’a kesilebilecek para cezalarının da yasa dışı kazandığı paradan ödeyemeyeceği belirtilmiş“ diye konuştu.