Erişilebilirlik

Lokanta ve Kafelerde Yeni Kısıtlamalar Başladı


Ramazan ayının başlamasıyla birlikte lokanta ve kafelerde de yeni kısıtlamalar uygulamaya girdi. Daha önce kapasitesinin yüzde 50’si oranında müşteri kabul edebilen lokanta ve kafeler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 29 Mart’ta açıkladığı önlemler çerçevesinde Ramazan ayı boyunca sadece paket servisi yapabilecek.

Lokanta ve Kafelerde Yeni Kısıtlamalar Başladı
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:07:07 0:00

1 Mart’ta başlayan kontrollu normalleşme kararıyla ve birçok büyükşehirde Cumartesi günleri sokağa çıkma yasağının kaldırılmasıyla birlikte hareketlenen bu işletmeler, şimdi yeniden büyük bir gelir kaybıyla karşı karşıya. İzmir’in Kemeraltı çarşısında 1950’den bu yana faaliyet gösteren bir lokantanın üçüncü nesil işletmecisi olan Erdem Meriç, Corona virüsü salgınının başlamasıyla birlikte ciddi sıkıntılar yaşadıklarını söyledi. VOA Türkçe’nin sorularını cevaplayan Meriç, “Biz öğle yemeğinde açığız. Pandemiden önce yaklaşık 250-300 kişi bizde öğle yemeğini yerdi. Pandemide vakaların artmasıyla birlikte, kapatma olmadığı zamanlarda bile bu sayı 30, 40 kişiye düşmüştü. Normal şartlarda 35, 40 çeşit yemek yapardık. Şimdi tezgahımıza 5,6 çeşit yemek koyuyoruz” dedi.

“Kiramız, vergimiz işliyor”

Ağırlıkla sulu yemekler yaptıklarını belirten Meriç, “Biz zaten paket servisi çok kısıtlı yapıyoruz. Sulu yemeğin paket servisi fazla olmuyor. İşlerimiz yaklaşık yüzde 90 düşüyor. Son bir yılda, 10 yıllık emeğimizi sonuçlarını kaybettik. Çünkü ödemelerimiz durmuyor. Kiramız, vergimiz, Sosyal güvenlik ödemelerimiz işliyor. Daha önce 12 personelimiz varken şu anda sadece iki, üç personelimiz günde üç, dört saatliğine paket servise yardıma geliyor” diye konuştu.

Salgın sürecinde devletin yaptığı desteklerin de yetersiz olduğunu vurgulayan Meriç, şunları söyledi: “Kısa çalışma ödeneği, Nisan ayı itibariyle zaten sona erdi. İşyeri sahiplerine de bin lira bir harçlık verdi. Bir de kira yardımı yaptı ama o kira yardımı alanlara biz daha denk gelmedik. Bize vermediler ya da ulaşamadılar diyelim. Bu yardımlar bize hiçbir çare olamadı. Vergilerin belli bir süre alınmaması ya da ötelenmesi bize bir çare olmuyor. Bizi bunlardan tamamen muaf tutmaları gerekiyor. Çünkü ötelediğiniz zaman yeni gelecek vergilerin üstüne eskiler de biniyor. Biz önümüzü göremediğimiz için yeniyi ödeyemiyoruz, eskiyi nasıl ödeyelim.”

“Çökmüş durumdayız”

Bir başka lokantacı Mehmet Acar ise sadece paket servisi yapılmasının kendi işlerini yarı yarıya düşürdüğünü söyledi: “Çökmüş durumdayız. Şu an yokuz yani. Mekan benim, ustalığı kendim yapıyorum. Her şeyi kendim yapıyorum. Ne işçi çalıştırabiliyorum ne bir şey yapabiliyorum. Çünkü verebileceğim bir şey yok. Kendi kendimi çevirmeye çalışıyorum, çeviremiyorum da.”

Vergi ertelemelerinin çare olmadığını kaydeden Acar, “Neticede o parayı ödemek zorunda kalıyorsunuz. Sonradan da olsa, borç alarak da olsa ödemek zorundasın” ifadesini kullandı. “Yapacak bir şey yok. Mecburen çekmek zorundayız” diyen Acar, “ne yapılmalı?” sorusuna ise şu cevabı verdi: “Büyüklerimiz daha iyi biliyor. Bizim durumumuzu onlar bizden daha iyi görüyor. Biz kendimiz çeke çeke gidiyoruz bir şekilde, ama nereye kadar gideceğiz, onu da bilmiyoruz. Şu an çok zor durumdayız.”

“Bu böyle devam ederse herkes kepengini çekecek”

Kemeraltı’ndaki lokanta işletmecilerinden Gürkan Akşehirlioğlu da “Bundan bir hafta önce müşterilerimiz burada oturup yemek yiyebiliyordu. Biz sulu yemek yaptığımız için, yakın çevrede de olsa yemekler pakette soğuyor. İnsanlar oturarak yemek yemediği zaman bizi çok etkiliyor. Görüldüğü gibi tezgahlarımız bomboş. O yüzden maalesef bayağı mustaribiz bu konuda” dedi.

Vakıflara ait bir dükkanda kiracı olarak faaliyetini sürdüren Akşehirlioğlu, “7 bin 500 lira kira ödüyorum. Sağ olsun Vakıflar bu sene zam yapmadı. Ama bunun dışında kiranın üçte birini ya da yarısını almama gibi bir öneride bulunmadı. Şu anda sadece yemeklerde kullanılan malzemenin ve işçilerin parasını çıkarabiliyoruz. Kiralar, vergiler olduğu gibi duruyor” diye konuştu.

Akşehirlioğlu, bu durumu uzun süre sürdüremeyeceklerinin altını çizdi: “Çok gitmez. Yılbaşından sonra belli olur. Kira kontratımız var diye duruyoruz. Kontrat bitince ne olacak, onu da bilmiyoruz. Bu böyle devam ederse herkes kepengini çekecek. Kepengini çektiği zaman da bitmeyecek. O zamana kadar devlete olan borçlarını ya başka yerde çalışarak ya da bir şeylerini satarak ödeyecek. Başka bunun çıkar yolu yok.”

“Kazanmadığımız paranın vergisini nasıl vereceğiz”

Kardeşiyle birlikte bir kafeterya işleten Ali Tenteriz de sandalyelerini masaların üstüne kapatarak, işini paket servisle sürdürmeye çalışanlardan biri. VOA Türkçe’ye konuşan Tenteriz, “Paket servis, ancak harçlığımızı çıkarmaya yetiyor. Kira, stopaj vergisi hepsi cebimizden gidiyor. Sekiz ayın kirası içeride. Biz bunları nasıl karşılayacağız. Dükkan sahibi ‘kirayı ödemezseniz çıkın’ diyor” diye konuştu. Devletin bu süreçte kendilerine hiçbir yardımı olmadığını söyleyen Tenteriz, vergileri ertelenmesiyle ilgili olarak da “Zaten çalışmayan yerde vergi nasıl olacak? Kazanmadığımız paranın vergisini nasıl vereceğiz” ifadesini kullandı.

XS
SM
MD
LG