Andrew Gardner, Türkiye’nin Suriyeli mültecilere uyguladığı “açık kapı” politikasının çok önemli olduğuna ve diğer Avrupa ülkeleriyle karşılaştırıldığında büyük farklılıklar içerdiğine dikkati çekti. Ancak mültecilerin yaşam koşullarının çok kötü olduğunu söyleyen Gardner, barınma koşullarının kötü olduğunu, çocukların okula gidemediğini, sağlık hizmetlerine erişimde sıkıntı olduğunu belirtti.
Suriyeli mülteciler konusunda Avrupa Birliği’nin Türkiye ile anlaşacağını kaydeden Gardner, bu anlaşmadan sonra sığınmacılar için durumun daha da kötüleşeceğinden korktuğunu belirtti. Gardner’a göre bu anlaşmadan sonra mültecilerin Avrupa’ya geçmesi zorlaşacak, ama Türkiye’deki durum iyileşmeyecek.
Gardner, mülteci sorununun sadece Türkiye’nin sorumluluğunda olmadığını, uluslararası toplumu ilgilendirdiğini söyledi; eğitim, sağlık, barınma sorunlarının çok acil olarak çözülmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Daha önce Koza-İpek Grubu’nun bünyesinde bulunan Kanaltürk ve Bugün TV televizyonları kapatılmış, Bugün ve Millet Gazetelerine kayyum atanmıştı. Bir kaç gün önce ise Özgür Bugün ve Özgür Millet adıyla çıkan gazetelerin Zaman gazetesinin matbaası olan Feza Gazetecilik’te basıldığı iddiası üzerine matbaaya baskın düzenlendi. Son zamanlarda medyaya karşı artan baskıyı da değerlendiren Gardner, bundan sonra bu baskıların devam etmesini hatta yoğunlaşmasını beklediğini söyledi.
Gardner, İngilizce demecinde, AB ve Türkiye arasında imzalanacak mülteci anlaşmasının mültecileri değil, AB sınırlarını korumaya yönelik olduğu kaygısına yer veriyor.
Uluslararası Af Örgütü Türkiye temsilcisi ayrıca insan hakları, ifade ve basın özgürlüğü ve medya şirketlerine düzenlenen baskınların yanı sıra, PKK ile Türk güvenlik kuvvetleri arasında yaşanan çatışmaların artmasından da kaygı duyduğunu belirtiyor.
