Mısırlı seçmenler devrimden sonra yapılan ilk cumhurbaşkanlığı seçimlerinde son kararı vermek için sandık başına gidiyor. Bunu yaparken herkesin aklında, ülke ekonomisinin içinde bulunduğu zor durum var.
Mısır devrimi bu ay gerçek cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılmasıyla ilk meyvesini verdi.
Ancak geçen yılki ayaklanmaların bir başka nedeni olan ekonomik sorunlar hala giderilmedi.
Muhammet Sait Zeki gibi bazıları için tünelin ucunda ışık yok:
”Ülkenin nereye gittiğini bilmiyoruz. Bir krizden çıkıp ötekine giriyoruz.”
Kahire’nin kuzeydoğusundaki Zagazig kentindeki pazarda zerzevatçı Naci El Din Osman’ın işleri de iyi gitmiyor:
”Devrimden sonra fiyatlar çok arttı. Herşeyin fiyatı ikiye katlandı. Hiçbir denetim yok. Kimse ses çıkarmıyor.”
Muhammet Sait Zeki, geçen yılki karışıklıkta sıradan vatandaşlar kıtlık çekerken karaborsacıların büyük servet elde ettiğini hatırlatıyor:
”Bir somun ekmek ya da bir teneke gazyağı bulamıyoruz. İşsizlik de hızla artıyor.”
Mısır’ın borçları artıyor, dış rezervleri azalıyor. Ülkenin en önemli gelir kaynaklarından turizm ise her protesto gösterisinde bir darbe daha alıyor.
Batılı iktisatçılar Mısır’ın yabancı nakit paraya ihtiyacı olduğunu, ancak Mısır halkının yabancılara güvenmediğini söylüyor.
Bazılarıysa Mısır’ın yeterince zengin olduğu, esas sorunun yolsuzluklardan kaynaklandığı görüşünde:
”Mısır birçok kaynağa sahip, ancak bunlar herkese eşit dağıtılmıyor.”
Cumhurbaşkanlığı adayları akraba kayırma gibi uygulamalara son vermeyi vadetse de çoğunun ekonomi politikaları genellemeden ibaret. Kazananın ne kadar güçlü olacağıysa belli değil.
Emekli Abdül Hamit Seyit hayatı boyunca boş vaatler duyduğunu söylüyor:
”Tek istediğimiz bu zavallı insanların hayatını kazanabilmesi, geçinebilmesi. Cumhurbaşkanından bize bir tek bunu sağlamasını istiyoruz.”
Seyit, kullanacağı oyun bu kez fark yaratacağını umuyor.
