Erişilebilirlik

Nedim Gürsel: "Kötümser Değilim"


Dünya, gezegeni saran Corona virüsünü yenmek için büyük çaba harcıyor. Dünyanın yarıdan fazlası eve kapandı. Şimdi herkes en yakınlarıyla evde, neler olup bittiğini anlamaya, algılamaya çalışıyor. Kapılar açılıp da hayat yeniden normale döndüğünde dünya yine kaldığı yerden devam mı edecek? Yoksa, dünyayı "no borders/sınırlar kalksın" özgürlüğünden "stay at home/evlerinize kapanın" tutsaklığına taşıyan nedenleri mi sorgulayacak? Bencillik mi öne çıkacak, dayanışma mı? Liberal küresel sistemler mi, sosyal devletler mi kazanacak? Küresel sistemin sorgulanacağı kesin, ama ulus devletler mi, küresel krize karşı çözüm üreten yeni küresel örgütler mi güçlenecek? Dünya kaldığı yerden, bütün bu soruları sorarak devam edecek. Önce sağlık sistemi, ardından yıkılan ekonomi ayağa kaldırılacak. Sonra da herkes, nasıl bu noktaya gelindiğini sorgulayacak, hesap sorulacak. Ve yola nasıl devam edilmesi gerektiği konuşulacak. Belki bu sorgulamalardan yeni bir dünya sistemi, yeni fırsatlar ortaya çıkacak. Edebiyatta, sanatta, ekonomide, politikada, felsefede yeni eserler, yeni fikirler, yeni bir dünya düzeni gün ışığına çıkacak. Kesin olan bir şey var, dünya Corona virüsünden önceki gibi devam etmeyecek.

Fransa'da yaşayan yazar, ressam, siyaset bilimci ve ekonomistlerle Corona virüsü nedeniyle ilan edilen karantina günlerini ve kendi alanlarında yeni dünyanın nasıl şekilleneceğini konuştuk.

Nedim Gürsel: 'Kötümser Değilim'
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:04:52 0:00

Nedim Gürsel: "Kötümser Değilim"

VOA Türkçe: Corona virüsü günleri nasıl geçiyor?

Nedim Gürsel: Evdeyim ve çalışmaya çalışıyorum. 7-8 Mart Ankara Kitap Fuarı'ndaydım. Çok iyiydi, çok kalabalıktı. Orada herkesin elini sıktım. Henüz virüsten söz edilmiyordu. Ankara'dan sonra Bursa Kitap Fuarı'na gidecektim, ama iptal edip Fransa'ya dönmek zorunda kaldım. Ben de herkes gibi Paris'te eve kapandım.

Bu kapanmanın şöyle olumlu bir yönü var belki. İnsan biraz geçmişiyle hesaplaşıyor, daha fazla okuyor, eğer morali yerindeyse daha fazla çalışabiliyor. Benim moralim her gün yerinde olmayabiliyor ama bu günlerin geçici olduğunu da biliyorum. Dolayısıyla, salgının vehametine rağmen, kötümser değilim.

VOA Türkçe: Bu kapalılık halini bir yazar olarak nasıl yaşıyorsunuz?

Nedim Gürsel: Yazarlık kapatılma gerektiren bir uğraş. Benim hayatımda çok büyük değişiklik olmadı. Normal zamanlarda evde kalıp çalışıyordum. Çünkü yazmak tecrit gerektiren bir uğraş. Sözcüklerle başbaşasınız. Bir ekip çalışması değil, yalnızsınız. Ama her gün gittiğim kahveyi özlüyorum. Kahvenin adı "Tout va bien" yani "Her şey yolunda" kahvesi. Ne yazık ki her şey yolunda değil.

Öte yandan bu salgının yazarlığımı etkilediğini de söyleyebilirim. Virüsle tanışan bir yazarı anlatan "Beklenmeyen Konuk" adlı bir öykü de yazdım. Ama seyahat edememek, başka kent ve ülkelere giderek okurlarla buluşamamak beni çok üzdü. Bu kapalılık bana hapisteki arkadaşlarımızı düşündürdü. Onların durumuna bir kez daha üzüldüm. Biz birkaç hafta bile kapalı kalmayı göze alamıyoruz. Oysa onlar yıllardır, haksız yere üstelik, kapalılar.

VOA Türkçe: Her gün açıklanan rakamlar, dünyadaki gelişmelerden nasıl etkileniyorsunuz?

Nedim Gürsel: Üzerine kitap yazdığım iki ülkede, ölümler Fransa'dan daha vahim bir seyir izliyor. Bunlardan birisi İtalya, "Bana İtalya'yı Anlat" kitabının yazarı olarak İtalya'daki duruma özellikle üzülüyorum. İspanya'daki durumu anlatan "Güneşte Ölüm" adlı kitabın yazarı olarak, İspanya'daki duruma da üzülüyorum. Ama zaten küresel bir dünyadayız. Bu arada Türkiye'deki vakaların artması, ölü sayısının çoğalması elbette beni çok üzüyor. Ama bu krizin şöyle ya da böyle geçeceğini, bu "vartayı" da atlatacağımızı düşünüyorum. Her şeyden önce sağlık. Sağlık en değerli hazinemiz. Ekonomik kriz de önemli ama şu günlerde önce sağlığımızı korumamız gerekiyor.

VOA Türkçe: İnsanoğlu, virüsü yenip, dışarı çıkınca ne durumda olur?

Nedim Gürsel: Bana kalırsa insanlar kapanmanın yarattığı duyguyla, ertesi gün seyahat etmeye başlayacak. Turizm sektöründe patlama olabilir. Ama asıl önemli sonucu, insanoğlunun her türlü gelişmeye rağmen, kırılgan olduğunu gördük. Doğal felaketler insanoğlunun tümünün gündemini değiştirebiliyor, bunu gördük.

VOA Türkçe: Edebiyat ve salgın deyince aklınıza ilk neler geliyor ?

Nedim Gürsel: Bu dönemler edebiyata yansıyan çok çarpıcı dönemler aynı zamanda. Aklıma ilk gelen Camus'nun ”Veba”sı, Oran kentinde geçen vebayı anlatılır. Marquez'in ”Kolera Günlerinde Aşk”ı. Çok dev eserler var. Camus'nun ”Veba”sında hasta bakıcıların çaresizliği, bugünkü çaresizliğe çok benziyor. Veba tabi Camus'da metafor, veba faşizmi de simgeliyor aynı zamanda. Gabriel Garcia Marquez'in ”Kolera Günlerinde Aşk” romanını da unutmuyorum.

VOA Türkçe: ”Veba”daki faşizm metaforu gibi 'Corona virüsü' ile 'küreselleşme' arasında bir metafor çıkarabilir miyiz?

Nedim Gürsel: Önceden salgınlar çok yerel kalıyordu. İnsanlar küresel olmayan bir dünyada yaşıyordu. Fakat bu küreselleşmeyi 'salgın var' diye engellemek de mümkün değil. Yine her şey eskisi gibi olacaktır bence, çözümler de küreselleşir belki. Yalnız tabi ekonomik kriz olacaktır o kesin. Kısa zamanda belki bir aşı ya da ilaç bulunursa sorun çözülür ama ekonomik etkileri çok yıkıcı olur. Fakat bu dönem pek çok yazarı, sanatçıyı, düşünürü etkileyecektir.

VOA Türkçe: 'Corona Virüsü' diye kitap yazsanız nasıl giriş yapardınız?

Nedim Gürsel: Çaresizlik tek kelimeyle. Ama bir çare bulunacaktır, onun getireceği iyimserlik ve umut aynı zamanda. Bir de, bir çeşit kabus tabi. Kontrol altına alınamadığı sürece tam bir felakete yol açıyor. Sarsıcı bir şey. Ama öte yandan insanların dayanışmayı hatırlaması, mücadelesi...

VOA Türkçe: Bir ders çıkar mı? İnsanoğlu aynen yola devam mı eder?

Nedim Gürsel: Bence çıkmaz. İspanyol gribinden milyonlarca kişi öldü 20'inci yüzyılın başında. Ne ders çıkardık ki, sadece ismini biliyoruz. 20'inci yüzyılda çok büyük felaketler oldu, iki ayrı Dünya Savaşı oldu, milyonlarca insan öldü. Ders çıkarıldı mı?

VOA Türkçe: Ama Avrupa'da kanlı savaşların ardından AB gibi önemli bir ders çıktı. Avrupa yıllardır savaşmıyor?

Nedim Gürsel: Bak bu çok önemli. Avrupa Birliği hiç olmazsa kıtaya barış getirdi. Biz savaş sonrası doğan kuşak o bakımdan çok şanslıyız. 1951 doğumluyum ve savaş görmedik. Buna benzer bir ders çıkar mı bilemiyorum...

VOA Türkçe: AB'de birliği savunanlar mı, yoksa milliyetçi akımlar mı güçlenerek çıkar bu durumdan?

Nedim Gürsel: Maalesef popülist ve sağcı kesim güçlenecek. Marine Le Pen, 'Bakın size söylemiştim, sınırları kapatın demiştim' diyecek. İnsanlar da bu şoktan çıktıktan sonra bu söyleme kendilerini daha yakın hissedecek. AB de bu mücadelede, dayanışma açısından iyi bir sınav vermedi. Bu nedenle sağcı söylemler daha da güçlenir diye düşünüyorum. Ama uzun vadede sanırım daha güçlü alternatifler çıkar.

XS
SM
MD
LG