Ekonomik krizden dolayı başka ülkelere göç eden Venezuelalılar, Latin Amerika'da insan ticareti yapan suç örgütlerinin de hedefinde. Red Clamor adlı sivil toplum örgütü verilerine göre, 2016'dan bu yana Latin Amerika'da bu örgütlerin eline düşenlerin yüzde 21'i Venezuelalı göçmenler.
Mağdurların, vücutlarından organlarının alınmasından fuhuşa, evlerde ya da tarlalarda zorla çalıştırmaktan zorla evlendirme ve çocuk pornosuna kadar çok sayıda insanlık dışı muameleye maruz kaldığı insan ticareti, savunmasız bireyleri zor kullanarak kaçırma, alıkoyma ve çalıştırmayı içeriyor.
Red Clamor verileri, kurbanların çoğunun çocuk ve kadınlardan oluştuğunu, suç örgütlerinin ana faaliyet alanları arasında Venezuela’nın sınır bölgeleri ve Venezuelalılar’ın güneye ve kuzeye doğru göç rotasındaki geçiş noktaları olduğunu ortaya koyuyor. Sivil toplum örgütü, mağdurların daha çok Brezilya, Kolombiya, Panama ve Meksika'ya götürüldüğünü belirtiyor.
BM Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) verileri de insan ticareti vakalarındaki sorumluların yüzde 70’inin suç örgütleri olduğunu gösteriyor.
“İnsan ticareti vakaları artıyor”
Fe y Alegria aldı sivil toplum örgütünün Panama’daki göç birimi koordinatörü Elias Cornejo, son yıllarda insan ticareti vakalarının arttığına dikkat çekiyor.
VOA Türkçe’ye konuşan Cornejo, “Başta Venezuelalılar olmak üzere Güney Amerika’dan kuzey ülkelerine ulaşmak için Darien Ormanları’nı geçmeye çalışan çok sayıda göçmen, insan ticareti tehlikesiyle karşı karşıya. Resmi verilere göre bu yıl Darien’i geçen 146 bin 945 göçmenden 93 bin 860’ı Venezuelalı. Başta çocuklar, kadınlar ve LGBTIQA+ bireyler olmak üzere bu göçmenler, daha çok adları uyuşturucu ticaretiyle tanınan Kolombiya merkezli Clan de Golfo Karteli ve ana faaliyetleri arasında uyuşturucu ticareti, adam kaçırma ve insan ticareti olan Venezuela merkezli Tren de Aragua Karteli’nin hedefi durumunda” diyor.
Bölgede sıkça rastlanan vakalar arasında kız ve erkek çocukların cinsel sömürü için alıkonulması ve bir süre sonra ormana geri bırakılması, kadınların özellikle sınır bölgelerinde fuhuşa zorlanması yer alıyor.
Cornejo, Latin Amerika’da insanların sömürülmesi, bir mal gibi satılması ya da köleleştirilmesi gibi insanlık dışı muamelelere maruz kalmasının önüne geçmek için bölge ülkelerinin bir program dahilinde ortak mücadele vermesinin ve sosyal adaletsizlik sorunu yaşanan ülkelerde dar gelirli kesimlere yönelik programların hayata geçirilmesinin önemli olduğunu kaydediyor.
Forum