ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, üç hafta önce iptal ettiği Berlin ziyaretine başladı. Pompeo, ülkesinin İran’a karşı sert önlemler uygulamaya kararlı olduğunu belirterek, diğer müttefiklerini ABD’nin ticari yaptırımlarına uymaya çağırdı.
Berlin’de önce Dışişleri Bakanı Heiko Maas, ardından da Başbakan Angela Merkel ile bir araya gelen Pompeo, İran’ın terörizme karşı mücadeleyle bağlantılı uluslararası anlaşmaların yükümlülüklerini yerine getirmediğini öne sürdü.
Heiko Maas ile yaptığı görüşme sonrası kamera karşısına geçen Pompeo, Alman hükümetinin İran havayolu şirketi Mahan Airlines'ın Alman havalimanlarına iniş iznini geçen ocak ayında iptal etmesinden övgüyle bahsetti.
İran’ı "dünyanın en büyük terör finansörü" olarak tanımlayan Pompeo, Berlin’in yaptırımlarının yetersiz kaldığını ifade etti ve İngiltere gibi, Lübnan Hizbullah'ını "terör örgütü" olarak kabul etmesini istedi. ABD Başkanı Donald Trump da kısa bir süre önce, İran üzerindeki baskıyı artırırken, bölgedeki "İran yanlısı" gruplara karşı yaptırım uygulanmasını talep etmişti.
Alman hükümeti adına Devlet Bakanı Niels Annen, Hizbullah'ın Lübnan'ın güvenliği için önemli olmayı sürdürdüğünü ve Hizbullah'ı "terör örgütü" olarak kabul etmeyeceklerini açıklamıştı.
İran konusunda yollar ayrı amaç aynı
Heiko Maas, İran konusunda Berlin ve Washington’un "ayrı yollardan ama aynı amaca ulaşmayı hedeflediğini" söyledi. Almanya’nın, İran’ın nükleer silahlara sahip olmasının engellenmesi ve Suriye’yle Yemen’deki çatışmalardaki rolü konusuna açıklık getirilmesi gibi noktalarda ABD’yle aynı görüşte olduğunu söyleyen Maas, "Umudum bu hedeflere ortak bir şekilde ulaşabilmemiz" dedi.
Berlin, Washington’a kıyasla kamuoyunda İran nükleer anlaşması olarak bilinen 2015 tarihli sözleşmenin muhafaza edilmesinden yana ve İran'ın sözleşmeden doğan taahhütleri yerine getirmesi gerektiğini savunuyor.
Almanya Ürdün’deki askerlerinin görev süresini uzatacak mı?
Pompeo’nun Berlin’deki temaslarında bir diğer konu Suriye’deki gelişmeler oldu. Pompeo gelmeden Alman basınında çıkan haberlerde, ABD'nin Suriye’nin kuzeyinde kurmak istediği "güvenli bölge" planına Almanya’nın askeri destek vermeye hazır olduğu ve bu nedenle Berlin hükümetinin Ürdün’de bulunan Alman askerlerinin tezkeresini uzatmayı hedeflediği iddia edilmişti.
"Güvenli bölge çabaları sürüyor, hedef Türkiye'ye terör saldırıları riskini azaltmak"
Konuyla ilgili konuşan Pompeo, "güvenli bölge" kurma çabalarının sürdüğünü, bunun hedefinin "Türkiye’ye terörist saldırıları riskini azaltmak" olduğunu belirtti. Basında çıkan iddiaları doğrulamayan Maas ise, "Ürdün’deki askerlerin tezkeresi Ekim ayında sona erecek. Askeri misyonun uzatılmasına ise zamanı geldiğinde Federal Meclis karar verecek" dedi.
Dışişleri Bakanı, Almanya’nın Suriye’de barışın sağlanması için uluslararası koalisyonda yer aldığını hatırlattı. Berlin, Ürdün’deki El Azrak askeri havalimanında yerleştirdiği 6 Tornado uçağı ile lojistik ekipmanı ile Suriye ve Irak'ta IŞİD hedefleri üzerinde keşif uçuşları yapıyor. Bu uçuşlarda elde edilen istihbarat, koalisyon güçlerinin hava operasyonlarında kullanılıyor.
Alman Hava Kuvvetleri'ne ait Airbus A310 tipi askeri uçak ise koalisyon güçlerinin jetlerine havada yakıt ikmali yapıyor. Suriye’nin kuzeyi konusunda Türkiye ve ABD arasında da görüşmeler yürütülüyor.
Almanya’ya Kuzey Akım 2 uyarısı
Pompeo’nun Alman meslektaşıyla ele aldığı bir diğer konu Almanya’nın Kuzey Akım 2 projesine katılımı oldu. ABD Dışişleri Bakanı, Rusya’dan Avrupa Birliği’ne doğalgaz taşıyacak olan Kuzey Akım 2 projesine dahil olacak Alman şirketlere mali yaptırımlar uygulanabileceği konusunda uyardı. ABD, söz konusu projeyi Almanya'nın Rus doğalgazına bağımlı olacağı gerekçesiyle reddediyor.
Pompeo, Maas’la buluşmasından sonra Başbakan Angela Merkel’le bir araya geldi. 45 dakika süren görüşme öncesinde kısa bir açıklama yapan Merkel, "ABD, Almanya’nın Avrupa dışındaki en önemli partneridir. Bu böyle de kalacaktır" dedi. İki ülkenin Suriye, İran, Afganistan, Libya ve Rusya gibi uluslararası konularda kısmen ayrı düşündüğünü, ancak sürekli görüş alışverişinde bulunduğunu belirten Merkel, "Gündem çok kalabalık. 45 dakika bunları konuşacağız. Ayrıca ileride kuşkusuz yeniden bir araya geleceğiz" dedi.