Türkiye’nin kuzeybatısında arka arkaya orman yangınları meydana geliyor. Gelibolu Yarımadası’nda bulunan Eceabat’taki 100 hektarlık orman yangınından sonra Türkiye’nin en büyük ikinci, Marmara Denizi’nin en büyük adası olan Marmara Adası'nda, en az 80 hektar büyüklüğünde ormanlık alan kül oldu.
Pazartesi günü saat 14:00 sularında başlayan yangın, Salı günü sabaha karşı 03:00 civarında kontrol altına alındı ve soğutma çalışmaları başladı.
Altı ev yangında hasar görürken, tepelerde bulunan ağıllarda yüzlerce hayvanın telef olduğu belirtiliyor.
İçişleri Bakan Yardımcısı Aksoy: "Burasının ada olması ve yerleşim yerlerine yakın olması nedeniyle olay biraz daha vahimleşti"
Balıkesir Valisi Ersin Yazıcı, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz ve Balıkesir Emniyet Müdürü Cengiz Zeybek ile Marmara Adası'ndaki yangın bölgesinde incelemelerde bulunan İçişleri Bakan Yardımcısı Süleyman Aksoy henüz yangının çıkış nedeninin kesinleşmediğini ancak yangının nasıl çıktığının savcılık soruşturması neticesinde ortaya çıkacağını söyledi.
Aksoy, ‘‘Elimize ulaşan bazı bilgiler ve deliller var. Tabi çalışmalarımız emniyet birimlerimizce devam ettiriliyor. Adli bir vaka oluşmuş ve olay adliyeye sevk edilmiş durumda. Şu an için bir gözaltı yok ama iddialar doğruysa gerekli işlemler yapılacak ve en yakın süreçte sonuçlandırılacaktır. 110 personelimiz burada, il ve ilçelerden yardım ve destek sağlandı. Çalışan tüm ekiplerimizi tebrik ediyoruz, yangını büyümeden söndürdüler. Burasının ada olması ve yerleşim yerlerine yakın olması nedeniyle olay biraz daha vahimleşti. Hiçbir cana zarar gelmeden şu an soğutma çalışmalarımız devam ediyor’’ dedi.
Balıkesir Valisi: "Dursunbey ilçesinde de aynı anda yangın çıkmış olması ve hava şartlarından dolayı helikopterlerimiz çok iyi müdahale edemedi"
Yangından 30 kişinin zarar gördüğünü belirten Balıkesir Valisi Ersin Yazıcı, Dursunbey ilçesinde de aynı anda yangın çıkmış olmasının söndürme çalışmalarını olumsuz etkilediğini ifade etti.
Vali Ercan, “Bugün öğlen saatlerinde aynı anda iki tane yangınımız vardı. Bir Dursunbey Alaçam’da bir de burada aynı saatlerde başladı. Dursunbey’deki yangın çok daha büyüktü ve orman teşkilatımız ciddi anlamda çaba sarf ederek orayı kontrol altına aldı. Buradaki yangın daha küçük başlamıştı ama ne yazık ki saat 17:00’den sonra buradaki yangının tehlikesi ve boyutları büyüdü. Oraya 7 helikopter müdahale etmişti buraya ise 4 helikopter müdahale etti. Fakat helikopterlerimiz hava şartlarından dolayı çok iyi müdahale edemediler. Çok şükür can kaybımız yok’’ dedi.
Ahu Antmen: "İlk müdahaleyi mahalleliler yaptı"
VOA Türkçe’nin ulaştığı Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Temel Eğitim Bölümü öğretim üyesi Ahu Antmen, yangının kendilerinin bulunduğu evin de yer aldığı Mestanağa Mahallesi'nde çıktığını ve ilk müdahaleyi mahallelilerin yaptığını söyledi.
Antmen, ‘‘Yangın saat 13:00 sularında başladı. Mestanağa Mahallesi'nde yaşayanlar ilk müdahaleyi yaptı. Mahalleliler bidonlarla yangını söndürmeye çalıştı. İki saat kadar uğraşıldı. Ancak yangın sonunda yerleşim yerlerine sıçradı, bir otomobil yanmaya başlayınca biz de evi kilitleyip sahil kenarına indik. Gece saat 1 buçuk sularında yangın devam ediyordu’’ dedi.
Laleper Aytek: "Yangın atlayarak ilerledi"
Yangın sırasında adada bulunan fotoğrafçı Laleper Aytek de yangının Marmara Adası'nda yarattığı tahribatı fotoğrafladı.
Orman yangınlarında ağırlıklı olarak ağaç kaybı konuşulsa da yalnız çam ve meşe ağaçları değil hayvanların da orman yangınlarının kurbanı olduğu Aytek’in fotoğraflarına yansımış.
VOA Türkçe’nin ulaştığı Aytek, ‘‘Yangın tam ne zaman çıktı bilmiyorum. Ama biz gördüğümüz andan itibaren 15 dakika içinde müdahaleye başladık. Akşama kadar mahalleli yangını söndürmeye çalıştı. Yangın evlere daha yakın noktada başladı. Sonra hem yukarı hem aşağıya doğru, sağlı sollu atlayarak ilerledi. Bizim mahallede ev yanmadı. Evlerin üzerinden alevler aşağılara ve yukarıyla atladı. Eski bir araçla yangına müdahale edildi. Ancak hortumların çoğu burada kaldı. O hortumların ne kadar işe yaradığı tartışmalı. Ben iki helikopterin yangına müdahale ettiğini gördüm. Akşam çok rüzgarlıydı ama denizde pek fazla dalga yoktu’’ dedi.
