Devlet Opera ve Balesi 2009’da ölen Nevit Kodallı için 95’inci doğum gününde anma gecesi düzenledi.
Gecede Kodallı’nın 29 eseri seslendirildi. Geceyi sunan, opera sanatçısı ve başrejisör Kenan Korbek’ti. Bestecinin oğlu Murat Kodallı piyanoda, soprano Bengi İspir Özdülger, mezzo-soprano Özlem Pamuk ve bas Hasan Berk’e eşlik etti.
Nevit Kodallı’nın “Benzetmeler" adlı eserinden dört, "Garip Şarkılar" eserinden on sekiz, "Yedi Lied" eserinden altı ve “Düet" adlı eserinden bir parça seslendirildi.
VOA Türkçe’ye konuşan orkestra şefi ve piyanist Murat Kodallı, babasının müziğini şöyle anlattı: “Hala tazeliğini ve dinçliğini kaybetmeyen eserler olarak betimlemek lazım. Anonim türküleri ve makamsal Türk müziğini çok iyi bildiği için bunların bir harmanı vardı. Bunların haricinde çağdaş, evrensel bakış açısıyla yazdığı eserleri var.”
Murat Kodallı babasının eserlerinin tamamına yakınını çalmış ve yönetmiş. "Atatürk Oratoryosu’"nu ayrı bir yere koyuyor ama bütün sahne eserlerini “harikulade" olarak niteliyor. Kodallı, Nevit Kodallı’yı bir baba olarak da “eski usul” diye niteliyor: “Gördüğüm en disiplinli ve otoriter insandı, doğru otoritesi olan yani. Bizi de öyle yetiştirdi. Gayet evine bağlı, düzgün, çalışma hayatında her şey çok net olan bir insandı."
Kenan Korbek de Kodallı’yla tanışmasını şöyle anlattı: “Bir otobüs yolculuğunda tesadüfen tanıştık. O günlerde kendisiyle uzun çalışmalar içerisine gireceğimi bilemezdim. Daha sonra bana kısmet oldu diyebilirim ki hocamızın Gılgamış operasında Gilgamış rolünü üstlendim. Sonra da Van Gogh operasında Gauguin rolünü oynadım.”
Korbek, hocalığı döneminde otoriter bilenen Kodallı’nın sahne çalışmaları sırasında “tonton bir amcaya dönüştüğünü” söylüyor. “Biz eserlerimizi sahnelerken geldi bizimle tek tek, okulda ders verir gibi ilgilendi. Diksiyonu nasıl kullanacağız, o notaları nasıl söyleyeceğiz, hangi ifadeyle dile getireceğiz... Dünya şekeri, dünya tatlısı bir büyüğümüz olarak bize yol gösterdi.”
Mersin’den dünya sahnesine
Nevit Kodallı 12 Ocak 1924’te Mersin’de doğdu. İlk müzik derslerini keman ve viyolonsel çalan ağabeyi Hayri Kodallı’dan aldı. 1939’da Ankara Devlet Konservatuvarı kompozisyon bölümüne girdi. Öğrenciliği sırasında bestelediği eserler radyoda seslendirildi.
1948’de dünya sahnesine açıldı, Paris’te kompozisyon ve orkestra şefliği eğitimi aldı. Eserleri Prag ve Darmstad Senfoni Orkestraları tarafından seslendirildi, Paris Radyo’sunda çalındı.
1953’te Türkiye’ye dönen Kodallı, oğlunun bahsettiği Atatürk Oratoryosu’nu ilk kez o yıl sahneye koydu. 1981’de devlet sanatçısı ünvanını aldı.
Emekli olduktan sonra Mersin’e dönen Kodallı 2009’da geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi.
