Erişilebilirlik

‘11 Eylül Dönemi’ Kapanıyor mu?


11 Eylül 2001'de ABD'ye düzenlenen modern tarihin en kanlı terör saldırıları 102 dakika sürmüş, saldırılarda 2 bin 996 kişi yaşamını yitirmişti.

Bu saldırıları Afganistan'da 19 yıl, 10 ay, üç hafta ve iki gün süren savaş izledi. ABD Savunma Bakanlığı verilerine göre Afganistan'da en az 2 bin 325 asker hayatını kaybetti. Kaç sivilin öldüğü ise tam olarak bilinmiyor.

Başkan Joe Biden, 11 Eylül saldırılarının 20'nci yıldönümü günü, New York, Washington ve Pennsylvania'da hayatını kaybedenlerin anılacağı törenlere katılacak.

Teröre Karşı Küresel Savaş olarak adlandırılan mücadele, Afganistan sınırlarını aşarak Irak'a ve hatta Afrika'ya kadar uzandı. Irak'daki savaşta yaklaşık 4 bin 500 ABD askeri ve binlerce sivil hayatını kaybetti.

Biden yönetimi, Ağustos ayı sonuna kadar Afganistan'daki tüm askerleri geri çekme kararını almasından bu yana son 20 yılı geride bırakacak adımlar atmaya başladı. Bu adımlar arasında 11 Eylül 2001'de yaşananlara ışık tutar nitelikteki belgelerin üzerindeki gizliliğin kaldırılması ve Amerika geri çekilirken Afganistan'da iktidarı ele geçiren sertlik yanlısı Taleban hükümetiyle araya mesafe konulması yer alıyor.

Başkan Joe Biden, Cumartesi günü, American Airlines'a ait 11 sefer sayılı uçağın Dünya Ticaret Merkezi'nin kuzey kulesine saat 08.46'da, United Airlines'a ait 175 sefer sayılı uçağınsa 17 dakika sonra güney kuleye çarptığı New York'u ziyaret edecek.

Biden, bundan 34 dakika sonra American Airlines'a ait 77 sefer sayılı uçağın çarptığı Washington'daki ABD Savunma Bakanlığı binası Pentagon'a da gidecek. Biden ve Başkan Yardımcısı Kamala Harris, United Airlines'a ait 93 sefer sayılı uçağın düştüğü Pennsylvania eyaletindeki Shanksville kasabasında inşa edilen anıtı da ziyaret edecek.

Austin'deki Teksas Üniversitesi'nden tarih profesörü Jeremi Suri, Biden'ın 11 Eylül saldırılarının 20'nci yıldönümü anma programını, son 20 yılı sona erdirecek planlanmış, sinema filmine benzer bir kapanış olarak niteliyor.

Amerika'nın Sesi'ne (VOA) konuşan Profesör Suri, "Başkan, son 20 yıla bir çizgi çekiyor. Bir tarihçi gibi davranarak tıpkı ikinci Dünya Savaşı'nın sonunda dönemin ABD Başkanı Harry Truman'ın yaptığı gibi bir dönemi kapatıyor ve artık yeni kararlar alma zamanının geldiğini gösteriyor" dedi.

ABD başkanlık makamı ve Amerikan dış siyasetini konu alan kitaplara imza aran Profesör Suri, tarihçilerin, Başkan Biden'ın 11 Eylül'ün 20'nci yıldönümünü şekillendirme biçiminin belirli bir mantığa sahip olduğunu gördüklerini söylüyor.
Suri, "Ancak her zaman olduğu gibi bu sefer de görüyoruz ki yeni bir dönem başladığında bir önceki dönem kapanmış olmaz. 2020 seçimlerinden sonra farklı bir dönemdeyiz. Çin'in yükselişiyle birlikte de farklı bir dönemden geçiyoruz. 20 yıl öncesine dayanan birçok mesele, kitaplarda gösterdiğimiz gibi, net bir şekilde sonlanmadı" diyor.

Ulusal Güvenlik Danışman Vekili Elizabeth Sherwood-Randall'a göre 11 Eylül saldırılarının üzerinden geçen 20 yıldan sonra asıl önemli olan, bir başka büyük terör saldırısının daha düzenlenmemiş olması.

"20 yıl sonra önümüzdeki zorluklar daha farklı”

Hafta içinde Washington'daki araştırma kurumu Atlantik Konseyi'nde konuşan Ulusal Güvenlik Danışman Vekili Elizabeth Sherwood-Randall, "20 yıl sonra önümüzdeki zorluklar daha farklı. 9 Eylül saldırılarından bu yana Amerikalılar'ı terörizmden nasıl koruyacağımızı öğrendik. Tam güvence elbette mümkün değil, hala korkunç şeyler olabiliyor. Ancak yurtiçi ve yurtdışında aldığımız önlemlerin birleşimiyle 11 Eylül'deki gibi bir saldırının düzenlenmesini şimdiye kadar önledik" şeklinde konuştu.

Ancak Vanderbilt Üniversitesi'nden tarihçi Thomas Schwartz, daha farklı düşünüyor.

"Ben bu konuya eleştirel yaklaşıyorum çünkü bir dönemi kapatmak, sizin yapabileceğiniz bir şey değil" diyen Schwartz, "Düşmanın da bu konuda söyleyecekleri var. Biz 20 yıl sonra bir dönem kapandı desek de onlar aynısını söylemeyebilir. Başkan Biden'ın Afganistan'dan çekilmek için sabit takvim belirleyen sözlerinin ve eylemlerinin hata olduğunu düşünüyorum. Bu, yanlış bir karardı. Bunun önümüzdeki yıllarda ABD'yi etkileyebileceğini düşünüyorum" ifadelerini kullanıyor.

Washington'daki muhafazakar kamu politikaları araştırma grubu American Enterprise Institute'tan Norman Ornstein, Başkan Biden'ın Cumartesi günü büyük olasılıkla kamuoyuna hitaben konuşacağını, ancak "şu aşamada kelimelerin artık çok büyük bir fark yaratmayacağını" kaydediyor.

"Biden'ın Cumartesi günü titizlikle hazırlanmış bir konuşma yapması gerektiği açık. Farklı başkanların dönemlerinde yeni bir 11 Eylül saldırısına maruz kalmamayı başardığımızı söyleyebilir" diyen Ornstein, Biden'ın konuşmasında ayrıca "Saldırıların ardındaki kişi olan Usame Bin Ladin'i yakalayıp öldürmeyi başardığımızı, ancak işin bununla bitmediğini, bu süreçte çok hata yaptığımızı, gelecekte bu tür hatalardan kaçınmaya çalışacağımızı" belirteceğini öngörüyor.

“1983 yılında Lübnan örneğinden ders alınmalı”

Norman Ornstein, Amerikalılar'ın 1983 yılında dönemin başkanı Ronald Reagan'ın bombalı saldırı sonucu 241 Amerikan askerinin öldüğü Lübnan'dan ABD güçlerini çekme kararına bakıp bazı dersler çıkarması gerektiği görüşünde. Ornstein'e göre bu olay, bugünün Amerika'sıyla geçmişin Amerika'sı arasındaki farkları gözler önüne seriyor.

Cumhuriyetçi Partili Kongre üyelerinin ABD'nin Afganistan'dan geri çekilme sürecini çok sert eleştirdiğine dikkat çeken Ornstein, 1983 yılında "Ronald Reagan'ın istifa etmesi ya da görevden azledilmesi çağrıları yapılmamıştı" diyor.

Uzman, "Partiler arasında bu kadar bölünmüş hatlar yoktu. Bu durum, aradan 40 yıl geçmeden siyasetimizin ne kadar değiştiğinin, her şeyin kabile anlayışıyla algılandığının ölçütüdür. Ülkenin gelecekte ne yöne gideceği açısından bakıldığında bu bölünme, karşı karşıya olduğumuz diğer tehditler kadar rahatsızlık vericidir" şeklinde konuşuyor.

Son anketlere göre Amerikan kamuoyu, Başkan Biden'ın Afganistan'dan çekilme kararını destekliyor, ancak tahliye operasyonlarının yürütülüş biçimi nedeniyle Biden'ı ve yönetimini eleştiriyor. Biden'ın başkanlık koltuğuna oturduğundan bu yana aldığı en düşük kamuoyu destek oranı olan yüzde 43, bu görüşlerin somut bir yansıması.

XS
SM
MD
LG