KAHİRE —
Mısır’da son zamanlarda kadınları hedef alan cinsel içerikli saldırılarda büyük artış oldu. Bu durum insan hakları gruplarının tepkisine neden oluyor. Kadın hakları savunucuları dünyanın birçok yerinde Mısır büyükelçiliklerinin önünde yaptıkları protestolarla seslerini duyuruyor.
İki yıl önce başlayan ayaklanmalardan bugünlerde Cumhurbaşkanı Mursi karşıtı gösterilere kadar kadınlar Mısır’da devrimin merkezinde yer aldı.
Hep ön planda oldular. Ama son haftalarda onları farklı ve giderek artan tehlikeler bekliyor.
Son aylarda genç kadın göstericileri hedef alan cinsel saldırılarda patlama görülüyor. Tahrir Meydanı’nda bir gün içinde 19 benzer olay yaşandı.
Mağdur, bir grup erkek tarafından çevreleniyor. Saldırganlar kadının giysilerini parçaladıktan sonra elleriyle, sopalarla ve bir olayda yaşandığı gibi bıçakla taciz ediyor.
Kadınlar protesto gösterisi yaptı ve cumhurbaşkanından olayın sorumlularının cezalandırılmasını istedi.
Cinsel saldırı Mısır toplumunda uzun süredir yaygınolarak görülüyor. Kadınlar tacizin günlük hayatlarının bir parçası olduğunu söylüyor: “Sokağa çıktığımda ve bir şeyin bana çarptığını ya da bedenime değdiğini hissettiğimde, ‘Ne düşünüyor bunlar? Bunu nasıl yapabilirler?’ diyorum.”
Tahrir’deki saldırılar daha da karanlık soruları beraberinde getiriyor. Bazıları bunun cinsellikle değil, siyasetle ilgili olduğunu düşünüyor.
Kadın hakları eylemcisi Nahit Ebu El Komsan da bu görüşte: “Sivillere karşı saldırıların organize ve önceden planlanmış olduğunu düşünüyorum. Amaç muhalefeti korkutup meydanları boşaltmak ve toplumu sindirip fikirlerini açıklamasını önlemek.”
Uzmanlar, bu tip saldırıların, hükümete destek veren gösterilerde yaşanmadığına dikkati çekiyor. Siyaset uzmanı Sait Sadık bu yöntemlerin yıllar öncesine dayandığını söylüyor: “Bu, insanların cinsel olarak aşağılanmasının, siyasi olarak içlerine kapanmalarına neden olacağının düşünüldüğü bir kültür. Bu yüzden bunlar yapılıyor ve eldeki görüntülere rağmen kimse tutuklanmıyor.”
Suçluların dokunulmazlığı yeni bir durum olmasa da, saldırıların sayısındaki artış Cumhurbaşkanı Mursi ve diğer İslamcı liderler üzerindeki baskıyı arttırıyor.
Psikolog Ferah Şeş de bu görüşte: “Halk yasaların uygulanması için baskı kuracak, parlamentodan bu tip cinsel taciz, saldırı ya da her türlü şiddeti engelleyecek kanunlar çıkarmasını isteyecek.”
Bu olaylara ve tehlikelere rağmen birçok Mısırlı kadın pes etmeyi reddediyor.
İki yıl önce başlayan ayaklanmalardan bugünlerde Cumhurbaşkanı Mursi karşıtı gösterilere kadar kadınlar Mısır’da devrimin merkezinde yer aldı.
Hep ön planda oldular. Ama son haftalarda onları farklı ve giderek artan tehlikeler bekliyor.
Son aylarda genç kadın göstericileri hedef alan cinsel saldırılarda patlama görülüyor. Tahrir Meydanı’nda bir gün içinde 19 benzer olay yaşandı.
Mağdur, bir grup erkek tarafından çevreleniyor. Saldırganlar kadının giysilerini parçaladıktan sonra elleriyle, sopalarla ve bir olayda yaşandığı gibi bıçakla taciz ediyor.
Kadınlar protesto gösterisi yaptı ve cumhurbaşkanından olayın sorumlularının cezalandırılmasını istedi.
Cinsel saldırı Mısır toplumunda uzun süredir yaygınolarak görülüyor. Kadınlar tacizin günlük hayatlarının bir parçası olduğunu söylüyor: “Sokağa çıktığımda ve bir şeyin bana çarptığını ya da bedenime değdiğini hissettiğimde, ‘Ne düşünüyor bunlar? Bunu nasıl yapabilirler?’ diyorum.”
Tahrir’deki saldırılar daha da karanlık soruları beraberinde getiriyor. Bazıları bunun cinsellikle değil, siyasetle ilgili olduğunu düşünüyor.
Kadın hakları eylemcisi Nahit Ebu El Komsan da bu görüşte: “Sivillere karşı saldırıların organize ve önceden planlanmış olduğunu düşünüyorum. Amaç muhalefeti korkutup meydanları boşaltmak ve toplumu sindirip fikirlerini açıklamasını önlemek.”
Uzmanlar, bu tip saldırıların, hükümete destek veren gösterilerde yaşanmadığına dikkati çekiyor. Siyaset uzmanı Sait Sadık bu yöntemlerin yıllar öncesine dayandığını söylüyor: “Bu, insanların cinsel olarak aşağılanmasının, siyasi olarak içlerine kapanmalarına neden olacağının düşünüldüğü bir kültür. Bu yüzden bunlar yapılıyor ve eldeki görüntülere rağmen kimse tutuklanmıyor.”
Suçluların dokunulmazlığı yeni bir durum olmasa da, saldırıların sayısındaki artış Cumhurbaşkanı Mursi ve diğer İslamcı liderler üzerindeki baskıyı arttırıyor.
Psikolog Ferah Şeş de bu görüşte: “Halk yasaların uygulanması için baskı kuracak, parlamentodan bu tip cinsel taciz, saldırı ya da her türlü şiddeti engelleyecek kanunlar çıkarmasını isteyecek.”
Bu olaylara ve tehlikelere rağmen birçok Mısırlı kadın pes etmeyi reddediyor.