Pakistan Cumhurbaşkanı Asıf Ali Zerdari, ülkesinin, 5 milyon kişiyi evsiz bırakan, bin 600 kişinin ölümüne yol açan sel felaketinin yaralarını sarmasının en az 3 yıl süreceğini söyledi. Zerdari ayrıca İslamcı militanların, Pencap, Sind ve Kiber-Peştunya bölgelerinde köyleri haritadan silen, altyapıyı ve tarım alanlarını kullanılmaz hale getiren sel felaketinden yararlanarak harekete geçmesinden kaygı duyduğunu bildirdi.
Pakistan’da halk, havadan atılan yardım malzemelerini kapışıyor. Ancak herkes ihtiyacı olan yardımı alamıyor. Dünya Gıda Programı 800 bin kişiye sadece havadan yardım atılabildiğini, Birleşmiş Milletler’in 40 helikopter daha istediğini bildirdi. Selden en çok etkilenen güneydeki Sindh bölgesinde sular pirinç tarlalarına yayılmaya devam ediyor.
Atlantic Konseyi uzmanı Şuja Navaz, bölgede üçüncü dalga sel ihtimalinden kaygı duyuyor: ”Eğer yeni bir sel dalgası Karaçi limanını ülkenin geri kalan kısımlarına bağlayan karayolunu etkilerse gerçek bir tehlikeyle karşı karşıya kalırız. Bu karayolunun hasar görmesi, ekonomiye ağır bir darbe vurur.”
Sel bölgesinden gelen haberlere göre halk hükümetten hiçbir yardım gelmediğini söylüyor. Güneydeki Sindh bölgesinden bu köylü de ihmal edildiklerini düşünüyor. Riaz Ali şöyle konuşuyor: ”Hükümet bizi desteklemiyor. Hiçbir yardım alamıyoruz. İçecek suyumuz, yiyeceğimiz yok.” Abdül Raşid ise şöyle konuşuyor: ”Bizi ve hayvanlarımızı düşünen yok. Ne insanlar ne de hayvanlar için doktor bulabiliyoruz. İnsanlık dışı şartlarda yaşıyoruz.”
Kiber-Peştunya bölgesinden de öfkeli sesler yükseliyor. Hakim Khan şöyle konuşuyor: ”Buradaki herkes Novşera’yı vuran sel felaketinden çok kötü etkilendi. Ne yazık ki payımıza düşen yardımı alamıyoruz.”
Taleban gibi İslamcı örgütlerin sel felaketini kullanarak yeniden güçlenmesinden korkuluyor. Devlet Başkanı Asıf Ali Zerdari de bundan kaygı duyuyor: ”Militanların sel felaketinden yararlanarak harekete geçme olasılığı var. Bu zor durumu kendi çıkarları için kullanabilirler.”
Ancak uzman Şuja Navaz, farklı düşünüyor: ”Militanlar felaketzedelere yardım ve sosyal hizmet götürmek için hazırlanmış olabilir. İnsanların kalbini kazanmayı başarabilir. Ancak bu durumun örgütleri güçlendirmesi zor.”
Bazıları militan örgütlere bağlı hayır kurumları halka yardım eli uzatmakta gecikmedi.
Bu durum, terörle mücadelede küresel çapta yürütülen kampanyada Amerika’yla işbiriliği yaptığı için şüpheyle bakılan hükümetin işini daha da zorlaştırabilir. Ancak Amerika’nın Pakistan ve Afganistan özel temsilcisi yardımcısı Dan Feldman militanların çabalarını önemsemiyor: ”Çok fazla yardıma ihtiyaç var. Uluslararası yardım kuruluşlarına çok fazla miktarda para akıyor. Bu kuruluşların yaptıkları işler biliniyor, halk onlara güveniyor. Bu özellikler İslamcı örgütlerin yaptığı yardımdan daha önemli.”
Şuja Navaz, militanların kazançlı çıkıp çıkmaması bir yana, felaketin uzun vadede ülke ekonomisi üzerinde tsunami etkisi yapacağını, bu nedenle hükümetin yardım çalışmalarını yoğunlaştırması gerektiğini söylüyor: ”Haziran ve Temmuz’da ektiğimiz pamuk yok oldu. Buğday normalde Ekim ve Aralık arasında ekilir ancak bu yıl bu mümkün olmayacak. Önümüzdeki yılın ekinini dikmek bile artık çok zor.”
Navaz, kötü ekonomi ve gıda fiyatlarında görülen enflasyonun hükümeti siyasi açıdan zor durumda bırakacağını tahmin ediyor.
