Avrupa’nın en büyük ekonomisi Almanya, Rusya'nın kış aylarında gaz tedarikinde kesinti yapabileceğine dair kaygılara yanıt olarak ulusal acil durum planında ikinci aşamaya geçti.
Enerji Bakanı Robert Habeck, "Önümüzdeki kış aylarında ciddi bir gaz sıkıntısı olabilir, gaz artık Almanya’da kıtlaşan bir enerji kaynağı. Geride kalan dönemlerde yapılan yanlış politikaların sonucunda, şimdi enerji tasarrufunu zorunlu kılan bir durumla karşılaştık" dedi. Sanayiye gaz akışının aksamaması ve sonucunda ekonominin tökezlememesi için tüm imkanların devreye sokulacağını belirten bakan, tüketimde tasarrufunun yanısıra, başka enerji kaynaklarının devreye sokulması ve alternatif altyapının oluşturulması gerekeceğini duyurdu.
Rusya’yı doğal gazı Almanya'ya karşı "bir silah olarak" kullanmakla suçlayan Habeck, "Putin tarafından başlatılan bu ekonomik saldırıya karşı kendimizi savunacağız" diye konuştu. Rusya, Kuzey Akım 1 doğal gaz hattındaki bakım ve onarımı gerekçe göstererek Almanya’ya gaz tedariğini yüzde 60 oranında azaltma kararı almıştı. Habeck, şirketlere ve vatandaşlara enerji ve gaz tasarrufu yapmaları için çağrıda bulundu.
Almanya’daki 3 aşamalı acil durum planına göre, gaz arzında bir kesinti veya yüksek düzeyde arz talebi olduğunda kademeli olarak önlemler devreye giriyor. Şimdi açıklanan ikinci aşama kapsamında, tüketicilerin gaz kullanımını azaltmasını hedefleyen uyarılar gündeme geliyor. Nitekim Enerji Bakanı Habeck, yaz aylarında gazla işleyen kalorifer sistemlerinin bakımdan geçirilmesini ve yeniden ayarlanmasını önerdi. Habeck, gözden geçen kaloriferlerde yüzde 15’e varan tasarrufun mümkün olduğunu söyledi.
İkinci aşamadaki en sert önlem, kamu hizmetlerinin gaz maliyetlerinin tüketicilere yansıtılmasına olanak sağlanması. Uzmanlar söz konusu fiyat artışlarının ortalama üç kişilik bir haneye yılda 2 bin Euro ek masraf olarak yansıyacağından yola çıkıyor.
Almanya’nın enerji politikaları yeniden şekilleniyor
Ülkede şu anda gaz depolama tesislerindeki doluluk oranının yüzde 56 civarında olduğu belirtilirken, bunun kış aylarını sorunsuz olarak atlatmak için yeterli olmadığı açıklandı.
Bu karar, Almanya’nın enerji politikasında bir dönüm noktası olacağı yorumlarına neden oldu. Hükümet hafta başında, olası enerji zorluklarını aşabilmek için kapalı olan kömür santrallarının yeniden çalışmasına izin verileceğini duyurdu.
Almanya "kirli yakıt" olarak tanımlanan kömürün AB içinde kullanımını azaltmak ve yeşil enerjiye doğru ilerlemek için atılan adımlarda hep ilk sırada yer aldı. Geçen Eylül‘deki seçimde iş başına gelen üç ortaklı koalisyon hükümeti de, doğalgazdan daha yüksek karbon emisyonuna neden olan kömürün kullanımını 2030’a kadar sıfırlama hedefinde uzlaşmıştı. Robert Habeck, alınan kararın partisinin ilkelerine aykırı olduğunu, ancak ülkenin enerji üretimi için kömür kullanımını arttırmaktan başka seçenek olmadığını söyledi.
Koalisyonda, nükleere dönüş tartışmaları
Koalisyonun liberal kanadından FDP’li Maliye Bakanı Christian Lindner ise, nükleerden çıkışın ertelenmesini istedi. Lindner, Rusya’ya uygulanan yaptırımlar nedeniyle enerji alanında yaşanacak dar boğazın aşılması için önceki yıllarda kapatılan nükleer santralların yeniden aktif hale getirilebileceğini de söyledi.
11 Mart 2011 tarihinde Japonya’da Fukuşima nükleer santralında yaşanan felaket üzerine Başbakan Angela Merkel’in ağırlığını koymasıyla Almanya’da nükleer santralların kademeli olarak en geç bu yıl sonuna kadar kapatılması kararlaştırılmıştı.
