Hizbullah üyeleri tarafından kullanılan telsizler, Çarşamba günü öğleden sonra Lübnan'ın güneyinde ve Beyrut'un güney banliyölerinde patladı. Kaynaklar, Hizbullah’ın çağrı cihazlarıyla düzenlenen benzer patlamalardan bir gün sonra İsrail'le gerilimin daha da arttığını söyledi.
Patlamalardan en az biri, İran destekli Hizbullah'ın önceki gün ülke genelinde kullandığı binlerce çağrı cihazının patlaması ve grubun birçok savaşçısının yaralanması sonucu ölenler için düzenlediği cenaze töreninin yakınında meydana geldi.
Lübnan Sağlık Bakanlığı, ikinci dalga cihaz patlamalarında Lübnan genelinde 20 kişinin öldüğünü, 450 kişinin yaralandığını bildirdi. Bir güvenlik kaynağı, yeni patlamalarda yaraların çoğunun karın bölgesi ve ellerde olduğunu söyledi.
Patlayan telsizlerin Reuters tarafından incelenen görüntülerinde iç panelde “ICOM” ve “Made in Japan” (Japon Malı) ibarelerinin yer aldığı görüldü. İnternet sitesine göre ICOM, merkezi Japonya'da olan bir radyo iletişim ve telefon şirketi.
Hizbullah, çağrı cihazı saldırıları sonrasında Çarşamba günü yaptığı açıklamada, Lübnan'da binlerce üyesinin yaralandığı ve Ortadoğu'da daha geniş çaplı bir savaş ihtimalini gündeme getiren patlamalardan bu yana ezeli düşmanı İsrail’e yönelik ilk saldırısında İsrail topçu mevzilerine roketlerle saldırdığını bildirdi.
Bir güvenlik kaynağı, telsizlerin Hizbullah tarafından beş ay önce, çağrı cihazlarıyla aynı zamanda satın alındığını söyledi.
İran iletişim cihazlarıyla girişilen saldırıları kınadı
İran hükümet sözcüsü Fatemeh Mohacirani, Çarşamba günkü X paylaşımında, İran'ın Salı ve Çarşamba günü Lübnan'da iletişim cihazlarının patlatıldığı saldırıları kınadığını ve yaralılara yardım önerisinde bulunduğunu kaydetti.
Muhacirani, “Siyonist rejimin terörizmi nefret ve tiksinti yaratıyor. İran, yüzlerce Lübnanlı sivilin ölümü ve yaralanmasıyla sonuçlanan dünkü iletişim cihazlarının patlatılması ve bugünkü telsiz patlamalarını şiddetle kınıyor” dedi.
İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan da günün erken saatlerinde devlet medyasına göre, “Lübnan'daki olay bir kez daha Batılı ülkeler ve ABD'nin ateşkes istediklerini iddia etmelerine rağmen uygulamada Siyonist rejimin suçlarına, katliamlarına ve kör terörizmine tam destek verdiklerini gösteriyor” açıklamasında bulundu.
Tahran'ın Lübnan Büyükelçisi Mojtaba Amani Salı günü çağrı cihazının patlaması sonucu yaralanmış ve Çarşamba günü X hesabından Lübnan'a yönelik bir dayanışma mesajı paylaşmıştı.
İran Sağlık Bakanı Muhammadrıza Zaferkandi, İranlı göz doktorları ve hemşirelerden oluşan bir ekibin Çarşamba günü Lübnan'a gönderildiğini ve yaralı Lübnanlılar'ın Tahran'daki çeşitli hastanelere nakledileceğini söyledi.
Lübnanlı üst düzey bir güvenlik kaynağı ve bir başka kaynak Reuters'e yaptıkları açıklamada, yabancı topraklarda uzun bir sofistike operasyon geçmişi olan İsrail casusluk örgütü Mossad'ın Salı günkü patlamalardan aylar önce Hizbullah tarafından ithal edilen çağrı cihazlarının içine patlayıcı yerleştirdiğini söyledi.
Netanyahu: “Kuzeyde yaşayan vatandaşlarımızı evlerine geri göndereceğiz”
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu Çarşamba günü, kuzey sınır bölgelerinden tahliye edilen on binlerce İsrail vatandaşını evlerine geri gönderme sözü verdi.
Netanyahu, kısa bir video açıklamasında, Hizbullah mensuplarının kullandığı binlerce çağrı cihazı ve el telsizinin uzaktan patlatıldığı ve Hizbullah'ın sorumluluğunu İsrail'e yüklediği operasyondan söz etmedi.
“Daha önce de söyledim, kuzeydeki vatandaşlarımızı güvenlik içinde evlerine döndüreceğiz ve yapacağımız şey tam olarak bu” diyen Netanyahu, başka ayrıntı vermedi.
Savunma Bakanı Yoav Gallant da yaptığı ayrı bir açıklamada, savaş yeni bir aşamaya geçerken İsrail'in aylardır İran destekli Hizbullah ile her gün karşılıklı ateş açtığı kuzey sınırına daha fazla kuvvet gönderildiğini söyledi.
Gallant, makamından yapılan açıklamada, “‘Ağırlık merkezi’ kuzeye kayıyor, yani kuzey arenası için kuvvet, kaynak ve enerji tahsis ediyoruz” dedi.
Macaristan hükümeti: “Lübnan'daki patlamalarda kullanılan cihazlar Macaristan'da üretilmedi”
Macaristan Başbakanı Viktor Orban'ın hükümeti Çarşamba günü yaptığı açıklamada, Lübnan'daki kitlesel patlamalarda kullanılan çağrı cihazlarının hiçbir zaman Macaristan'da üretilmediğini kaydetti.
Tayvanlı çağrı cihazı üreticisi Gold Apollo firması, Çarşamba günü yaptığı açıklamada, Hizbullah'a yönelik saldırıda kullanılan çağrı cihazı modelinin Budapeşte merkezli BAC Consulting adlı firma tarafından üretildiğini belirtmişti. Gold Apollo, Macaristan'daki firmaya sadece marka ruhsatı verdiklerini ve cihazların üretiminde yer almadıklarını bildirmişti.
Reuters'ın Çarşamba günü BAC'a yaptığı aramalara ve gönderdiği e-postalara yanıt verilmedi.
Macaristan hükümet sözcüsü Zoltan Kovacs, Facebook üzerinden yaptığı açıklamada, “Macar makamları, söz konusu şirketin Macaristan'da üretim ya da başka bir faaliyet alanı bulunmayan bir ticaret-aracılık şirketi olduğunu tespit etti” dedi.
Kovacs, firmanın “Macaristan'da listelenen adresinde bir operasyon müdürünün olduğunu ve söz konusu cihazların hiçbir zaman Macaristan'a gitmediğini” kaydetti.
Kovacs, Macar ulusal güvenlik makamlarının daha ileri soruşturmalarda ilgili tüm uluslararası ortak hizmetler ve ortak kuruluşlarla işbirliği yapacağını söyledi ve konunun Macaristan için bir ulusal güvenlik riski oluşturmadığını sözlerine ekledi.
Tayvanlı çağrı cihazı üreticisi Gold Apollo firması, İran destekli Hizbullah ile İsrail arasında geniş çaplı bir savaş olasılığını gündeme getiren saldırıda patlayan çağrı cihazlarını kendisinin ürettiğini reddetti.
Hizbullah'tan misilleme sözü
Hizbullah'ın son roket saldırısını ne zaman düzenlediğine dair bir açıklama yapılmadı. Ancak örgüt normalde bu tür saldırıları düzenledikten kısa bir süre sonra duyuru yapıyor. Bu da Çarşamba günü İsrail topçu mevzilerine ateş açıldığını gösteriyor.
Hizbullah, patlamalarla ilgili yorum yapmayı reddeden İsrail'e misilleme yapma sözü verdi. Geçtiğimiz Ekim ayında Hamas’ın İsrail saldırısı sonucu Gazze'de patlak veren çatışmalardan bu yana iki tarafın sınır ötesi savaşa girmesi, ABD ve İran'ı da içine çekebilecek daha geniş bir Ortadoğu çatışması korkusunu körüklüyor.
Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi, İsrail'i birçok cephede tehlikeli bir tırmanış düzenleyerek Ortadoğu'yu bölgesel bir savaşın eşiğine getirmekle suçladı.
Carnegie Ortadoğu Merkezi'nden Mohanad Hage Ali, “Hizbullah topyekün bir savaştan kaçınmak istiyor. Hala da kaçınmak istiyor. Ancak olayın boyutu, aileler ve siviller üzerindeki etkisi göz önüne alındığında, daha güçlü bir karşılık verilmesi için baskı oluşacaktır” şeklinde konuştu.
Hizbullah yaptığı açıklamada Gazze'de Hamas'ı desteklemeye devam edeceğini ve İsrail'in, savaşçılarını ve diğerlerini kanlar içinde bırakan, hastanelik eden ya da öldüren çağrı cihazı “katliamına” yanıt vermesini beklemesi gerektiğini söyledi.
Bir Hizbullah yetkilisi patlamanın grubun tarihindeki “en büyük güvenlik ihlali” olduğunu söyledi.
Reuters tarafından incelenen hastane görüntülerinde, bazıları yüzünde, bazılarının parmakları kopmuş ve muhtemelen çağrı cihazlarının takılı olduğu kalçalarında açık yaraları olan erkekler görüldü. Reuters'e konuşan çeşitli kaynaklar, saldırının aylar öncesinden planlandığını söyledi.
Forum