Erişilebilirlik

Maltepe’de Miting Yapacak EYT’lilerin Hedefi 1 Milyon Katılım


(Arşiv) (Foto: Hilmi Hacaloğlu)
(Arşiv) (Foto: Hilmi Hacaloğlu)

Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT’liler), 2012 yılından bu yana bazen sokaklarda bazen sosyal medyada yaptıkları eylemlerle Türkiye’nin gündeminde önemli bir yer işgal ediyor.

Bugüne kadar Ankara, Düzce, Edirne, Kayseri gibi illerde basın açıklaması ya da miting düzenleyen EYT’liler, uzun uğraşların ardından ilk kez İstanbul’da bir miting düzenlemek için İstanbul Valiliği’nden izin aldı.

Maltepe sahilinde saat 12’de yapılacak miting için Emeklilikte Yaşa Takılanlar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (EYT Derneği), tüm hazırlıklarını tamamladı.

EYT Derneği Başkanı: “Binlerce çalışanın kazanılmış haklarının geri verilmesini istiyoruz”

2015 yılında kurulan EYT Derneği’nin başkanlığını üstlenen Gönül Boran Özüpak, yarınki eylemin hedefinin en az bir milyon kişiyi toplayarak Türkiye’nin dikkatini seçimler öncesinde bu mağduriyete çekmek olduğunu söyledi.

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Özüpak, “Ülkemizde kadınların ve erkeklerin emeklilik yaşı 1999’de kademeli olarak uzatıldı. Önce kadınlarda 58, erkeklerde 60 yaşa çıkarıldı. 2008’de yapılan yeni düzenlemeyle emeklilik yaşı 65 oldu. Bu dünyada bir ilk. 4447 sayılı kanunla sigortalılık ve prim gün sayısını doldurmasına ramak kalan insanlar, bir futbol tabiriyle maç oynanırken kural değiştirilmesiyle mağdur edildiler. Bu maalesef toplumsal bir yaradır. Ben işe başladığımda doldurmam gereken prim gün sayısını ikiye katlamama rağmen yaşı bekliyorum. Benim gibi binlerce çalışan kazanılmış hakkının geri verilmesini istiyor” dedi.

“EYT’lilerin sorunları sanılandan daha yakıcı”

Kırklı yaşlarının sonunda ellili yaşlarının başında olan EYT’lilerin özel sektörde “yaşlandın” baskısıyla kapının önüne konduğunu ya da bu işsiz kalma tehdidini sürekli hissederek çalıştığını belirten EYT Derneği Başkanı, devletin de kendilerine “daha gençsin, çalış” dediğini ifade etti.

Özüpak, “Bu sorun sanılandan daha yakıcı. Aileler geçim sıkıntısıyla parçalanıyor, boşanmalar artıyor, psikolojik sorunlar büyüyor. Kimi EYT’liler maddi sorunlarından ötürü çocuklarını okutamıyor. İktidar çevreleri, EYT’lilerin iki milyon olduğunu söylüyor ancak tüm taleplerimize rağmen Sosyal Güvenlik Kurumu resmi verileri bizimle paylaşmadığından tam rakamı biz bilemiyoruz. Tam da bu nedenle bir bilgi kirliliği var. Ancak bizim yaptığımız hesaplara göre en fazla 1 milyon civarında çalışan bu mağduriyeti yaşıyor. Biz kendi yaptığımız hesaptan yola çıkarak İstanbul mitingine 1 milyon kişi gelmesini bekliyoruz” dedi.

Seçim beyannamesinde EYT mağduriyeti giderilecek’ diyen MHP, seçim sonrası vazgeçti

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümet EYT’lilerin emekli edilmesine karşı çıkıyor. 31 Mart Seçimleri’nde olduğu gibi 24 Haziran Seçimleri’nde de iktidar partisinin “Cumhur İttifakı” altında buluştuğu MHP ise sekiz ay önce yapılan seçimler öncesi yayınladığı seçim beyannamesinde “EYT mağduriyetinin” giderileceğini vaat etti.

Hatta seçimler sonrasında Ekim ayında İyi Parti'nin emeklilikte yaşa takılanlara yönelik araştırma önergesinin görüşülmesine dair önerisi TBMM Genel Kurulu'nda HDP ve CHP ile birlikte MHP'nin de oylarıyla kabul edildi. Ancak o süreçte MHP Cumhur İttifakı’nın devamı için AKP ile anlaşınca tasarının kabulü için uğraşan MHP Grup Başkanvekili Erhan Usta, MHP lideri Devlet Bahçeli tarafından görevden alındı.

Erdoğan, EYT’lilerin yıllık maliyetinin 26 milyar, toplam maliyetinin 750 milyar olduğunu söylemişti

İktidar çevreleri, EYT sorununa mesafeli durmasının nedeni olarak emeklilik maaşlarının bütçeye getireceği yük olarak gösteriyor.

Bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan, 16 Ekim 2018’de TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada Türkiye’nin popülist politikalardan yıllarca çektiğini hatırlatarak erken emekliliğin getireceği maliyete hiçbir ülkenin dayanamayacağını söylemişti.

Erdoğan, “20 yıl çalışıp, 38 yaşında emekli olacak bir kişi 40 yıl çalışmadan maaş ve sağlık sigortası hizmeti alacak demektir. Buna hiçbir ülke dayanamaz. Ortalama insan ömrünün 60 yaşı bulmadığı dönemde 40 yaşında emekli olmanın belki izahı vardı. Ama bugün ülkemizde 78 yaş ortalama ömrü. Bugün ortalama emeklilik yaşı 52'dir. Bu AB'de 65'tir. Türkiye yeni yeni 65 yaş sınırına çıkmaya çalışıyor. Bir emekli tüm çalışma hayatı boyunca ödediği primi 6 yılda emekli maaşı olarak geri almaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu'nun hesabına göre, emeklilikte yaşa takılan denilen gruba 6,2 milyon kişi giriyor. Bunun yıllık maliyeti 26 milyar liradır. Toplamda bu rakam 750 milyar lirayı buluyor. Ekonomik savaşın verildiği dönemde, bir tarafta fırsatçılar türedi, diğer taraftan da bunlar türedi. Böyle bir şey olamaz, buna adalet, hak denmez. Sosyal güvelik sistemimizi yeni bir batağın içine niye sürükleyelim? Türkiye geçmişte popülist politikalardan çok çekti, gelin yeniden bu tehlikeli alışkanlığı hortlatmayalım” demişti.

Umut-Sen: “İşveren kaynak üretiliyor, işçiye emekliye gelince kaynak yok deniyor”

EYT’lilerin eylemine destek veren Umut-Sen’in örgütlenme koordinatörü Başaran Aksu, EYT mücadelesinin partiler üstü olduğundan iktidarın zorlandığı kanaatinde.

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Aksu, “Hükümet işçiye emekliye kaynak yok diyor. Ama sermaye kesimleri açısından kaynak sürekli üretiliyor. İşsizlik Sigortası Fonu, işverene aktarılıyor. İşsizlik Sigortası Fonu’ndan işsizlere aktarılan fonun bir buçuk katı işverene teşvik ve destek olarak verildi. Büyük bankalar, konkordato ilan eden şirketlerin borçlarının yapılandırıyor. Arabuluculuk sistemiyle yine işveren desteklendi. Mahkeme sonunda 100 bin lira kazanabilecek bir işçi 20 bin lira nakit ödemeye razı edildi. Çünkü ihtiyacı var. Kaldı ki EYT’lilerin istedikleri kaynak hiç de dedikleri kadar büyük değil. Ama iktidar burada sıkışıyor. Çünkü EYT mücadelesi bir partinin tekelinde değil. EYT’liler arasında çok sayıda AKP’li ve MHP’li de var” diye konuşuyor.

Dr. Sabri Öncü: “Sorun kaynak değil, harcamalardaki öncelikler”

Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) eski kıdemli ekonomisti Sabri Öncü ise Türkiye’nin kaynak sorunu olmadığını hükümetin tercih önceliği olduğu görüşünde.

VOA Türkçe’ye değerlendirmelerde bulunan Dr. Öncü, “Hükümetimiz geçtiğimiz yazdan bu yana harcamaları arttırdı. Bunun için kaynak bulabildiğine göre asıl sorun kaynak yetersizliği değil. Sorgulanması gereken kaynakların harcanmasındaki öncelikleri. Geçmiş yasalar göz önünde bulundurulduğunda emekli olmak EYT’lilerin yasal hakkı. Geriye doğru değişiklikler, bu yasal haklarını kullanmalarına engel oluyor. ‘Elimizde yeterli kaynak yok’ diyerek bunları vermemek bir hak ihlali. Dünyada başta ABD ve İngiltere olmak üzere ekonomiler sıkıntı yaşadığından evrensel vatandaşlık geliri tartışılıyor. Türkiye’de de talep yetersizliği var. Bu maaşlar bağlansa ekonomiye olumlu etkisi olur. Zira gelir arttırıcı önlemler dışarıdaki borç vericiler cezalandırmaya gitmezse ekonomiye pozitif yansır. Ama enflasyon üzerine etkisi ne olur? Tüm bunlar ancak doğru veri ile tartışılabilir. Diğer türlü herkes karanlığa kurşun sıkmış olur” dedi.

XS
SM
MD
LG