Terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan, yaklaşık sekiz yıl aradan sonra 2 Mayıs tarihinde avukatlarıyla görüşme yaptı.
Geçen Pazar günü İmralı adasında Abdullah Öcalan ile birlikte diğer mahkumlar Hamili Yıldırım, Ömer Hayri Konar ve Veysi Aktaş ile yapılan görüşme bir saat sürdü.
Görüşme ile ilgili bugün İstanbul’da basın toplantısı düzenleyen Asrın Hukuk bürosu avukatları, altında Öcalan ile birlikte diğer üç mahkumun imzası bulunan mesajı kamuoyuna duyurdular.
Öcalan’dan açlık grevi mesajı
Öcalan, DTK Eş Başkanı ve HDP Hakkari milletvekili Leyla Güven’in başlattığı ve sonrasında kitleselleşen açlık grevleri ve ölüm orucu hakkında görüşünü de bu mesajla iletti ve “Cezaevleri içindeki ve dışındaki arkadaşların direnişlerine saygı duymakla birlikte, sağlıklarını tehlikeye atacak ve ölümle sonuçlandıracak konumlara taşıracak noktaya taşımamalarını önemle belirtmek isteriz. Bizim için onların akli, fiziki ve ruhi sağlıkları her şeyin üstündedir. Ayrıca en anlamlı yaklaşımın zihinsel ve ruhi duruşun geliştirilmesiyle bağlantılı olduğuna inanıyoruz” dedi.
Öcalan: “Suriye’de Türkiye’nin hassasiyetlerine duyarlı olunmalı, Türkiye’de demokratik müzakereye ihtiyaç var”
2 Mayıs’ta gerçekleşen görüşmeden dört gün sonra avukatlara ulaştırılan mesajda Suriye ve Suriye Demokratik Güçleri'ne de değindi.
Öcalan mesajında “İçinden geçtiğimiz tarihi süreçte derin bir toplumsal uzlaşmaya ihtiyaç vardır. Sorunların çözümünde her türlü kutuplaşma ve çatışma kültüründen uzak, demokratik müzakere yöntemine şiddetle ihtiyaç vardır. Türkiye’nin ve hatta bölgenin sorunlarını, başta savaş olmak üzere, fiziki şiddet araçlarıyla değil, yumuşak güçle yani akıl, politik ve kültürel güçle çözebiliriz. İnanıyoruz ki Suriye Demokratik Güçleri kapsamında Suriye’deki sorunların çatışma kültüründen uzak durularak; içinde bulundukları konumun, durumun Suriye’nin bütünlüğü çerçevesinde anayasal güvenceye kavuşturulmuş yerel demokrasi perspektifinde çözüme ulaştırılması amaçlanmalıdır. Bu bağlamda Türkiye’nin hassasiyetlerine de duyarlı olunmalıdır” ifadelerini kullandı.
“Bildiri bir müzakere ya da mutabakat metni değil”
Avukatlar Newroz Uysal ve Rezan Sarıca, söz konusu bildirinin bir müzakere ya da mutabakat metni olmadığının altını çizdi.
27 Temmuz 2011 tarihinden bugüne kadar yapılan 810 başvuru sonrası gerçekleşen ilk avukat görüşmesi olduğunu vurgulayan Avukat Rezan Sarıca, “Bu görüşmeden yaklaşık iki hafta önce yaptığımız bir itirazı karara bağlayan Bursa Ağır Ceza Mahkemesi, İmralı’daki tüm müvekkillerimiz açısından avukat ile görüşme yasağının kaldırılmış olduğunu tebliğ etmiştir. Görüşme başvurusu geçmişte olduğu gibi dört avukat olarak yapılmış, sadece iki avukatın görüşme yapmasına izin verilmiştir. Görüşme esnasında not ve evrak alış-verişine izin verilmemiştir. Bu görüşme sonrası 6 Mayıs Pazartesi için yapılan aile, vasi görüş başvurusu hukuki engel olmamasına rağmen kabul edilmemiştir.
Başvuru yapan avukatların bir kısmının görüşme talebinin ret edilmiş olması avukat ve aile görüşme hakkının devamlılığı ile hukuki güvenliğin sağlanması konusunda bizleri kaygılandırmaktadır. Avukat görüşmelerinin periyodik olarak devam edeceğine dair bir bilgi ya da öngörü bizde de, müvekkilimizde de mevcut değildir. Kendisine verilmek üzere idareye teslim edilen günlük basının kendisi ile paylaşılmayıp; avukatları ile yapmış olduğu mektup gibi yazışmaların engellenmiş olması da iletişim hakkı üzerindeki kısıtlılığı teyit etmektedir” dedi.