Geçen hafta Pazar günü yapılan Avrupa Parlamentosu seçimlerinde ağır bir yenilgi alan Sosyal Demokrat Partisi (SPD) Genel Başkanı Andrea Nahles’in istifası sonrasında, koalisyon hükümetinin geleceği ile ilgili tartışmalar yeni bir boyut kazandı. Pazar sabahı yazılı bir açıklama yapan Nahles, partisinin hem genel başkanlık hem de parti grup başkanlığı görevlerinden istifa etti."Meclis grubu içindeki tartışmalar ve parti içinden gelen tepkiler bana bu görevleri yapmaya devam etmem için gerekli desteğin artık var olmadığını gösterdi" şeklinde açıklama yapan Nahles, SPD’nin içinde bulunduğu krizin kendi sorumluluğu olmadığını, partiye olan desteğin 15 yıldır azaldığını hatırlattı. SPD liderliğini zor günlerde üstlendiğini savunan 48 yaşındaki politikacı, "Ülkemiz için sorumluluk taşımak adına federal hükümetin bir parçası olmaya birlikte karar verdik. Aynı zamanda partiyi yeniden inşa etmek ve vatandaşları yeni içerikle ikna etmeye çalıştık" dedi.
Nahles, 2017’de yapılan genel seçimlerden kısa bir süre önce o dönemdeki SPD lideri Martin Schulz’un istifası üzerine, parti başkanlığını devralmıştı. 156 yıllık tarihinde SPD’nin ilk kadın genel başkanı olan Andrea Nahles, partisinin son AP seçimlerinde aldığı sonucun sorumlusu olarak tanımlandı. SPD tarihinde ilk kez yüzde 18’in altına düşerken, CDU ve Yeşiller’in ardından üçüncü sıraya geriledi. SPD, seçimde yüzde 11,4 oy kaybıyla yüzde 15,8 alarak büyük bir hezimet yaşamıştı. Andrea Nahles’in yerine kimin geçebileceği konusu ise netleşmedi. Alman basınında çıkan haberlerde, Maliye Bakanı Olaf Scholz’un yanısıra,Dışişleri Bakanı Heiko Maas ve Mecklenburg-Vorpommern Eyaleti Başbakanı Manuela Schwesig de olası adaylar arasında yer alan isimler. Sosyal demokratlar, son 14 yılda sekiz genel başkan değiştirdi.
SPD’deki siyasi depremin Federal Hükümet’e de yansıyacağı, sosyal demokratların krizinin, hükümet krizine de dönüşebileceği belirtiliyor. Çok sayıda SPD’li, partinin içinde bulunduğu durumu, koalisyon ortaklığına bağlıyor ve özellikle Avrupa Parlamentosu seçimlerinde alınan ağır yenilgi sonrası hükümetten çekilmeyi dillendiriyor. SPD’nin koalisyon ortaklığından çıkması durumunda ise, hükümetin dağılmasına ve erken seçimin gündeme gelmesine kesin gözüyle bakılıyor. Bu durumda Angela Merkel’in başbakanlık kariyerinin sona ereceği tahmin ediliyor. Merkel’in partisi CDU’nun muhafazakar kanadı, uzun bir süredir Merkel’in görevinden ayrılması yönünde baskı yapıyor.14 yıldır başbakanlık koltuğunda oturan Merkel, 2021’e kadar görevini sürdüreceğini açıklamıştı.
Bu arada yapılan son kamuoyu araştırmalarına göre, önümüzdeki Pazar seçim olsa, Yeşiller ülkenin birinci partisi konumuna gelecek. Anketlere göre, seçmenlein yüzde 27’si Yeşiller’e oy vereceklerini açıkladı. Birlik partileri CDU/CSU yüzde 26, SPD yüzde 12, göçmen karşıtı AfD yüzde 11 oy alırken, liberal FDP yüzde sekiz, Sol Parti ise yüzde 7 destek buluyor.
