İnsanoğlunun en büyük kâbuslarından biri hava yoluyla kolayca bulaşabilen ölümcül bir virüs salgınının başlamasıdır. Hollywood sinemasının da zaman zaman işlediği “felaket senaryosu”, son olarak 2011 yapımı Contagion (Salgın) filminde de izleyenleri ürpertmeyi başardı. Filmde, solunum yoluyla kolaylıkla bulaşabilen ölümcül bir virüs, kısa sürede yayılarak önlenemez şekilde can alıyordu.
Dünya hükümetlerini giderek daha çok endişelendiren “biyo-terör” tehdidi de eklenince bu tip bir virüsün salgın hale gelmesinin yaratacağı sonuçları tahmin etmek bile zor hale geliyor. İşte böyle bir dönemde, Amerika’da patlak veren bir “sansür” haberi kısa sürede büyük tartışmaları da beraberinde getirdi.
Bilim Adamları Kuş Gribinin Daha Öldürücü Türünü Laboratuvarda Üretti
Reuter Haber Ajansı’nın haberine göre, Amerika Biyo-Güvenlik Ulusal Bilim Danışma Kurulu (NSABB), kuş gribi virüsünün daha ölümcül bir çeşidi üzerine yapılan araştırmalara sansür uygulanmasını istedi. Haberde NSABB’nin, bir süre önce H5N1 virüsünün insandan insana kolayca bulaşabilecek yeni bir türü üzerine yapılan iki araştırmanın Nature ve Science dergilerinde yayınlanmasını engellemek istediği belirtiliyor.
Bugün yayınlanan Amerikan Mikrobiyoloji Topluluğu dergisinde haftalardır bilim dünyasını derin bir tartışmanın içine sürükleyen konuyla ilgili bir açıklama yapan NSABB Başkan Vekili Paul Keim, Panel’in sansür kararını şahsen desteklediğini söyledi. Panel, ayrıca araştırmaları yayınlamasına karşı çıktığı Nature ve Science dergilerinde de birer açıklama yayınladı.
“Virüs Kötü Ellerde Korkunç Sonuçlar Doğurabilir”
Panel savunmasında, kuş gribi virüsü olarak bilinen H5N1’in değiştirilmiş ve daha ölümcül hale getirilmiş bu türünün laboratuvardan çalınması halinde biyo-terörizm amaçlı kullanılabileceğinden korktuklarını belirtti. NSABB’nn bu kadar korktuğu ölümcül virüsün insandan insana kolayca bulaşabilen türü, Hollanda’daki Erasmus Tıp Koleji ve Amerika’daki Madison’daki Wisconsin Üniversitesi bilim adamlarınca laboratuvar ortamında oluşturuldu. Panelin şiddetli itirazı üzerine, araştırmayı yürüten uzmanlar hükümetler ve halk sağlığı kuruluşlarının bu ürkütücü virüs araştırmasıyla nasıl baş edeceklerine karar verebilmeleri için, 60 gün süre tanıma konusunda uzlaştı.
NSABB Başkan Vekili Paul Keim, virüsün insanlar arasında kolayca yayılabilen bir türünün üretilmesinden çok rahatsızlık duyduklarını ve böyle bir virüsün laboratuvardan çıkarılarak insanlar üzerinde kullanılmasının önlenmesi için hiçbir çabadan kaçınmayacaklarını söyledi. Kurul şimdilik, laboratuvarda yapılan bu virüs türünün nasıl üretildiğinin ayrıntılı olarak açıklanmasına karşı.
Biyo-Güvenlik Ulusal Bilim Danışma Kurulu’nun (NSABB), 2001’de Amerika’da yaşanan şarbon saldırılarından sonra kurulmuştu. Ölümcül H5N1 (kuş gribi) virüsü ise ilk kez 1997’de Hong Kong’da tespit edildi. Ördek, kaz, çeşitli başka kuşlar, tavuk gibi kanatlı hayvanlardan bulaşan virüs şu anda insandan insana geçemiyor. Amerika’daki sansür girişimiyle gündeme gelen “laboratuvarda üretilen” ve bilimsel gelişmeler için hayati önemi olan ölümcül virüslerin, bilim dışında, örneğin biyo-terörizm amaçlı kullanılabilecek olması endişesinin insanoğluyla birlikte yaşayacak bir gerçek olmayı sürdüreceğine şüphe yok.