Mısır’da yeni kabul edilen terörle mücadele yasasının hedefinde medya var. Yasa medyanın, terörle ilgili olaylarda hükümetin yaptığı resmi açıklamalara ters düşen haber yapmasını suç olarak belirliyor.
Mısırlı gazeteciler, yasanın mesleklerine yönelik saldırıların bir yenisi olduğunu ve yetkililerin medyada tek bir fikri ve tek bir anlatıyı dayatmaya çalıştığını söylüyor.
Bakanlar kurulundan geçen hafta geçen yasa Cumhurbaşkanı Abdülfettah El Sisi’nin onayını bekliyor. Yasaya göre terör operasyonlarıyla ilgili haberlerde yetkili açıklamalara ters düşen haberleri yazanlar en az iki yıl cezasıyla yargılanabilecek.
Mısır Başsavcısı Hişam Bereket’in suikast sonucu öldürülmesinin ardından, Cumhurbaşkanı Sisi terörle mücadele için sert önlemler alınacağını açıklamıştı. Yasa açıklamanın birkaç gün sonrasında bakanlar kurulundan geçti.
Geçen hafta Sina Yarımadası’nda düzenlenen bir dizi IŞİD saldırısında hükümetin verdiği kayıp sayısıyla ve yerel ve uluslararası medyanın verdiği rakamlar arasındaki uçurum göze çarpmıştı. İnsan hakları savunucuları bu olayın hükümeti eyleme itmiş olabileceğini belirtiyor.
Mısır Gazeteciler Sendikası yaptığı açıklamada, yeni yasanın terörle mücadele amacını aşarak basın özgürlüğüne müdahale ettiğini belirtti. Açıklamada, gazetecilerin farklı kaynaklardan bilgi alma hakkının ihlal edilerek tek bir kaynağa mecbur bırakıldıkları ifade edildi ve bunun açık bir şekilde fikir ve basın özgürlüğüne bir saldırı olduğu belirtildi.
Terörle mücadele yasası 25’ten fazla suç belirliyor. Bu suçların 10 tanesi idam cezası öngörüyor. Mısır Adalet Bakanı Ahmed El Zind, Fransız medyasına verdiği demeçte bazı standartları belirlemek dışında bir seçeneklerinin olmadığını ve hükümetin vatandaşları yanlış bilgilerden koruma görevinin olduğunu söyledi. Bakan, kimsenin bunu medya özgürlüklerini kısmak olarak görmeyeceğini umduğunu, konunun yalnızca rakamlarla ilgili olduğunu ifade etti.
Ordu ve İslamcı militanlar arasındaki çatışmalarda yerel ve uluslararası medya, asker kaybı konusunda orduya göre yüksek rakamlar bildirdi. Ordu, kaybı 17 asker olarak duyurdu. Ancak birçok basın kuruluşu ordudaki kayıpları 50 ile 70 arasında bir rakam olarak bildirdi.
Yasa ülkede gittikçe otoriter bir biçim alan hükümet ile sivil toplum ve medya arasındaki son çatışma noktası. Medya hakları kuruluşu, Gazetecileri Koruma Komitesi, Mısır’da en az 18 gazetecinin farklı suçlamalarla hapiste olduğunu bildirdi. Terör suçu işlemekle suçlanan üç El Cezire muhabiri de hapiste. Haziran ayında İspanyol El Pais gazetesi muhabiri, büyükelçiliğin kendisini tutuklanma riskiyle karşı karşıya olduğu konusunda uyarması üzerinde ülkeyi terk etmek zorunda kalmıştı.
Gazetecileri Koruma Komitesi, tutuklanma tehdidinin, ülkede medya kuruluşları üzerinde sansür etkisi yaptığını belirtiyor.
İki yıl önce sokak protestoları sonucu Cumhurbaşkanı Mursi’nin ordu tarafından devrilmesinden bu yana İslamcı militanların oluşturduğu tehdide dikkat çeken hükümet son derece sert yasalar çıkarıyor. Terörle ya da teröristlerle işbirliği yapmakla suçlanan binlerce Müslüman Kardeşler üyesi de tutuklanarak hapse atıldı.
Mısırlı yetkililer Sina Yarımadası’nda meydana gelen çatışmalarla ilgili haberlere duydukları öfkeyi gizlemiyor. Yetkililer çatışmalarda en az 100 militanın öldüğünü bildirdi. Savunma Bakanlığı El Cezire ve bazı yerel kanalları ordu karşıtı propaganda yapmakla suçladı.
Yerel medya, terörle mücadele yasasının anayasaya aykırı olduğunu yazıyor. Gazeteciler Sendikası başkan yardımcısı Cemal Abdülrahim, yasanın gazetecileri resmi ifadeleri otomatik olarak basan makinalara dönüştüreceği uyarısında bulundu.
Yasanın halen Devlet Meclisi tarafından gözden geçirilmesi gerekiyor. Yasada bazı diğer maddeler de eleştirilere neden oluyor. Terör suçlarını desteklemek ve adaletin işleyişini engellemek de yeni suçlar arasında. Mahkemenin izni olmadan duruşmaları kaydetmek ve yayınlamak da yasaklanıyor.
Sisi hafta sonu askeri üniformayla yaptığı konuşmada Sina’da ordunun IŞİD’le çarpışarak, örgütün yarımadada aşırılık yanlısı bir devlet kurmasını engellediğini söyledi.
Örgütün Sina’da bir İslam devleti kurmak istediğini söyleyen Sisi, kimsenin Mısır halkına istemedikleri bir şeyi dayatamayacağını söyledi ve “Mısırlılar’a ulaşmak için orduyu, Mısır’ın çocuklarını aşmaları” gerek diye konuştu. Çatışmalar militanların dalgalar halinde kontrol noktalarına ve bir polis istasyonuna yaptıkları intihar saldırıları ile başlamıştı.
Mısır Dışişleri Bakanlığı yaşanan şiddetten Müslüman Kardeşler’i sorumlu tuttu ve örgütün IŞİD’le koordinasyon içinde olduğunu açıkladı.