KAHIRE —
Amerika, Mısır’da askeri rejimin muhalifleri sert biçimde bastırması üzerine askeri yardımın bir kısmını askıya aldı. Mısırlı yetkililer kararı eleştirse de bazılarına göre Washington’un kararı, Mısır’da neo-milliyetçiliği güçlendiriyor.
Siyasi uzman Saadettin İbrahim şu yorumda bulunuyor: “Birçok Mısırlı yardımın kesilmesinden memnun. Çünkü yardımın Mısır’ı bağımlı hale getirecek ve Amerika’nın dediklerini yapacak önemde olmadığını düşünüyorlar.”
Ancak karar kritik bir aşamada alındı ve yansımaları olacak.
Mısır ordusu Cumhurbaşkanı Muhammet Mursi’yi darbeyle görevden uzaklaştırdıktan sonra terörle mücadele gerekçesini kullanarak İslamcılar’a baskıyı arttırdı. Diplomat Abdullah el Eşal, ordu için terörle mücadelenin geniş bir tanım olduğunu söylüyor: “Ne pahasına olursa olsun Amerika’ya bağlı olmaya hevesli değiliz, ulusal çıkarlarımızı gözetmek istiyoruz. Ulusal çıkarlarımızsa her yerde terörle savaşmaktır. Terörist ise, orduya karşı olan herkestir.”
El Eşal, ordunun Müslüman Kardeşler’in siyasi gücüne odaklandığını söylemekle birlikte, cihatçıların da artan bir tehdide dönüştüğünü, Sina yarımadasından Mısır’ın içine yayıldığını söylüyor.
Bu yüzden de Mısır’ın yıllardır kullandığı Amerikan silahlarına ihtiyacı var. Saadettin İbrahim de aynı görüşte: “Silah aldığınız kaynağı değiştirirseniz, orduyu yeni sistemler için eğitmek 3-4 yıl sürer.”
Mısır’daki siyasi gelişmelerden duyulan kaygılar bir yana, Amerika’nın Mısır’da stratejik çıkarları olduğu da bir gerçek. Bu yüzden Washington terörle mücadele çabalarında Mısır’a yardım sözü veriyor.
Sina yalnızca militanların tercihi değil. Yarımada, Mısır’ın 1979’da İsrail’le yaptığı barış karşılığında varılan yardım anlaşmasının da önemli bir temel taşı.
Emekli büyükelçi el Eşal de böyle düşünüyor: “Ordunun Sina’da varlığını arttırması, İsrail’le daha fazla temasa girmesini sağlar. Ayrıca Suriye’de barış olursa, tüm dünyanın teröristleri Sina’da toplanır.”
Militanlardan kaynaklanan ortak tehdit, El Eşal’e göre Mısır, Amerika ve İsrail gibi önemli oyuncuları bir arada tutacak.
El Eşal, Washington’un askeri yardımları askıya almasının Mısır’da Amerikan karşıtlığını arttırmayacağını söylüyor. Bunun nedeni, herkesin zaten şu sıralarda “tepeden tırnağa Amerikan karşıtı” olması.
Siyasi uzman Saadettin İbrahim şu yorumda bulunuyor: “Birçok Mısırlı yardımın kesilmesinden memnun. Çünkü yardımın Mısır’ı bağımlı hale getirecek ve Amerika’nın dediklerini yapacak önemde olmadığını düşünüyorlar.”
Ancak karar kritik bir aşamada alındı ve yansımaları olacak.
Mısır ordusu Cumhurbaşkanı Muhammet Mursi’yi darbeyle görevden uzaklaştırdıktan sonra terörle mücadele gerekçesini kullanarak İslamcılar’a baskıyı arttırdı. Diplomat Abdullah el Eşal, ordu için terörle mücadelenin geniş bir tanım olduğunu söylüyor: “Ne pahasına olursa olsun Amerika’ya bağlı olmaya hevesli değiliz, ulusal çıkarlarımızı gözetmek istiyoruz. Ulusal çıkarlarımızsa her yerde terörle savaşmaktır. Terörist ise, orduya karşı olan herkestir.”
El Eşal, ordunun Müslüman Kardeşler’in siyasi gücüne odaklandığını söylemekle birlikte, cihatçıların da artan bir tehdide dönüştüğünü, Sina yarımadasından Mısır’ın içine yayıldığını söylüyor.
Bu yüzden de Mısır’ın yıllardır kullandığı Amerikan silahlarına ihtiyacı var. Saadettin İbrahim de aynı görüşte: “Silah aldığınız kaynağı değiştirirseniz, orduyu yeni sistemler için eğitmek 3-4 yıl sürer.”
Mısır’daki siyasi gelişmelerden duyulan kaygılar bir yana, Amerika’nın Mısır’da stratejik çıkarları olduğu da bir gerçek. Bu yüzden Washington terörle mücadele çabalarında Mısır’a yardım sözü veriyor.
Sina yalnızca militanların tercihi değil. Yarımada, Mısır’ın 1979’da İsrail’le yaptığı barış karşılığında varılan yardım anlaşmasının da önemli bir temel taşı.
Emekli büyükelçi el Eşal de böyle düşünüyor: “Ordunun Sina’da varlığını arttırması, İsrail’le daha fazla temasa girmesini sağlar. Ayrıca Suriye’de barış olursa, tüm dünyanın teröristleri Sina’da toplanır.”
Militanlardan kaynaklanan ortak tehdit, El Eşal’e göre Mısır, Amerika ve İsrail gibi önemli oyuncuları bir arada tutacak.
El Eşal, Washington’un askeri yardımları askıya almasının Mısır’da Amerikan karşıtlığını arttırmayacağını söylüyor. Bunun nedeni, herkesin zaten şu sıralarda “tepeden tırnağa Amerikan karşıtı” olması.