Rusya lideri Vladimir Putin'in, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a "Gaz tedarikinde en güvenli güzergah Türkiye. Avrupa'ya gaz iletmek için, Türkiye'de bir doğalgaz merkezi kurabiliriz" önerisine, ilk yanıt Fransa'dan geldi.
Putin’in, Kazakistan'ın başkenti Astana'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'a getirdiği "sürpriz gaz" teklifine Avrupa’dan soğuk yanıt geldi. Putin'in teklifini değerlendiren Fransa Cumhurbaşkanlığı, "Daha fazla Rus gazı ithal etmemize izin verecek yeni bir altyapı oluşturmamızın bir anlamı yok" açıklamasında bulundu.
VOA Türkçe'nin sorusunu yanıtlayan Elysee diplomatları, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, "Türkiye'de kurulacak gaz merkezi" üzerinden Avrupa'ya gaz ihraç etmeyi, Avrupalıların Rus petrol ve gazına olan bağımlılıklarını azaltmak istedikleri için "anlamsız" olduğunu söyledi.
Avrupa adına konuşamayacaklarını ancak bir AB üyesi olarak Fransa'nın bakış açısını yansıtabileceklerini belirten Elysee kaynakları, "Daha fazla Rus gazı ithal etmemize izin verecek yeni bir altyapı oluşturmamızın bir anlamı yok. AB olarak Rus gazına bağımlılığı azaltma yolunda oldukça ilerledik. Hatta Rus enerji kaynaklarına olan bağımlılığa tümüyle son vermeyi planlıyoruz. Bu yolda epey de ilerledik. Şimdi bu politika varken, Avrupa Rus gazını neden alsın? Türkler ve Ruslar boru hattı kurabilirler. Ama bu AB'ye yönelik bir satış için olamaz" dedi.
Büyükelçi Onaner: "Bu tek taraflı bir tekliftir"
Fransız LCI kanalına konuk olan Türkiye'nin Paris Büyükelçisi Ali Onaner de, bu konuda kendisine yöneltilen soruya, "Bu Rusya tarafından tek taraflı olarak gündeme getirilmiş bir tekliftir. Türkiye, nasıl Rusya ve Ukrayna arasında arabuluculuk rolünü, tarafların istediği ölçüde yerine getiriyorsa, bu konuda da, Rusya'nın gaz konusundaki önerisini, diğer Avrupa ülkelerinden bu yöntemle Rus gazı alma talebi olması halinde değerlendirebilir. Ancak Avrupa'dan talep gelmezse bu tek taraflı bir öneri olarak kalır" yanıtını verdi.
"Yalnızca Türkiye'nin çözebileceğini düşünmek naiflik"
Türkiye'nin Rusya ve Ukrayna arasında "arabuluculuk rolü" üstlenmesini de değerlendiren Elysee kaynakları, "Türkiye'nin şu andaki girişimlerini arabuluculuk olarak nitelendirebilir miyiz, bilemiyorum. Ancak, Türkiye'nin önemli çabaları var ve katkısı da faydalı. Ancak tüm dünyayı etkisi altına alan böylesi bir krizde, yalnızca Türkiye'nin arabuluculuk rolünü üstlenmesi ve bu konuyu tek başına çözebileceğini düşünmek naiflik olurdu. Rusya ve Ukrayna arasında üstlenilecek böyle bir rol objektif olmalı. Metot üzerinde uzlaşılmalı. Ukrayna'nın ve Avrupa kıtasının güvenlik kaygıları göz önünde bulundurulmalı. Elbette Türkiye'nin katkıları faydalı. Ancak arabuluculuk rolü, hep birlikte, işbirliği içinde üstlenilecek bir rol" görüşünü dile getirdi.