Mısır’da Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek’e karşı başlatılan ayaklanma ‘gençlerin devrimi’ olarak adlandırılıyor. Birçok Mısırlı genç ülkelerini değiştirmek için canlarını tehlikeye atıyor. Amerika’nın Sesi muhabiri Jerome Socolovsky Kahire’de iki genç protestocu ile konuştu.
Ebu Bekir Makluf adlı genç şunları söyledi:
"Korkmadığınız, ne istediğinizi bildiğiniz zaman çok heyecanlı oluyor. Bir gün böyle bir ayaklanmaya katılacağım aklıma gelmezdi."
Ebu Bekir Makluf ofisinde, Mübarek protestosu sırasında çektiği videoyu hayranlıkla izliyor. Bugüne kadar siyasetle ilgilenmeyen Makluf, gösteriler başlayınca Tahrir Meydanı’na giderek olanları kendi gözleriyle görmek istemiş. Tam o sırada polis kalabalığın üzerine ateş açmış.Makluf, olayı şöyle anlatıyor:
"Bir anda kendimi çok özgür hissettim. Kendi kendime ‘yapabileceklerinin en kötüsü bizi vurmak. Bundan da korkmuyorum’ dedim. Kalabalığa bakıp durumu değiştirebiliz diye düşündüm."
Makluf, bir taşla yaralanınca meydana kurulan çadır hastaneye kaldırılmış. Ebu Bekir Makluf, şöyle konuşuyor:
"Beş dakikada dikiş attılar. Herşey çok iyi organize edilmişti."
Birçok genç Mısırlı gibi Makluf da Mısır’ın kötüye gitmesine neden olan yoksulluk ve yolsuzluktan şikayetçi. Ofisinin bulunduğu lüks Zamalek semti bile ihtişamını kaybetmiş.
Birçok genç, yaşlı liderlerin kendilerine fırsat tanınmamasından şikayet ediyor. Mübarek 82 yaşında. Ancak Mısır’da kültür yaşlılara saygıyı gerektiriyor. Ebu Bekir Makluf, şunları söylüyor:
"Yaşlılara saygı duyuyoruz. Ancak yanlış olduğunu bile bile bir yaşlının her dediğine evet demek doğru değil."
Makluf kirlilikten, 24 saat devam eden trafik sıkışıklığından ve gelir eşitsizliğinden de şikayetçi ama gösteriler nedeniyle ekonominin sarsılmasından şikayetçi değil ve şunları söylüyor:
"Ülkemde bir sürü yoksul insan varken benim çok zengin olmam önemli değil. Zaten bunun bir anlamı da yok."
Neriman el Kesin Kahire’de olaylar başlayınca Londra’daki işinden izin alıp göstericilere destek vermek için Tahrir Meydanı’na gelmiş Kesin nedenisi şöyle açıklıyor:
"Seçme özgürlüğü istiyoruz. İfade özgürlüğü istiyoruz. İnsanların protesto gösterilerinde öldürülmesini istemiyoruz."
Kesin gibi birçok Mısırlı, ülkenin sorunlarının nasıl çözümleneceğinden emin değil. Ancak kimse bir 30 yıl daha otoriter rejim altında yaşamak istemiyor. Çünkü onlar için 30 yıl bir ömür demek.
