Erişilebilirlik

Macron’dan Türkiye’ye Yeniden Libya Eleştirisi


Başbakan Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron Berlin yakınlarındaki Meseberg Şato'sunda biraraya geldi. Berlin’in 70 kilometre kuzeyinde ve Alman hükümetinin resmi devlet konukevi olarak kullandığı şatodaki görüşmeye Fransız Cumhurbaşkanı Macron’un Türkiye’yle ilgili sert sözleri damga vurdu. Basın toplantısının sonunda Libya konusunda gelen bir soruyu yanıtlayan Fransa Cumhurbaşkanı Türkiye’ye yönelik ağır suçlamalarda bulundu.

Macron, Cumhurbaşkanlığına seçildiği 2017 yılından bu yana, Libya’daki iç savaşı sona erdirmek için çaba gösterdiğini söyleyen Macron, Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin Başbakanı Fayez al-Saraç ile Libya'nın doğusundaki darbeci milislerin komutanı General Halife Hafter’i biraraya getirebilen tek lider olduğunu, ayrıca Merkel’in inisyatifiyle Berlin’de geçen Ocak ayında gerçekleşen Barış Konferansı’na da destek verdiğini ifade etti. "Libya’da istikrar, barış ve demokrasi istiyoruz" diyen Macron, ülkedeki durumdan Rusya ve Türkiye’nin payı olduğunu öne sürdü. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le telefonda görüştüğünü aktaran Macron, Rus liderin de Libya'da çatışmaların durdurulması ve siyasi görüşmelerin yeniden başlatılmasını istediğini, ayrıca Rus paralı askerlerin Hafter’le birlikte faaliyet göstermesine sert tepki gösterdiğini iddia etti.

Macron, Türkiye’nin bölgedeki askerleri ve gemileriyle istikrarı bozduğunu, Berlin Konferansı’nda alınan kararlara uymadığını ve Suriye’den cihat yanlısı güçleri Libya’ya gönderdiğini iddia etti. Cihatçıların gönderilmesini "Avrupa ve Libya’nın komşu ülkeleri açısından bir tehdit ve kabul edilemez bir durum" olarak niteleyen Macron, "Bir NATO ülkesi olan Türkiye’nin tavrı tarihi açıdan suç teşkil ediyor" şeklinde konuştu.

Başbakan Angela Merkel ise Libya konusunda görüş belirtmedi. Merkel, iki hafta önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la yaptığı videokonferansta, BM’nin himayesinde Libya’da iki taraf arasında müzakerelerin başlatılmasını çağrısını yenilemişti. 1 Temmuz’da Almanya’nın AB Dönem Başkanlığı’nı üstlenecek olmasından iki gün önce gerçekleşen buluşma sonrasında, ağırlıklı olarak Corona krizinden sonra Avrupa Birliği’nin yeniden ekonomik yapılanması programını konuştuklarını söyleyen Merkel, AB’nin krizi atlatarak, ayakta kalabilmesi ve dünydaki rolünü sürdürebilmesi için Fransa ve Almanya’nın ortak hareket etmesine alternatif olmadığını vurguladı.

Merkel,"Almanya ve Fransa’nın hemfikir olması, diğer AB ülkelerinin hemfikir olması anlamına gelmez. Ancak Almanya ve Fransa anlaşmazsa, Avrupa'nın birliği bozulur" dedi. Mayıs ayında iki liderin Corona krizinin etkilerine karşı kararlaştırdığı 500 milyar Euro yardım fonunun dağıtımı konusunu ağırlıklı olarak ele aldıklarını söyleyen Merkel, AB içinde mali desteğe karşı çıkan ülkeler olmasının kendisini şaşırtmadığını açıkladı. "Daha aşmamız gereken bir dizi engel var. Önemli olan diğer ülkeleri ikna ederek, bu fonla Avrupa’yı krizden çıkarabilmekiçin çok önemli bir kaynapa sahip olmamız" şeklinde görüş belirtti.

Macron, Corona krizinin AB ülkelerini değişik boyutta etkilediğini, bu nedenle fonun dağıtımını da ülkelerin ihtiyacına göre paylaştırılmasının şart olduğunu ifade etti. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, 500 milyara ek olarak 250 milyar da kredi verilmesini, toplam750 milyar Euroluk bütçenin borçla finanse edilmesini önermişti.

Merkel ve Macron bu plana destek verirken, diğer AB üye ülkelerinden Avusturya, Hollanda, İsveç ve Danimarka geri ödenmesi gerekmeyen hibeyi, yani 500 milyar Euroluk yardımı reddediyor. Kulislerden gelen bilgilere göre, Corona krizinden yoğun bir şekilde etkilenen Fransa, 500 milyarlık yardım fonunda en az 40 milyar Euroluk bölümün kendisine aktarılmasını istiyor. Merkel’in 17-18 Temmuz tarihlerinde Brüksel’de gerçekleşecek AB Liderler Zirvesi’ne kadar Avusturya ve diğer ülkeleri ikna ederek, başarılı bir AB Konseyi Başkanlığı'nın temelini atmak istediği dile getiriliyor.

Siyasi gözlemciler, Merkel’in görev süresinin bitmesine yaklaşık bir yıl kala tarih kitaplarına "Corona krizinde AB’yi kurtaran büyük bir Avrupalı" olarak geçmeyi arzuladığı yorumunu yapıyor. Merkel, 2015 yılında yüzbinlerce mülteciyi Almanya’ya alması sonrasında, Avrupa'yı bölmekle suçlanmıştı.

Bu arada Macron’un Almanya ziyaretinden sonra, Batı Afrika ülkesi Moritanya'ya geçeceği ve Mali, Burkina Fası, Çad ve Nijer liderlerinin yanı sıra Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres'in yer alacağı bir zirveye katılacağı öğrenildi.

Sahel bölgesindeki sorunları çözüme kavuşturmak amacıyla düzenlenen zirveye Başbakan Merkel’in video-konferans üzerinden katılacağı açıklandı.

XS
SM
MD
LG