40 yılı aşkın bir süredir Türk halk dansları eğitimi veren Tayyar Akdeniz, geleneksel kültürünü öğrenmek isteyen Türklere ve ilgi duyan yabancılara Manhattan'da Türk halk danslarını öğretiyor.
Ankara ve Samsun'daki üniversitelerde eğitmenlik yapan, Devlet Halk Dansları Topluluğu ile birçok ülkede gösterilere katılan Akdeniz, yaklaşık 30 yıl önce yerleştiği Amerika’da halk dansları tutkusunu yeni nesillere aktarıyor.
Yetiştirdiği öğrencilerle New York'taki geleneksel Türk Günü yürüyüşlerine de renk katan Tayyar Akdeniz, halk danslarına 47 yıl önce okuldayken başlamış.
Profesyonel olarak davul da çalan Akdeniz, ABD'ye yerleştikten sonra Broadway'de de Türk halk dansları gösterileri yapmış.
Her hafta çarşamba akşamı Times meydanına bir sokak uzaktaki bir stüdyoda isteyenlere yaklaşık iki saat halk dansları dersi veren Tayyar Akdeniz, kısıtlı imkanlarla gerçekleştirilen derslere katılan öğrencilerin özverilerinden memnun:
“Buradaki çalışmalarımız zor koşullarda yapılıyor. Herkes kendisinden özveride bulunarak geliyor. Boş zamanlarımızda işte belirli birikimlerimizi, arkadaşlığımızı, dostluğumuzu yaşayıp bir takım şeyleri paylaşmaya çalışıyoruz burada.”
Yabancılar da ilgi gösteriyor
İki yıldır devam eden kurslara katılanların çoğu Manhattan ve civarında çalışan Türkler ancak Türk olmayanlar da katılım sağlıyor.
Bu yılki katılımcılar arasında bir Japon bir de Amerikalı bulunuyor. Yeni başlayanlar için de pazar günleri geçici bir kurs başlatılmış.
Tayyar Akdeniz, burada biraz tecrübe kazanan dans severleri çarşamba günü sürekli düzenlenen kursa dahil edeceklerini söylüyor.
Zor şartlarda çalıştıklarını vurgulayan Akdeniz, ''Haftada bir gün çalışıyoruz, iki saat çalışıyoruz. Salon imkanı kendi cebimizden aramızda topladığımız paralarla oluşturuyoruz. Tabi burada salon karşılamak da zor. Bazen biz burada 20 kişi çalışıyoruz bazen 3 kişi çalışıyoruz. Yani belirli bir yerimiz de yok. Nereyi bulabilirsek bize imkan sağlayabilecek o şekilde çalışıyoruz burada.
Gelmek isteyenler, katılmak isteyenler, özellikle de daha önce oynamış ve burada öğreticilik yapmak isteyenler herkese kapımız açık” dedi.
Yetkililerden destek bekliyor
Akdeniz, öğrencilerin özverilerinden duyduğu memnuniyeti belirtirken halk danslarına daha fazla destek vermelerini beklediği yetkililere de sitem ediyor:
“Yalnız şu serzenişi yapmam gerekiyor benim. Bu konuda da hiç kimse yok. Ülke benim ülkem benim toprağım. Ben Uygur Türkü kökenli de bir çocuğum ülkemi çok seviyorum yalnız tabii ki biz burada belirli şeylerin duyulması ve bizim bu olayımızın daha ileriye gitmesi, daha küçük kuşaklara yayılması için bizim buradaki temsilcilerimizin de resmi temsilcilerimizin de bizden haberleri olması gerekiyor. Sadece Türk günü yürüyüşünde gelin fotoğraf çektirin anlamında bir gösteri beklemesinler bizden. Bunun müzisyeni var, kostümü var, bir sürü giderleri var. Para istemiyoruz tabii ki ama en azından biz kendi kendimizi finanse edebilecek şekilde belirli destekleri görürsek daha çoğalırız.”
Hedef küçük yaştakiler
Akdeniz, kurslara daha çok genç ve orta yaş grubundakilerin katıldığını belirterek asıl hedefinin bu geleneği daha küçük yaştakilere öğretmek olduğunu anlatıyor:
“Yani herkes profesyonel dansçı olmayacak ama en azından yani gene söylüyorum şunu gururla: Şimdiye kadar Mustafa Kemal Atatürk'ün dışında ne bir zeybek, ne bir salon dansı ne bir Batı dansı ne bir halay çeken bir tane lider göremedik şimdiye kadar. Ben görmedim. Yani benim yaşım da oldu 62-63. Bu yaşa kadar o kadar da ülke gezdim yok. Yani çocuklarımız kültürümüzü bilsin bir zeybek neyse elini kaldırsın, bir karadeniz neyse pozisyonunu bilsin. İzlerken neyin ne olduğunu bilsin. Kendi ülkesini savunabilsin. Dansçı olmak zorunda değil ama bilgilenmek gerekli bence. Bu müzikte de böyle, her şeyimizde böyledir.”
Hem kültürü öğrenme hem de stres atma imkanı
Yoğun iş yaşamının arasında halk dansları yapmaya gelenler hem streslerini atıyorlar hem de geleneksel Türk halk dansını öğrenme fırsatı yakalıyorlar.
Katılımcılardan inşaat renovasyon işi yapan İlhan Çubukçuoğlu, 20 yıldan fazla süredir New York'ta yaşadığını belirterek, kursun kendileri için bir şans olduğunu söyledi.
“Kültürümüzü burada icra etmeye çalışıyoruz. Halk oyunlarıyla uğraşan kişi yurt dışında bir kültür elçisi'' diyen Çubukçuoğlu, ''Burada gördüğünüz aslında çok küçük bir bölümü. Çünkü biliyorsunuz Amerika şartları, işten çıkmak, gelmek falan soğuk, yağmur derken biraz etkiliyor. Ama aslında grubumuz 50 kişiden fazla. Bunu diğer etkinliklerimizde zaten görebilirsiniz” diye konuştu.
İlhan Çubukçuoğlu'nun eşi Amerikalı Kyra Çubukçuoğlu da halk danslarının müdavimlerinden.
İlhan’la 20 yıldan fazla süredir birlikte dans ettiklerini anlatan Kyra Çubukçuoğlu, ''Türk kültürünü İlhan’la evlenince tanıdım. Halk dansını çok seviyorum, çok eğlenceli. Türk halk dansları bir sıra halinde yapılıyor genellikle. Çok eski bir gelenek. İnsanlar çok uzun zamandan beri bu dansları yapıyorlar. Çok gerçekçi ve dünyevi” ifadelerini kullandı.
Birleşmiş Milletler'in okulunda çalışan Burcu Polatbora da Meksikalı eşi Edgar Zavala ile kursa geliyor.
Eşinin halk danslarını yaparken zorlandığını bu nedenle daha çok seyretmeyi tercih ettiğini anlatan Polatbora, halk danslarının yanında Türk müzik grubuna da devam ederek kültürüne sahip çıktığını söylüyor.
Halk dansları kursunun kapısı herkese açık
Tayyar Akdeniz, Anadolu'nun zengin halk danslarını öğrenmek, yoğun iş günün stresini atmak ve kalıcı dostluklar kurmak isteyen herkesin Manhattan'da çarşamba ve pazar günü düzenlenen kurslara katılabileceğini belirtiyor.