Mısır ve Tunus’daki değişim dalgasının diğer Arap ülkelerini ve uluslararası dengeleri nasıl etkileyeceği şu günlerde sıklıkla tartışılan bir konu. Profesör Hüseyin Bağcı şu anda Berlin Humbolt Üniversitesi’nde konuk profesör. Bağcı, Amerika'nın sesi'ne Mısır'daki gelişmeleri değerlendirdi.
Tunus’ta başlayan, diğer Orta Doğu ülkelerine de sıçrayan gösterilerin doruk noktasına ulaştığı Mısır, tüm dünyanın gözlerinin çevrildiği ülke oldu. 80 milyonluk nüfusu ve askeri, ekonomik ve stratejik önemi nedeni ile Arap dünyasının merkezi sayılan Mısır’da son haftalarda yaşananların 21’nci yüzyılın akışını değiştirebilecek bir sürecin başlangıcı şeklinde tanımlayan Profesör Hüseyin Bağcı, gelinen noktanın sürpriz olmadığını düşünüyor.
Profesör Bağcı’ya göre, değişim süreci bölge ülkelerinde demokratikleşmeyi de beraberinde getirecek.
Mısır´da bundan sonraki dönemde oluşacak hükümette islami ideolojiyi savunan Müslüman Kardeşler’in de yer alması bekleniyor. Profesör Bağcı böyle bir katılımın bölgedeki barış açısından, özellikle İsrail´le bağlantılı tehkikeli bir gelişmeyi beraberinde getirmeyeceği görüşünde.
Amerika ve Avrupa Birliği’nin öncelikli uluslararası konusunun Mısır olduğunu vurgulayan Hüseyin Bağcı, Batı’nın konuya demokratikleşmeye destekle birlikte güvenlik endişelerini de düşünerek yaklaştığını savunuyor.
Mısır´daki gelişmelerle bağlantılı olarak son günlerde Türkiye´nin bölgedeki öneminin daha da arttığı ve diğer Arap ülkeleri için örnek teşkil ettiği yorumları dikkati çekiyor. Profesör Bağcı da bu görüşe katılıyor.
Profesör Hüseyin Bağcı’nın Humbolt Üniversitesi’ndeki bir yıllık konuk profesörlük süresi yaz aylarında sona erecek.