Erişilebilirlik

MHP ile AKP Arasında Brunson Anlaşmazlığı


Devlet Bahçeli
Devlet Bahçeli

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bu haftaki grup toplantılarına Cuma günü İzmir’de görülen mahkeme sonrası ülkesine dönen Rahip Andrew Brunson damgasını vurdu.

Hükümete en sert eleştiri beklenmeyen bir yerden 15 Temmuz Darbe Girişimi’nden bu yana iktidar partisiyle yakın duran ve Cumhur İttifakı’ndaki ortağı olan Milliyetçi Hareket Partisi’nden geldi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli her ne kadar bir siyasi polemik başlatmak istemediğinin altını çizse de Brunson’ın serbest kalmasının pek çok soru işaretine de neden olduğunu söyledi.

Bahçeli: “Papaz Brunson verildiyse Papaz Gülen neden alınmaz? Ver papazı al papazı demiştik”

MHP lideri, “Terör örgütleriyle ilişki ve iltisakı belli olan bir şahsın, casusluk suçlamasıyla tutuklanan bir misyonerin, 2 yıl bile dolmadan serbest kalması adalet ilkeleriyle nasıl izah edilecektir? Papaz Brunson’un üç gizli tanığın ifadesiyle suçlanması, sonra da savcı değişikliğiyle birlikte yine aynı tanıkların değiştirilmiş, tahrif ve tahrip edilmiş ifadeleriyle serbest kalması bağımsız ve tarafsız hukuka ne kadar uygundur? O halde herhangi bir davada ayarlanacak birkaç gizli tanık bir insanı suçu yoksa felakete suçu varsa feraha ulaştırabilecektir. Papaz davasında ifade değiştiren, Türk adaletini şaibelerle hırpalayan gizli ve kiralanmış tanıklar kimlerdir? Görüşlerini nasıl değiştirmişlerdir. Geçmişte kumpas davalarına damga vuran gizli tanık terörünün nelere mal olduğu, hangi mağduriyet ve mahkumiyetlere yol açtığı gayet iyi bilinmektedir. Gizli tanık Türk Ceza Hukuku sistemine ekilen fitne tohumudur. Bu çerçevede Papaz Brunson verildiyse, ABD’deki Papaz Gülen niye alınmaz, neden alınamaz? Halbuki ‘ver papazı al papazı’ demiştik” dedi.

Bahçeli’den Brunson’a ‘ajan’ suçlaması

MHP lideri, ABD’yi ve özellikle de ABD Başkanı Trump’ı Türkiye’yi bir papazla eş tutmakla eleştirdi:

“Herkesin gözü önünde Türkiye’den Evanjelist bir papaz geçip gitmiştir. Bu papaz ki, Türkiye ile ABD ilişkilerini resmen zehirlemiş, taammüden zaafa uğratmıştır. Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin seviyesi dip yapmıştı. Trump, Twitter kanalıyla tehditkâr mesajlarını yoğunlaştırdıkça kur yükseldi, Türkiye ekonomisine adı konulmamış savaş açıldı. Kırgınlığı Papaz iadesiyle geçmiştir. Böyle devlet yönetilmez, böyle devlet adamı olunmaz, böylesine şuur kaybıyla, aklı kaymasıyla Türkiye-ABD ilişkileri istikrarlı kalamaz. Türkiye’nin değerini bir papaza indiren bir ülkenin başkanına güven duyulamaz, itibar edilemez. Trump, Oval Ofis’te papazı hasretle kucaklamış, kendisine dua ettirmiş, sanki Vietnam’dan, sanki Afganistan’dan, sanki Irak’tan dönen askerleri gibi karşılamıştır. Kaldı ki, yıllardır üstlendiği ‘ajanlık’ görevini vatan toprakları içinde Kilise’yi merkez tutarak yapan Papaz elbette amirlerinin her türlü övgüsüne mazhar görülecektir, gerçekte olan da bu olmuştur. Anlaşılan Papaz büyüsü de bozulmuştur. Türkiye, ABD’nin sömürgesi değildir.”

Akşener: “Bağımsız mahkemeler masalını geç Sayın Erdoğan, gizli tanıklar nasıl aynı anda ağız değiştirdi?”

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener de Rahip Brunson üzerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yüklendi.

Akşener, cumhurbaşkanına 11 Ocak’ta Rahip Brunson hakkındaki “bu fakir bu görevde olduğu sürece bu teröristi buradan alamazsınız” sözlerini hatırlattı.

İyi Parti lideri, “Bu papaz meselesi öyle bir mesele ki sussam olmaz, söylesem gönlüm razı değil. Ne diyordu? ‘Bu fakir bu görevde olduğu sürece, o teröristi alamazsın’ İçimizden sessizce, ‘Atma Recep, din kardeşiyiz’, dedik. Yine, endişemizde haklı çıktık. Şimdi 1100 odalı sarayında oturan, 500 milyonluk uçakla gezen o fakire sesleniyorum: Bu papaz ajan değilse, Fetöcü, PKK’lı değilse, niye içeri attınız? Yok eğer, bütün bu suçları işlediyse, niye bıraktınız? ‘Bağımsız mahkemeler’ masalını geç, Sayın Erdoğan. 12 Ekim’den günler önce, Amerika’da hazırlıklar yapıldı. Fetö’yle birlikte icat ettiğin ‘gizli tanıklar’, nasıl oluyorsa, aynı anda ağız değiştirdi” dedi.

Kılıçdaroğlu: “Terörist, casus diyorlardı utanmasalar (Brunson’ı) devlet töreniyle göndereceklerdi”

Akşener ve Bahçeli gibi gizli tanıkların ifadelerini değiştirmesine tepki gösterene CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise Rahip Brunson’ın serbest kalması Türkiye’nin şerefiyle oynamak anlamına geldiği iddiasında

CHP lideri, “Bizim papaz gitti. ‘Terörist’ dediği Brunson nerede? Gönderdiler özel uçakla gitti Neredeyse utanmasalar devlet töreniyle gönderecekler. Hani ‘göndermem’ diyordun. Ne oldu da verdin? Sen Türkiye Cumhuriyeti devletinin onuruyla şerefiyle nasıl oynarsın? Hani terörist, ajan casus diyordun” diye konuştu.

Buldan: “Tüm rehine davalarının savcısı da hakimi de gizli tanığı da AKP’nin genel başkanıdır”

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan da grup konuşmasında Rahip Brunson konusuna değindi. Brunson’ın rehin tutulduğunu öne süren Buldan “Adalet Bakanlığı’nın adını Rehine Bakanlığı yapın” dedi:
“Yargı, rehine politikasının bir aracı ve mekanizmasıdır. Geçen Cuma günü Rahip Brunson davasında bu durum bir kez daha görülmüştür. Rahip bir rehine olarak tutuluyordu. Tıpkı rehine olarak tutulan siyasetçiler, gazeteciler gibi. Deniz Yücel de rehineydi, Almanya’yla kirli pazarlık sonucu serbest bıraktılar. Ortada hukuk filan yok. Gizli tanıklık mekanizmasıyla herkesi rehin alabiliyorlar. Gizli tanıklığı yargı sistemine getiren kim? Cemaat. Şimdi AKP dört elle sarılıyor. Rehine olarak tutulan bütün arkadaşlarımız hakkındaki uyduruk iddianameler gizli tanık ifadesine dayandırılıyor. Tüm bu rehine davalarının savcısı da, hakimi de, gizli tanığı da AKP’nin genel başkanıdır.”

XS
SM
MD
LG