Corona virüsü salgını nedeniyle 2020'de yaşanan büyük şokun ardından, küresel ekonomide torparlanma başladı. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) önümüzdeki yıl küresel ekonomilerde yüzde 4'lük toparlanma olacağını açıkladı. OECD, Türkiye ekonomisinin 2020'de yüzde 1,3 daralacağını, buna karşın 2021'de yüzde 2,9, 2022'de ise yüzde 3,2 oranında büyüyeceğini öngördü. Buna göre, Türkiye'nin 2020 daralma rakamı beklenenden daha düşük gerçekleşirken, önümüzdeki 2 yıl da büyüme rakamları beklenenden daha düşük gerçekleşecek.
Merkezi Paris'te bulunan Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD), "Umudu Gerçeğe Dönüştürmek" adlı 2020 ekonomik perspektif raporunu açıkladı. OECD Baş ekonomisti Laurence Boone raporun sunumunda, "Aşı çalışmalarının beklenenden daha hızlı sonuç vermesi nedeniyle daha iyimser bir görünüm öngörebildiklerini" söyledi. Boone, "Pandeminin başından bu yana ilk defa daha iyi bir gelecek için umut var. Ama zorluklar da devam ediyor" dedi.
Tahminlerini Corana, henüz onaylanmayan virüsü aşılarının bulunmasının ardından revize eden OECD raporunda, daha önce yüzde 4,5 olarak öngörülen 2021'de küresel ekonomideki daralma, yüzde 4,2'ye çekildi. Küresel ekonominin, bu yıl 4,2 oranında daralmasının ardından, önümüzdeki yıl aynı oranda büyümesi, 2022'de de yüzde 3,7 toparlanması bekleniyor.
Rapora göre, Türkiye'de bu yıl daralma öngörülenden daha az seviyede. Bu yıl sonunda yüzde 1,3 oranında daralma olacak. Buna karşılık, 2021'de yüzde 3,9 olarak öngörülen büyüme rakamı 2.9'a, 2022 için yüzde 4,5 olarak öngörülen rakam da 4,2'ye gerileyecek.
Kazanan Çin, kaybeden Avrupa
Pandeminin ilk merkez üssü olan Çin, virüsü başarıyla kontrol altına alması sayesinde büyük ülkeler arasında, ekonomisi durgunluğa girmeyen tek ülke oldu. Çin'in bu yıl yüzde 1,8 oranında büyüme kaydetmesi, 2021'in sonunda ise yaklaşık yüzde 10'un üzerinde büyümesi bekleniyor.
OECD tahminlerine göre ABD kriz öncesi büyüme seviyesini ucu ucuna yakalayacak. Gelişmekte olan ülkelere gelince, Hindistan, Meksika ve Güney Afrika bu yılı en kötü performanslarını kaydederek tamamlayacak.
Pandeminin vurduğu ekonomiler arasında en büyük kaybeden ise Avrupa ülkeleri olacak. Gelişmiş Avrupa ekonomilerinde bu yıl İngiltere ve İspanya en büyük düşüşleri yaşayacak, onu Fransa ve İtalya izleyecek. Almanya, ekonomisi ise bu ekonomilere göre, daha iyi durumda yılı kapatmayı başaracak.
Euro Bölgesi, 2021'in sonunda, 2019 rakamlarının 3 puan altında büyüyecek. Fransa, 2021'i, bir önceki yıla oranla - 2.2, İtalya - 3.9, İngilytere ise -6,3 puan daha düşük kapatacak.
Hızlı toparlanma olabilir
OECD’nin temkinli iyimserliği, özellikle salgının başlangıcından bu yana hükümetler ve merkez bankaları tarafından uygulamaya konulan büyük yardım planlarına dayanıyor. Hükümetlerin geçici işsizlik yardımları sosyal çöküşü azalttı, devletlerin garanti ettiği krediler iflasları sınırladı ve ekonomik doku yapay olarak canlı tutuldu.
Raporda, sert karantina kuralları gevşetildiğinde ekonominin hızlı bir şekilde toparlanabileceğine dikkat çekiliyor. Yaz aylarında karantina sınırlamalarının kaldırılmasıyla büyümede çok güçlü bir toparlanma yaşanmasının buna işaret ettiği belirtiliyor.
Bundan daha güçlü bir toparlamanın ise aşı kampanyalarının ilerletildiği 2021'de de gerçekleşeceği tahmin ediliyor. Baş ekonomist Boone, "2020 yılında yapılan olağanüstü bütçe destekleri, önümüzdeki yıl da gerekli olacak ve karşılığını çok büyük oranda verecek" dedi.
Raporda, işini kaybetmeyen ancak karantina koşulları nedeniyle harcama yapamayan ve banka hesabı büyüyen önemli bir kitlenin varlığına da dikkat çekilerek, bu grubun tüketime başlaması ile ekonomilerin canlanacağı kaydediliyor. Olağanüstü sosyal yardımların da tüketime katkı yaptığının altı çiziliyor.
Her ülkenin Pandemi'den farklı etkilendiği vurgulanan raporda, bu nedenle ekonomilerin yeniden ayağa kalkma biçimlerinin de farklılaşacağı belirtiliyor. Başka bir deyişle, pandeminin etkisinden bazı ülkeler daha hızlı sıyrılırken, bazı ülkelerde kalıcı ekonomik riskler bırakabileceği uyarısı yapılıyor.
Devletler bütçe desteğine devam etmeli
OECD, çalışanların daha genç, daha güvencesiz ve daha az maaşlı olma eğiliminin ortaya çıkabileceğini, bu nedenle hükümetlerin yadım paketleri sunmaya devam etmelerinin önemli olduğu vurgulandı. Baş ekonomist Boone, "2008'de yaşanan büyük mali krizden çok kısa süre sonra bütçe destekleri azaltıldı ve kesildi. Bu sefer bütçe desteklerinin daha uzun süre devam etmesi gerekir" dedi.
Raporda, yardım paketleri için kesenin ağzını açan ülkelerde, dev bütçe açıkları da önemli bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. OECD ülkeleri için, bu yıl bütçe açıklarının, GSYİH'nın yüzde 11,5'ine ulaşması bekleniyor. Bu rakamın 2021'de yüzde 8,4, 2022'de ise yüzde 5,7 olarak kalması öngörülüyor. Ancak OECD, "yüzde 0" faiz oranlarıyla alınabilecek kredilerin hükümetlere benzersiz bir fırsat sunarak, geri ödemeleri zorlamadan bu mali boşluğu finanse etmeye yardımcı olacağının altı çiziliyor.
Boone, devletleri, "kamu harcamalarını temel mallara yönlendirmek" için kullanmaya çağırıyor ve sağlık, eğitim ve altyapı bütçesinde artış yapmaya davet ediyor.