Türkiye'de beş bankacılık sektörü ve özel sektör kaynağının Reuters haber ajansına yaptığı açıklamalara göre Türkiye'de bazı bankalar, hükümetin getirdiği son kısıtlamalardan sonra ticari kredilerde kısıntı yapmaya başladı. Bunun nedeni, getirilen son uygulamaların bankaların maliyetlerini yükseltmesi ve bilanço risklerini azaltmak zorunda kalmaları.
Reuters'a göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ekonomi yönetiminin bir parçası olan yeni kurallar, özellikle uzun vadeli kredi vermeyi zorlaştırdı. Orta ölçekli bir işletme sahibi, Reuters'a, ihtiyacı olan krediye ulaşmanın "her gün giderek zorlaştığını" söyledi.
Reuters'a adlarının açıklanmaması şartıyla konuşan kaynaklar, son aylarda uygulamaya konulan kredi ve teminat düzenlemelerinin kafa karışıklığı yarattığını ve bankalar açısından birçok soruyu beraberinde getirdiğini söyledi.
Bankacılık sektöründen bir kaynak, "Bir bankayı işletme açısından bunlar, çok zor kalemler. Her banka, hükümetin getirdiği uygulamalardan sonra ilave yükümlülüklere karşı kendi bilançosunu idare etmeye çalışıyor. Bu durum bankaları korkutuyor" dedi.
Kaynaklar, getirilen yeni kuralların, ucuz kredilerin hükümetin tercih ettiği daha riskli küçük kredi alıcılarına yönlendirilmeye devam etmesi, ancak genel olarak borçlanmanın azalmaya başlaması anlamına geldiğini söyledi.
Veriler, genelde 13 haftalık dövize göre ayarlanan kredideki büyümenin, Ağustos ayı sonunda bir önceki yıla göre yüzde 20 arttığını gösteriyor. Bu artış, yeni uygulamaların yürürlüğe girdiği Nisan ayına kıyasla yüzde 50 oranında.
Reuters, önümüzdeki yıl yapılacak seçimlerden önce Cumhurbaşkanı Erdoğan ve partisi AKP için riskin yüksek olduğunu, anketlerin, artan hayat pahalılığı ve diğer ekonomik zorluklar göz önünde bulundurulduğunda Erdoğan'ın seçimi kaybedebileceğine işaret ettiğini kaydediyor.
Erdoğan'ın ekonomi programı büyümeye, istihdama, yatırıma ve ihracata öncelik veriyor. Bu program kapsamında getirilen faiz indirimleri döviz krizini ve enflasyonun hızla yükselmesini tetiklemişti.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) enflasyonun yüzde 80'e tırmanmasına rağmen, faiz oranlarını düşürmeye devam etti. Banka, son aylarda, Türkiye'nin cari açığını azaltmak amacıyla, ihracatı ithalattan fazla olan şirketlere ve sektörlere ucuz kredi yönlendirmek için yeni kurallar getirdi.
TCMB, geçen ay, yatırımları ya da ihracatı arttırmak için kullanılmayan bazı kredilere teminat olarak kredi veren kuruluşların uzun vadeli sabit kupon ödemeli tahvilleri kullanması talimatı verdi.
Ancak bazı kredi kuruluşları, kısa vadeli borçlara teminat olarak likit olmayan uzun vadeli tahvilleri tutmanın çok riskli olduğu görüşünde. Bankacılık sektöründen bir kaynağın Reuters haber ajansına verdiği bilgiye göre, kredi veren bazı kuruluşlar da müşterilerinden, bazı kredileri yenilemek yerine ödemelerini istedi. Bu da şirketlerin kendi özsermayelerini kullanmak zorunda kalmaları anlamına geldi.
Kafa karışıklığı
TCMB'nin geçen ay getirdiği yeni uygulama, ticari kredi oranlarında kesintiye gidilmesine yol açtı, tahvil alımları arttı.
Reuters'a konuşan bankacılar, TCMB'nin finans sektörüne verdiği mesajın, ihracatı ithalatından yüksek olan firmalara ve KOBİ'lere ucuz kredi sağlama ya da tahvil alarak fonları hükümete geri verme olduğunu kaydetti.
Reuters haber ajansı tarafından görülen bir mektuba göre kredi kuruluşları, buna yanıt olarak TCMB'ye, yeni kurallar altında nasıl iş yapabileceklerine ilişkin çok sayıda soru iletti. Bu sorular arasında yeni kuralların faktoring ve leasing firmalarına, uzun vadeli proje kredilerine, şirketlerin birleşmeleri ve satın alınmalarına nasıl uygulanacağı bulunuyor.
Merkez Bankası, Reuters'a, tüm bu sorulara geçen hafta yayınladığı genelgeyle yanıt verdiğini söyledi.
Konuyla yakından ilgili bir yetkili, "Ülkenin kredi yapısını değiştirmek için adımlar atılıyor. Kredilerin belirli sektörlere yönlendirilmesi için gerekirse daha fazlası yapılacak" dedi.
Yetkili, TCMB tarafından finanse edilen ve KOBİ'lere yönlendirilen kredi payının yılın başında yüzde 5 olduğunu, bu oranın şimdi yüzde 25'e yükseldiğini ve yükselmeye devam etmesinin beklendiğini kaydetti.
TCMB, Cuma günü de bankaların uzun vadeli lira tahvilleri yerine döviz tutma talebini reddetti.
KOBİ, tüccar ve ihracatçılarla yatırımcılara ve tarıma sağlanan kredi, çoğunlukla yeni kuralların kapsamı dışında tutuldu.
KOBİ'ler, bankalar tarafından riskli, ancak yatırım ve istihdamı arttırma kapasitesi daha yüksek olarak kabul ediliyor. İhracatçılarsa ülke ticaretindeki dengesizliği gidermeye ve merkez bankasının azalan döviz rezervlerini yenilemeye yardımcı oluyor.
Şirketler, yeni kuralların bazı sektörlere ayrıcalık uyguladığı ve yüksek enflasyonun özsermayeyi erittiği bu dönemde kredi alımlarını yavaşlattığı şikayetinde bulunuyor.
Türkiye'de enflasyonun son 24 yılın en yüksek seviyesine tırmanması ve liranın dolar karşısında iki yıl içinde değerinin yarısından fazlasını kaybetmesi, birçok ekonomiste göre faiz oranlarının indirilmesi ve ekonominin kötü yönetilmesine bağlı.
İmalat sektöründen adının açıklanmasını istemeyen bir yönetici, şirketinin özsermaye ihtiyacının son iki yılda lira cinsinden dört kat arttığını, emtia fiyatlarınınsa aynı zaman dilimi içinde döviz cinsinden iki kat yükseldiğini söyledi.
Yönetici, "Bir şirket bankalara olan borcunu bu şartlar altında özsermayesini kullanarak nasıl kapatabilir" şeklinde konuştu.