Dünyanın farklı ülkelerinden 350 temsilci, devlet ve hükümet başkanlarıyla askeri yetkili bugün başlayan 47’inci Münih Güvenlik Konferansı’nda bir araya geliyor.
İlki 1962 yılında düzenlenen Münih Güvenlik Konferansı, geleneksel olarak dünyanın önde gelen siyasetçilerini bir araya getirerek, uluslararası arenadaki sıcak gelişmeleri ve politik konuları masaya yatırıyor. Konferansın özelliği, gayri resmi niteliğiyle gündemdeki konular hakkında katılımcıların protokol kuralları dışında görüş belirttikleri bir forum olması.
Bu yılki katılımcıların da listesi çok kabarık. Konferansa ev sahipliği yapan Almanya Başbakanı Angela Merkel’in yanısıra, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon, ABD Dışişleri Bakanı Hilary Clinton, İngiltere Başbakanı David Cameron, NATO Başkanı Anders Fogh Rasmussen gibi isimlerle birlikte, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da üst düzey katılımcılar arasında.
Pazar gününe kadar devam edecek olan konferansa, özellikle Mısır ve Kuzey Afrika ülkelerinde yaşanan son olayların damga vurması bekleniyor. Daha önce internetdeki güvenlik sorunları ve siber- terörizm olarak tanımlanan internet üzerinden devlet kurumlarına saldırı ile birlikte Afganistan’daki son durum ve ekonomik kriz konferansın ana konuları olarak ilan edildi. Ancak Mısır’daki halk ayaklanmasının şiddet olayları ile yeni bir boyut alması ve bunun dünya güvenliğine etkileri gündeminin değişmesini de beraberinde getirdi.
ABD Başkanı Obama’nın, geçen hafta Mısır'a gayriresmi elçi olarak gönderdiği ülkenin eski Mısır büyükelçisi Frank Wisner toplantıya özel konuşmacı olarak davet edilirken, 'Orta Doğu dörtlüsü' olarak bilinen ABD, AB, Rusya ve BM temsilcilerinin de biraraya gelerek bölgedeki son tabloyu değerlendirmeleri bekleniyor.
Mısır’daki gelişmelerle ilgili Almanya Başbakanı Angela Merkel ve ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’un konferans kapsamındaki değerlendirmeleri de merakla bekleniyor. Siyasi gözlemciler, Münih Güvenlik Konferansı’nın siyasi takvimdeki önemini, dünyanın önde gelen ekonomistlerini biraraya getiren Davos'taki Dünya Ekonomik Forumu’nun mali çevrelere için anlamı ile karşılaştırıyorlar.
