ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Fransa Dışişleri Bakanı Yves LeDrian, Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas ve İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab, arasında Blinken’in göreve gelmesinin ardından ikinci kez düzenlenen sanal toplantıda İran, Yemen ve IŞİD’le mücadele gibi konular ele alındı.
Açıklamaya göre ABD Dışişleri Bakanı Blinken toplantıda Başkan Joe Biden’ın İran’ın nükleer anlaşma ile öngörülen yükümlülüklerine kati şekilde uyması halinde ABD’nin de bunu yapacağı ve İran’la bu konuda görüşmeye hazır olduğu sözlerini aktardı.
İran'a IAEA'ya kısıtlama getirmekten kaçınma çağrısı
Bu çerçevede E3 ülkeleri Almanya, Fransa, İngiltere ve ABD, İran’a Ek Protokol’ün sonlandırılması ve Uluslararası Atom Enerjisi Dairesi’nin (IAEA) İran’daki denetleme faaliyetlerine kısıtlama getirilmesi gibi adımlar atmaktan kaçınması çağrısı yaptı. Açıklamada “E3 ve ABD, IAEA’nın erişiminin kısıtlanması kararının oluşturduğu tehdidin altını çizmektedir ve İran’a, özellikle de yeni bir diplomasi imkanının doğduğu şu günlerde, bu tür ciddi bir hamlenin sonuçlarını değerlendirmesi çağrısı yapmaktadır” denildi.
ABD ile E3 ülkeleri Dışişleri Bakanları tarafından yapılan ortak açıklamada İran’ın uluslararası nükleer anlaşmanın öngördüğü yükümlülüklerine tam olarak uymaya geri dönmesinin ortak hedef olduğu belirtildi.
Açıklamada ayrıca E3 ülkelerinin ve ABD’nin İran’ın uranyum zenginleştirme oranını yüzde 20’ye çıkarması ve uranyum metal üretmesi konusundaki ortak kaygıları da gündeme getirildi. Bu faaliyetlerin sivil bir meşru zemininin olamayacağı belirtilen açıklamada uranyum metal üretiminin nükleer silah geliştirmenin önemli adımlarından biri olduğu kaydedildi.
E3 ülkeleri ABD’nin ve İran’ın anlaşmaya geri dönmesi hedefini memnunlukla karşıladıklarını belirtti. Açıklamada, “E3 ülkeleri ve ABD, Ortak Kapsamlı Eylem Planı’nı güçlendirme, İran’ın füze programı ve bölgesel faaliyetleri konusunda bölgedeki taraflar ve uluslararası toplumla birlikte geniş kapsamlı güvenlik kaygılarına değinme kararlılığını yinelemiştir” denildi.
Bakanlar İran’a “keyfi şekilde gözaltına alınmış” vatandaşlarını serbest bırakması çağrısı da yaptı ve ülkede devam eden ciddi insan hakları ihlallerinden duydukları kaygıyı dile getirdi.
E3 ülkeleri ve ABD, İran’ın hiçbir zaman nükleer silah geliştirmemesi konusundaki ortak güvenlik çıkarına vurgu yaptı ve bu konuda Ortak Kapsamlı Eylem Planı adlı nükleer anlaşmanın çok taraflı diplomasi için önemli bir başarı olduğunu belirtti.
“Yemen’de savaş sona ermeli”
Bakanlar ayrıca Basra Körfezi’nde gerilimi azaltma ve Yemen’deki savaşı sona erdirmenin önemini vurguladı. Yemen konusunda taraflar BM Özel Temsilcisi Griffiths’in savaşı sona erdirme ve insani krize odaklanma çabalarını destekleme konusunda birlikte çalışma sözü verdi. Husiler’in Yemen’in Marib kentine ve Suudi Arabistan’da sivil altyapıya saldırılarının kaygı verici olduğu belirtilen açıklamada Husiler’e ve Yemen’deki tüm taraflara siyasi sürece yapıcı biçimde dahil olmaları çağrısı yapıldı.
Irak konusunda ise bakanlar ülkenin kuzeyindeki Erbil kentine 15 Şubat’ta düzenlenen saldırıyı kınadı; ABD’ye, uluslararası koalisyon güçlerine ve NATO çalışanlarıyla tesislerine yönelik saldırılara hoşgörü gösterilmeyeceğini kaydetti. Bakanlar Irak hükümetine de desteklerini yineledi.
Bakanlar ayrıca Irak ve Suriye’de IŞİD’i hedef alma ve bozguna uğratma konusunda 83 üyeli küresel koalisyon aracılığıyla yapılan kritik çabaları devam ettirme sözü verdi. Bakanlar IŞİD’in dünya genelindeki uzantıları ve ağlarıyla mücadelede ortak hareket etmenin önemine de vurgu yaptı.
Myanmar askeri darbesini kınayan E3 ülkeleri ve ABD, askeri liderlerden olağanüstü hali derhal kaldırmalarını, iktidarı demokratik seçimle gelen hükümete devretmelerini, haksız biçimde gözaltına alınanların serbest bırakılmasını, insan hakları ve hukukun üstünlüğüne saygı gösterilmesini istedi.
Açıklamada NATO’nun daha da güçlendirilmesinin ve günümüz stratejik gerçeklerine uyumlu hale getirilmesinin önemine vurgu yapıldı.
Bakanlar ayrıca Corona virüsü salgınının sona erdirilmesinde güçlü uluslararası ve çokuluslu işbirliğinin önemine dikkat çekti, salgına özellikle COVAX aracılığıyla küresel düzeyde verilen yanıtı ve aşıların dünya genelindeki dağıtımına destek çabalarını değerlendirdi.
Açıklamada ayrıca Glasgow’da Kasım ayında yapılacak 26’ncı BM İklim Değişikliği Konferansı Çerçeve Toplantısı öncesinde iklim değişikliği konusunun acilen ele alınması gerekliliği üzerinde fikir birliğine varıldığı belirtildi. Paris Anlaşması’nın uygulanması ve atmosferdeki sıcaklık artışının 1,5 santigrat dereceyi geçmemesi hedefine uyulması için toplu halde hareket edilmesinin önemine dikkat çekildi. ABD liderliğinde yapılacak bir iklim zirvesini de iklim hedeflerinin güçlendirilmesi için önemli bir forum olacağı belirtildi. Biden’ın Nisan ayında Washington’da yapılacak bir iklim zirvesinde dünya liderlerini ağırlayacağı geçtiğimiz haftalarda açıklanmıştı.