Avrupa Birliği Dönem Başkanlığı 1 Ocak'tan itibaren Fransa'ya geçiyor. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 6 ay sürecek Fransız dönem başkanlığında, göç krizinden, Avrupa güvenliğine, iklim mücadelesinden ekonomiye pek çok alanda Fransa dönem başkanlığında gerçekleştirmeyi hedefledikleri reformları açıkladı. Macron, Avrupa'nın kendi kaderini belirleyecek duruma gelmesi için, "daha bağımsız, daha birlik içinde, sınırlarını daha iyi koruyan, daha insani ve sosyal, daha yeşil, daha operasyonel bir Avrupa" tanımladı. Macron, Mart ayında Avrupa savunma stratejisinin de içinde olduğu "2030'un Avrupa'sını" belirleyecek bir zirve düzenleyeceklerini, başkanlıkları boyunca Balkan ve Afrika zirvelerini de planladıklarını kaydetti.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Elysee Sarayı'nda düzenlediği, 2.30 saat süren basın toplantısında, ülkesinin AB dönem başkanlığı boyunca izleyeceği politikayı detaylarıyla açıkladıktan sonra soruları yanıtladı. Avrupa İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Clement Beaune, Fransa dönem başkanlığının logosunu açıkladı ve 2 Euro'nun 1 Ocak'tan itibaren dönem başkanlığı onuruna yeni bir tasarımla basılacağını kaydetti.
Avrupa İşleri Bakanı'nın ardından söz alarak bir saati aşkın süre boyunca, iddialı bir dönem başkanlığı programı açıklayan Macron, değişen dünyada "daha güçlü, sözü daha çok dinlenen ve daha bağımsız ve kendi kaderini belirleyecek güçte" bir Avrupa yaratmak için çalışacaklarını söyledi.
Birinci öncelik: "Egemen bir Avrupa"
Macron konuşmasında, dönem başkanlığında en büyük önemi verdiği "Avrupa savunması ve stratejik pusula" projesine geniş yer verdi. "İşbirliği Avrupa'sından güçlü bir Avrupa'ya geçmeliyiz" diyerek, Avrupa'nın küresel sorunlarda ağırlığını daha fazla koyması gerektiğini dile getirdi. Fransız lider,"Fransa'nın dönem başkanlığını bir cümlede özetlemek gerekirse, sınırlarımız içinde işbirliği Avrupa'sından, dünyada güçlü, tam egemen bir Avrupa'ya geçmemiz gerektiğini söylerim. Macron, hedefini "seçimlerinde özgür, bağımsız ve kendi kaderinin efendisi bir Avrupa" diye özetledi.
Schengen sınırları ve göç
Belarus-Polonya sınırındaki göç krizine atıfta bulunan Macron, bağımsız bir Avrupa'nın öncelikle, "sınırlarını kontrol edebilen bir Avrupa" olması gerektiğini belirterek, "Sınırlarımızı korumanın hem Avrupalılar’ın güvenliğini sağlamak, hem de göç sorununu aşmak ve yaşadığımız trajedilerden kaçınmak için vazgeçilmez bir koşul olduğuna inanıyorum" dedi. Bunun için Schengen bölgesinde iki öncelik etrafında reform oluşturacaklarını belirtti: "Schengen siyasi yönlendirmesinin oluşturulması ve bir kriz durumunda sınırlarda acil destek mekanizmasının oluşturulması." Bu çerçevede Frontex sınır güvenliği birimlerinin "polis, jandarma ve ekipman anlamında" daha da güçlendirilmesini, AB'de Euro bölgesi gibi "Schengen bölgesini" toplayan bir kurum oluşturulmasını ve ve bu kurumun, sınır sorunlarını konuşmak için düzenli toplanarak çözüm üretmesini, AB ülkelerinin bu alandaki kurallarını uyumlu hale getirmesini hedeflediklerini söyledi.
Avrupa savunması ve stratejik pusula
Avrupa ordusu kurulması ve yeni bir Avrupa savunma stratejisi belirlenmesinin AB içindeki en güçlü savunucusu olan Macron, "Bugün biz Avrupalılar, tehditler ve risklerle dolu bir dünyada ortak çıkarlarımızı korumak için ortak bir strateji belirlememiz gerekiyor. Yani Avrupa'ya yönelik tehditleri tespit eden ve kolektif seçimlerimizi, yönelimlerimizi, arzularımızı belirleyen, savunma ve güvenlik üzerine bir Avrupa stratejik pusulasını Mart ayında tamamlamayı umuyoruz. Temelde Avrupa için yeni çatışma alanları olan deniz alanı, uzay ve siber güvenlik konularında örgütlenmemizi tanımlamalıyız" dedi. Macron, Haziran ayında Madrid'de yapılacak NATO zirvesi öncesi AB'nin ortak savunma politikası belirlemesi gerektiğini söyledi.
Afrika, Balkan ve ekonomi zirveleri
Macron, dönem başkanlıkları boyunca AB-Afrika zirvesi ile AB-Balkan zirvelerini toplayacaklarını kaydetti. Emmanuel Macron, "Batı Balkanlar'ı bugün oldukları yerde bırakırsak, önümüzdeki 50 yıl için bir barış Avrupası inşa edemeyiz. Batı Balkanlar'a karşı çok özel bir sorumluluğumuz var" diye konuştu.
Fransız Cumhurbaşkanı, 10-11 Mart 2022'de, Paris'te, 27 AB liderini toplayarak, "2030 Avrupası, Avrupa ekonomisi ve büyüme modeli" konulu bir zirve düzenleyeceğini de ilan etti. Macron, zirvenin hedefini, "Pandemi krizinden çıkarken, 2030'un Avrupa'sının ne olacağını birlikte tanımlamalıyız. Fransa dönem başkanlığı, üretimin yanı sıra dayanışma ve düzenleme modeli olan yeni bir Avrupa modelini hayal etmek için bir fırsat olmalıdır. Güçlü ve entegre sanayi sektörlerinin inşası, hidrojen, piller, uzay, yarı iletkenler, bulut, savunma, sağlık, kültür ve kültürel ve yaratıcı endüstriler 2030 dünyasını şekillendirecek" diye açıkladı.
"İşsizlik Avrupa'sı savaş Avrupa'sı demek"
Avrupa'yı "bir dijital devi" yapmak için gerekli yatırım alt yapısını oluşturmak, istihdamı sosyal politikasının merkezine koymak, "Avrupa asgari ücreti belirlemek" gibi hedeflerin de kendi başkanlıkları döneminde tartışılacağını belirten Macron, "Kaliteli, nitelikli ve daha iyi ücretli işleri teşvik etmek için, Avrupa'da makul bir asgari ücrete doğru ilerleyen çok daha verimli bir sistem yaratmalıyız. Eğer işsizlik Avrupası olursa, bu savaş Avrupa'sı demektir. Daha sosyal, daha humanist bir Avrupa inşa etmeliyiz. Daha çok istihdam yaratmalı, düşük ücretleri yukarı çekmeliyiz" dedi. Fransız dönem başkanlığının, " Avrupa hümanizminin anı olacağını" söyledi.
Macron 6 aylık başkanlığı dönemlerinde, "bağımsız bir Avrupa tarihi yazımı" çalışmasına öncülük edeceklerini, gençler için Erasmus projesini genişleteceklerini, 25 yaş altındaki gençleri kapsayan 6 aylık "AB sivil hizmet" programı önereceklerini de kaydetti.
Aday olmadan "adaylık mesajı"
Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Fransa'da 10-24 Nisan tarihlerinde iki turlu olarak yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasına denk gelmesi nedeniyle, her 13 yılda bir Fransa'ya gelen dönem başkanlığını erteleme çağrılarına, "hem seçim kampanyasını, hem cumhurbaşkanlığını, hem de AB dönem başkanlığını birarada" götüreceği yanıtını verdi. Henüz adaylığını açıklamayan Macron, bu konudaki sorulara doğrudan yanıt vermedi ancak, AB Dönem Başkanı olarak Haziran ayında düzenlemek istedikleri toplantıları açıklayarak, "seçimlerde aday olacağının" ipuçlarını verdi. Cumhurbaşkanı, "Fransızlar’ın bana verdiği yetkiyi son ana kadar kullanacağım. Bu yüzden dönem sonuna kadar çalışacağım" dedi.
"Olimpiyatları politize etmemeliyiz"
Güncel uluslararası konular üzerine gelen soruları da yanıtlayan Macron, Kanada, ABD, İngiltere'den sonra Fransa'nın Çin'de yapılacak Kış Olimpiyat oyunlarını "diplomatik boykot" edip etmeyeceği konusundaki bir soruya, "Ne hakkında konuşuyoruz ? Dünyada hiç kimse 'sporcularımızı göndermiyoruz' demiyor. Tartışmaları doğru orantıya geri getirmek için çok daha sembolik şeylerden bahsediyoruz. Uluslararası Olimpiyat Komitesi ile birlikte çalışmayı tercih ederim. Ancak özellikle çok küçük ve sembolik önlemler alınacaksa, bu konuyu politize etmememiz gerektiğini düşünüyorum. Açık olmalıyız, ya tam boykot yapıyoruz, sporcu göndermiyoruz, ya bir şeyleri yeniden başlatmaya çalışırız ve faydalı bir eylemde bulunuruz. Her zaman olduğu gibi, uluslararası alanda daha çok yararlı etkisi olan şeyler yapmaktan yanayım" karşılığını vedi.
"Fransa'da genişleyen Avrupa yanlısı ve Avrupa karşıtları arasındaki ayrım hakkında sorulan bir soruya da, "Sağlık krizine baktığınızda Avrupalı olmaktan gurur duyuyorum. Çünkü birlikte savaştık, yenilik yaptık. Biz Avrupalılar aşı bulduk, Avrupa aşılarını satın aldık ve üretmek için kendimizi organize edebildik. Avrupa'ya baksanıza ne kadar güzel. Avrupa olmadan Ocak 2021'de aşı olmak mümkün olamazdı. Gerçek bu" sözleriyle yanıt verdi.