Norveç Mülteci Konseyi, Lübnan genelinde 2006'dan beri dört tam kapasiteli ofisle hizmet veriyor.
Her ofis ülkenin güneyinde İsrail'in saldırılarından kaçarak yerlerinden olanlar için acil müdahale kapasitesiyle çalışıyor.
Norveç Mülteci Konseyi, Lübnan ülke başkanı Maureen Philippon, Lübnan'da son haftalarda 1 milyondan fazla kişinin yerlerinden olduğunu söyledi.
Geniş kapsamlı bir operasyonu sürdürmenin son derece zor olduğunu vurgulayan Philippon, "Son haftalarda 1 milyondan fazla kişi yerlerinden oldu. Bu hayal etmesi çok zor bir rakam. Bu kişilere hizmet götürmek, onları barındırmak, gece uyuyayacakları ya da banyo yapacakları yerler sağlamak, bütün bunlar çok zor. İki hafta önce başladık ve zamana karşı yarışıyoruz" dedi.
"İki haftada 1 milyondan fazla kişi yerlerinden oldu"
Philippon, böyle bir felakete hazır olmayan Lübnan'ın yerlerinden olanları takip etmesinin zor olduğuna dikkat çekti.
İki haftada 1 milyondan fazla kişinin yerlerinden olduğuna dikkat çeken Philippon, bunun çatışmanın ilk 11 ayındakinden 10 kat daha fazla insanın iki haftada yerinden edildiği anlamına geldiğini vurguladı.
Philippon, "Eğer bu İngiltere'de olsaydı tüm Londra'nın 10 günde kaçması anlamına gelecekti" dedi.
Philippon daha iyi planlama yapılabilmesi için önce şiddetin durması gerektiğini, sonra ise mali kaynaklara ihtiyaç duyulacağını belirtti.
"Barınakların kapasitesi yetersiz"
Philippon, yerlerinden olanların ülkenin güneyinden kuzeydeki Sayda, Beyrut gibi kentlere kaçtıklarını ancak kaçanların devlet okullarının kapısına geldiklerinde kapasitenin yeterli olmadığını gördüklerini söyledi.
Bazı mültecilerin Trablus ve Akkar gibi daha kuzeydeki şehirlere gittiklerini aktaran Philippon, hükümetin yerlerinden olanların ülke geneline yayılmasını sağlamak için ulaşım hizmeti sağlamaya çalıştığını aktardı. Yerlerinden olanların üçte birinin devlet tarafından belirlenen barınaklarda kaldığını aktaran Philippon, üçte ikisinin ise açıkta kaldığını söyledi.
Yardım örgütü başkanı, bu kişilerin bazılarının ailelerinin yanında, bazılarınınsa arabalarında, bitmeyen inşaatlarda, camilerde ve kiliselerde kaldıklarını anlattı.
Yerlerinden olanların evleriyle birlikte işlerini ve gelirlerini de kaybettiklerini söyleyen Maureen Philippon, devletin belirledği 900 kadar barınağın çoğu okullardan oluştuğu için ülkede okul yılının da ertelendiğini söyledi.
"Önce şiddet durmalı"
Philippon daha iyi planlama yapılabilmesi için önce şiddetin durması gerektiğini, sonra ise mali kaynaklara ihtiyaç duyulacağını belirtti. Yetkili, daha fazla kişinin yerlerinden olmamasının en büyük ihtiyaç olduğuna dikkat çekerek, "Şimdi ihtiyacımız olan önce şiddetin durması. Biz onlara daha fazla şey veremeyiz, ihtiyaçları olan istikrar ve evlerine dönmek" dedi.
Yetkili sivil toplumun, yardım kuruluşlarının ve hükümetin sonraki aşamada hazırlıklı olması gereken bir dizi konu olduğuna dikkat çekerek, "Kötü durumdakiler kışı nasıl geçirecek? Özel ihtiyacı olanlar, yaşlılar, hastalar, hamilelerle kim ilgilenecek? Sağlık hizmetlerine ulaşacakları, iyi koşullarda doğum yapacakları, yeni doğan bebeklere iyi bakılacağı bir sistem olduğundan emin olmalıyız. Yeni doğan bir bebeğin yerde yatmasını istemezsiniz. Bunlar kolektif çaba ve planlama gerektirir. Birincisi önce şiddetin durması lazım, ikincisi bu acil durum çabalarının sürmesi için para lazım" diye konuştu.
Forum