HDP’nin İstanbul’da düzenlediği Nevruz kutlamaları bu yıl Yenikapı Meydanı’ndaydı.
Bazıları yerel kıyafetleri tercih eden binlerce HDP’li türküler, marşlar söyleyerek ve halaylar çekerek Nevruz bayramını kutladı.
‘‘Nevruz ateşiyle birleşelim, özgürleşelim’’ sloganıyla düzenlenen etkinliğe Edirne’de cezaevinde bulunan HDP’nin eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş da bir mesaj gönderdi. Demirtaş mesajında, ‘‘Sevgili halkımız, partimiz ve sizlere yönelik akıl almaz baskıların artarak devam ettiği bugünlerde hepinizin Nevruz direnişini selamlıyorum. Nevruz direnişi kutlu olsun’’ ifadelerini kullandı.
Buldan: ‘‘Onların kapatma davası varsa bizlerin de adalet ve demokrasi davamız vardır’’
Kutlamaya katılan Eş Genel Başkan Pervin Buldan ise yaptığı konuşmada iktidar partisinin son yıllarda kaybettiği seçimlerin sorumlusu olarak HDP’yi gördüğünü söyledi.
Buldan, ‘‘Geçtiğimiz hafta hem Gergerlioğlu’nun milletvekili dokunulmazlığının kaldırıldı hem de HDP’ye açılan kapatma davası gündeme geldi. Bu kapatma davası iktidarın bittiğinin ve tükendiğinin resmidir. Herkes bunu böyle bilmeli. Onların kapatma davası varsa bizlerin de adalet ve demokrasi davamız vardır. Bundan asla vazgeçmeyeceğiz. Bu kapatma davasını bizden intikam almak için yaptıklarını biliyoruz. Onlar 7 Haziran, 31 Mart, 23 Haziran seçimlerini, İstanbul’u, Ankara’yı, Mersin’i, Adana’yı unutamıyorlar. Bizler bugünlere kadar kazana kazana geldik, onlar bölüne bölüne gidiyorlar. Daha da bölünecekler daha da bölünecekler’’ dedi.
‘‘HDP'yi bir daha açtırmamak namus borcumuzdur’’ diyen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye de Buldan, ‘‘Tek kişi kalsak da bu bayrak yere düşmeyecek, bu gemi bu limana mutlaka yanaşacak; bu da bizim namus borcumuzdur’’ sözleriyle yanıt verdi.
Önder: ‘‘Barış öyle bir şeydir ki o çıra bir kere yanınca bin tane rüzgar üflese sönmez’’
2013 yılında Zeytinburnu’ndaki konuşmasında terör propagandası yaptığı gerekçesiyle 3,5 yıl hapis yattıktan sonra 2019’un Ekim ayında tahliye olan HDP eski İstanbul milletvekili Sırrı Süreyya Önder de uzun bir aradan sonra bir açık hava toplantısında konuştu.
Önder, ‘‘2013 Nevruzu’nda ‘gurur duyuyoruz’ dediniz. Ben de ‘onur duyuyorum’ dedim. 3 yıl 6 ay hapis yattım. Barış öyle bir şeydir ki o çıra bir kere yanınca bin tane rüzgar üflese sönmez. Çünkü barışın çırasını halklar yaktı. Sonsuza kadar sürmüş hiçbir savaş yoktur. Demokratik temelde barışa ulaşmak için hiçbir şey bizi yolumuzdan alıkoyamaz, koymamalı da’’ dedi.
Topçu: ‘‘6 milyonu yok saymak hoş değil, ayrıştırıcı bir dil kullanılıyor’’
Nevruz kutlamalarına katılanların da gündeminde Yargıtay’ın Cumhuriyet Savcılığı’nın HDP’ye kapatma davası açma başvurusu ve HDP Kocaeli milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekili dokunulmazlığının kaldırılması vardı.
Katılımcılardan Erkan Topçu, ‘‘HDP’ye oy veriyoruz. Kapatma davası, bizim yok sayılmamızdır. Bu hoşumuza giden bir şey değil. Bu halkı yok saymak, 6 milyon nüfuslu insanları yok saymak iyi bir davranış değil. Bu kapatılır yine başka bir şekilde ortaya çıkar. Bu çoğalarak büyüyen bir hareket. Kardeşçe yaşamak için bu doğru bir şey değil. Ben katılmıyorum. Tamamen ayrıştırmalara çalışılıyor. Şu an birlikte yaşıyoruz. Türkler, Kürtler hep beraberiz. Bu (kapatma davası) Türkiye’nin geleceği için iyi olan bir şey değil. Çocuklarımız torunlarımın geleceği için iyi bir şey değil. Perinçek ve Devlet Bahçeli yönetiyor. Ayrıştırıcı dil kullanılıyor. Bu iyi değil. Hiçbir Kürt ayrılmak istemiyor. Öyle bir Kürt yok’’ dedi.
‘‘Onlar zengin geçiniyorlar ama fakir insanlar geçinemiyorlar’’
Uzun bir yolculuğun ardından Yenikapı’ya geldiğini söyleyen Nedime Acay ise halkın gündeminin siyasi partilerin kapatılması değil yoksullukla mücadele olduğunu ifade etti.
Acay, ‘‘Bizim milletvekilleri ile ilgili çok üzülüyoruz böyle olmamalı. Ne hakla böyle yapıyorlar? Niye partiyi kapatacaklar? Neden Kürt iradesiyle bu kadar oynuyorlar? Bunu kapatırlarsa yine açarlar. Bunların düşüncesi neydi? Sadece milletimiz geri almak. Biz geri gidemeyiz. Bu davamızı asla ve asla bırakamayız. Kürt halkının iradesiyle oynuyorlar. Bütün Kürt halkı bu davayı bırakmayacaklar. Kriz var, bütün millet mağdur. Onlar kendi zengin geçiniyorlar ama fakir insanlar geçinemiyorlar’’ diye konuştu.
‘‘Bu sürecin Türkiye’ye zarar verebileceğine inandığımız için buradayız’’
Çocukluğunda Nevruz bayramlarında yumurta toplayıp, topladıkları yumurtaları pişirdiklerini söyleyen Cemal Karabey de devlet baskısı nedeniyle bu kutlamaların siyasi bir direnişe dönüştüğüne dikkat çektiKarabey, ‘‘Yumurtaları yiyor eğleniyorduk ama yasaklamalarla bu direniş haline geldi. Devlet bu yola soktu. Bu direniş bayramla birleşince devlete olan tepkimizi buraya gelerek gösteriyoruz. Türkiye’nin bu sürece girmesi işin doğrusu akıl almaz bir şey. İktidardan yana olmayanların ötekileşmesi, siyasetin kutuplaşması bir vatandaş olarak beni endişelendiriyor. Beni kuşkulandırıyor. Bu sürecin Türkiye’ye zarar verebileceğine inandığımız için buradayız. Yarın başka yerlerde olacağız. Sokaklara çıkmak ülkenin geleceği içindir’’ yorumunda bulundu.
İzmir’de Nevruz Kutlaması
İzmir’de Nevruz, Gündoğdu Meydanı’nda düzenlenen bir mitingle kutlandı. Nevruz kutlamaları için İzmir’de güvenlik güçleri yoğun önlem aldı. Mitinge katılmak isteyenler birkaç noktada üstleri arandıktan sonra alana girdi. İzmir’de de Nevruz mitinginde yapılan konuşmalarda HDP hakkına açılan kapatma davası ve Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi ön plana çıktı. Mitinge HDP’nin yanı sıra sosyalist örgütler ve sol partiler de katıldı.
Nevruz ateşinin yakılmasından sonra açış konuşmasını yapan İzmir HDP İl Eş Başkanlarından Besriye Tekgür “Nevruz, kötüyle iyinin mücadelesidir, kadınların özgürlük isyanıdır. HDP halktır, halkın iradesi gasp edilemez. Tarih sizi yargılayacak” diye konuştu. Mitingde sık sık “HDP halktır, halk burada”, “Kadın, yaşam, özgürlük”, “Direne direne kazanacağız” sloganları atıldı.
İstanbul Sözleşmesi tepkisi
“İzmir Kadınlar Birlikte Güçlü Platformu” adına konuşan Ebru Dinçel de Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine yönelik kararnameyi eleştirerek, bu kararın tecavüzcülerin, kadın katillerinin, çocuk istismarcılarının korunması anlamına geldiğini söyledi. Kadınların bu duruma sessiz kalmayacağını belirten Dinçel, "Bir kez daha sesleniyoruz, yaşamın hiçbir alanından olduğu gibi siyaset sahnesinden bizi çekemeyeceksiniz. Bir gece yarısı darbesiyle Cumhurbaşkanlığını kararnamesiyle İstanbul Sözleşmesi feshedildi. Bunlar hukuk, insan hakları tanımıyor, demokrasiye inanmıyor. Ferman, darbeler sizinse dağlar, sokaklar, alanlar bizimdir. Haklarımızdan da hayatlarımızdan da vazgeçmeyeceğiz” dedi.
“Tarihin çöplüğüne sizi daha hızlı göndereceğiz”
HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, HDP’nin yıllar süren bir mücadele geleneğine sahip olduğunu ifade ederek, iktidarın HDP’den korktuğunu belirtti; “Zulmünüzü artırın ki tarihin çöplüğüne gideceksiniz. Bizler halkız. Halklar hiçbir zaman yenilmemiştir. Ama dünya tarihi diktatörleri, faşistlerin, halkları inkar edenlerin, ezenlerin, sömürenlerin mezarlıklarıyla doludur. Tarihin çöplüğüne sizi daha hızlı göndereceğiz. Her yerde Nevruz ateşini yükselterek demokrasi ve barış mücadelesi veriyoruz, asla geri adım atmayacağız” diye konuştu.
Kemalbay, “İstanbul Sözleşmesi kadınların Anayasasıydı çiğnediniz. Tıpkı bu ülkenin yasalarını ayaklar altına aldığınız gibi. Bir kez daha kadın Kürt halk, işçi düşmanı olduğunuzu gösterdiniz. Fakat bizler bugün Nevruz'da bahar çiçekleri gibi bütün coğrafyada açıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Siz bu halkı nereye kapatacaksınız?”
HDP Grup Başkan Vekili Saruhan Oluç da HDP’nin altı milyondan fazla oy aldığını kaydederek, “HDP dükkan mı ki kapatacaksınız. HDP halktır ve halk bütün meydanlarda. Siz bu halkı nereye kapatacaksınız? Bizim bütün yöneticilerimizi, milletvekillerimizi, hepimizi alıp cezaevine koysanız yeni kadrolarını çıkartır, karşınıza diker, seçimleri kazanır ve o fikri asla öldürmez. İktidar bu gerçeği görecek, HDP'yi kapatamayacaksınız” dedi.
Konuşmaların arkasından müzik dinletisiyle devam eden miting, halaylarla sona erdi.
