Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, bugün sunacakları bir karar tasarısıyla, kabinesinden, Başkan Trump'ı görevden uzaklaştırmak için ABD Anayasası'nın 25'inci ek maddesini yürürlüğe koymasını isteyeceklerini söyledi.
Pelosi, Demokrat Partili Kongre üyelerine gönderdiği mektupta, Başkan Yardımcısı Mike Pence'in 24 saat içinde bu çağrıya yanıt vermemesi durumunda Temsilciler Meclisi'nin azil sürecini işletmeye başlayacağını kaybetti.
Mektupta, "Anayasamızı ve demokrasimizi korumak için acilen harekete geçeceğiz çünkü Başkan hem Anayasa hem de demokrasiye yönelik çok yakın bir tehdit unsuru oluşturmaktadır. Başkanın demokrasimize yönelik devam eden korkunç saldırılarının boyutu genişlemekte, buna bağlı olarak da bir an önce harekete geçme aciliyeti artmaktadır" ifadeleri kullanıldı.
Trump'ı başkanlığının son günlerinde görevden uzaklaştırma çabaları, geçen Çarşamba günü yandaşlarının Kongre binasını kuşatmasından sonra gündeme geldi.
Trump ya da Beyaz Saray, Pazar günü Pelosi'nin tasarısına ilişkin herhangi bir açıklama yapmadı.
20 Ocak'ta yemin ederek göreve başlayacak olan 3 Kasım seçmlerinin galibi Joe Biden ise Trump'ın görevden azledilmesine ilişkin hareketi şimdilik uzaktan izleme politikası yürütüyor.
Biden, Pazar günkü Twitter paylaşımında, "10 gün içinde hep briikte ileriye doğru hareket ediyor ve yeniden yapılanıyoruz" ifadelerini kullandı.
Pelosi'nin Kongre'de sağ kolu olan Demokrat Partili liderlerden Güney Carolina temsilcisi Jim Clyburn ise Fox News Sunday programında, Temsilciler Meclisi'nin azil soruşturması konusunda birkaç güç içinde oylama yapabileceğini söyledi.
Trump'ın görev süresinin dolmasına çok kısa bir süre kalması, Senato'nun azil duruşması oturumları düzenlemesi olasılığının düşük olduğuna işaret ediyor. Ancak azil duruşmasının Trump görevden ayrıldıktan sonra da devam etmesi ve suçlu bulunması durumunda hayatı boyunca bir daha federal görev için seçime girmekten men edilmesi mümkün.
Kongre üyesi Clyburn, Trump hakkında ikinci azil soruşturması açmanın aciliyetinin son derece önemli olduğunu kaydetti.
Clyburn, "Bizim işimiz azil soruşturması açmak, kısacası suçlama yapmak. Oyumuz, sesimizdir. Oyumuz da hoşnutsuzluğun sesidir" dedi.
Minnesota eyaletinden Temsilciler Meclisi üyesi İlhan Omar ise Pazartesi günü Trump aleyhine iki ayrı azil gerekçesi sunacağını söyledi. Bunlardan ilki Georgia eyaletinde Joe Biden'ın az farkla elde ettiği seçim zaferinin geri çevrilmesi için Trump'ın seçim yetkililerine baskı yaparak "görevini kötüye kullanması," ikincisi ise Kongre baskını nedeniyle "darbe kalkışması düzenlemek için şiddeti körüklemesi."
Azil soruşturması girişimine şimdiye kadar en az 180 Demokrat Partili Temsilciler Meclisi üyesi imza attı. Ancak bu sayı, azil soruşturması açılması için 435 sandalyeli Temsilciler Meclisi içinde 218 üyelik çoğunluk elde etmeye yetmiyor. Öte yandan Temsilciler Meclisi'nde henüz hiçbir Cumhuriyetçi Partili üye, azil sürecine destek verecekleri yönünde açıklamada bulunmadı.
Temsilciler Meclisi'ndeki Cumhuriyetçi Partili üyelerin yaklaşık üçte ikisi, geçtiğimiz hafta, Pennsylvania eyaletinde Biden'ın elde ettiği Seçiciler Kurulu oylarına itiraz etmişti.
Beyaz Saray sessizliğini koruyor
Trump ve Beyaz Saray ise olası azil soruşturması karşısında sessizliği sürdürüyor. Beyaz Saray, Trump'ın, yönetiminin Amerika-Meksika sınırında duvar inşa etmek için yaptığı çalışmaları öne çıkarmak üzere Salı günü Teksas eyaletini ziyaret etmesinin planlandığını bildirdi.
Missouri eyaletini temsil eden Cumhuriyetçi Partili Senatör Roy Blunt, CBS televizyonunda yayınlanan Face the Nation programında, Trump'ın azledilmesinin ve görevden uzaklaştırılmasının "şimdi ile görevdeki son günü arasında gerçekleşmesinin mümkün olmayacağını" söyledi. Senatör Blunt, Biden'ın yemin töreninin planlamasını yapan komisyonun başkanlığını yürütüyor.
İki Cumhuriyetçi Partili Kongre üyesi, Alaska Senatörü Lisa Murkowski ve Pennsylvania Senatörü Pat Toomey, Trump'a istifa etmesi çağrısında bulundu. Ancak Trump, danışmanlarına, böyle bir planı olmadığını söyledi.
Pazar günü CNN televizyonunda bir programa katılan Senatör Toomey, Trump'a görevi kendi rızasıyla bırakma çağrısı yaparak, "Bu noktada, sadece birkaç gün kala bu kişinin bizler için artık dikiz aynasında kalmasını sağlamanın en iyi yolu görevi bırakmasıdır. Bu hemen gerçekleşebilir. Ancak gerçekleşeceği konusunda iyimser değilim" dedi.
"Başkan'ın seçim öncesindeki davranışlarının seçim sonrasındaki davranışından çok farklı olduğuna ilişkin kafamda hiçbir şüphe yok" diyen Senatör Toomey, "Delilik seviyesine gelindi ve kesinlikle düşünülemeyecek, affedilemeyecek işlere girişti" şeklinde konuştu.
Öte yandan bazı Amerikalı diplomatlar, Trump'ın Kongre binasına yönelik saldırıyı körüklemesini kınayan açıklamalar yaptı ve Trump'ın görevini yürütme kapasitesine sahip olmadığı gerekçesiyle görevden uzaklaştırılmasını mümkün kılmak için ABD Anayasası'nın 25'inci ek maddesinin yürürlüğe sokulması çağrısında bulundu.
ABD Dışişleri Bakanlığı'na gönderilen mesajlardan birinde, "Başkan'ı kamuoyunun önünde sorumlu tutulmasının sağlanmaması, demokrasimize ve yurtdışındaki dış siyaset emellerimizin etkili olarak gerçekleştirilmesine zarar verecektir" ifadesi yer aldı.
Kongre saldırısı, Başkan ve diğer Cumhuriyetçi Partililer açısından mali sonuçlar da doğurmaya başladı.
Kuzey Amerika'da erkek golf oyuncularının katıldığı en büyük turnuvaları düzenleyen kuruluş olan PGA Tour'un Amerika ayağı PGA of America, Pazar geç saatlerde yaptığı açıklamada, dört büyük turnuvadan biri olan 2022 PGA Şampiyonası'nı Trump'ın New Jersey eyaletindeki Bedminster golf kulübünde yapılmasına ilişkin sözleşmeyi iptal edeceğini açıkladı.
İş dünyası desteği kesiyor
PGA of America Başkanı Jim Richerson, yaptığı açıklamada, Trump'ın adına ya da Çarşamba günkü olaylara atıfta bulunmadı, ancak turnuvanın Bedminster'da düzenlenmesinin "PGA of America markasına büyük zarar vereceğini" bildirdi.
Dünyanın en büyük otel zinciri Marriott International ve sağlık sigortası şirketi Blue Cross Blue Shield ise Pazar günkü açıklamalarında Biden'ın seçim zaferine itirazda bulunan Kongre üyelerine yaptıkları bağışların askıya alınacağını kaydetti.
Yatırım bankacılığı firmaları JPMorgan ve Citigroup da siyasetçilere yapılan tüm bağışlara ara verileceğini açıkladı.