Latin Amerika dünyadaki tatlı su kaynaklarının üçte birine sahip olmasına rağmen bölgede yaklaşık 120 milyon kişinin yeterli içme suyuna erişimi bulunmuyor.
Yapılan araştırmalar, kırsal alanlarda yaşayan 7 milyon kişinin, temel su ihtiyacını açık su kaynaklarından karşılamaya çalıştığını ortaya koyuyor.
Su kaynakları bakımından zengin bölgede içme suyuna erişim sorunundaki temel nedenler olarak, suyun hanelere taşınması için gerekli altyapıya yatırımlarının yetersiz kalması ve bakım ve onarım çalışmalarındaki eksiklikler ön plana çıkıyor.
Zorluk yaşanan bölgelerde ishal, kolera ve tifo gibi sudan bulaşan hastalıklar, gıdanın yeterince yıkanmaması ya da hanelerdeki hijyen eksikliği gibi sorunlar, başta çocuklar ve yaşlılarınki olmak üzere kamu sağlığını tehdit ediyor.
Kırsal bölgelerde suya erişim yalnızca bireysel ihtiyaç ya da sağlık için değil, aynı zamanda tarımsal sulama ve hayvancılık gibi faaliyetlerde de kullanıldığı için gıdaya erişim ve gıda fiyatları bakımından da önem taşıyor.
Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu (UNICEF) raporları, suya erişim sorununun yaşandığı yerlerde, su temin etme ya da temizlik gibi görevleri üstlenen çocukların okullarına devam etme oranlarının diğer bölgelere göre daha düşük olduğunu ortaya koyuyor.
Dünya Su Konseyi araştırmalarına göre erişimde sorun yaşayan yoksul bölgeler, su için diğer semtlere göre 1,5 ila 2,8 kat daha fazla para ödüyor.
Uzmanlar, bu durumun sosyal adaletsizliğin artmasına yol açtığına dikkat çekiyor.
“Venezuela’da halkın yüzde 16,9’unun musluğundan en az iki aydır su akmıyor”
Binden fazla nehir, 2500 lagün ve 3 büyük gölle dünyanın en zengin tatlı su kaynaklarından birine sahip olan Venezuela, güvenli içme suyuna erişimin en zor olduğu Latin Amerika ülkelerinden biri.
HumVenezuela adlı sivil toplum örgütünün yaptığı bir araştırma, halkın yüzde 69,1’inin kronik su kesintileri yaşadığını, hanelerin yüzde 86’sının musluğundan akan suyun temiz olmadığını ortaya koyuyor.
Halkın 16,9’unun en az iki aydır musluğundan su akmadığı kaydedilen raporda, nüfusun yüzde 9,9’una ayda bir, yüzde 8,7’sine iki haftada bir, 12,4’üne ise haftada bir su verilebildiği belirtiliyor.
Birçok okul ve hastanenin su ihtiyacı da su tankerleriyle karşılanmaya çalışılıyor.
“Tuvalete gitmekten korkar hale geldik”
Venezuela’nın Valencia şehrindeki bir gecekonduda sekiz kişiyle birlikte yaşayan Maria Suarez, haftada 3 gün sularının olduğunu, su verilen günlerde bidon ve şişelere 600-700 litre su depoladıklarını, ancak bu su yeterli olmadığı için tasarruflu kullanmak zorunda kaldıklarını belirtiyor.
VOA Türkçe’ye konuşan Suarez, “Bizi en çok zorlayan şey üstünkörü yıkanmak zorunda kalmamız ya da tuvaleti her kullandığımızda su kullanamamamız. Tuvalete gitmekten korkar hale geldik. Mahallemizdeki birçok kişi bidonlarla su satın almak zorunda kalıyor. Su kamyonları geliyor ve 1 bidon su 1 dolara satılıyor. Herkesin suya ihtiyacı olsa da suya verecek ek bir bütçesi yok. Özellikle suyun daha az miktarda ulaştığı yüksek yerleşim birimlerinde durum çok daha trajik. Yetkililer bize kesintilerin kaynağının su borularında ya da su pompalarında yaşanan sorunlar olduğunu söylüyor ve yıllardır biz bu sorunla yaşıyoruz” dedi.
Latin Amerika ve Karayipler Ekonomik Komisyonu (ECLAC) araştırmalarına göre 2030 yılına kadar nüfusun güvenli bir şekilde su ve arıtma hizmetlerinden faydalanabilmesi için ülkelerin 10 yıl boyunca gayrisafi yurtiçi hasılalarının yüzde 1,3 oranında yatırım yapması gerekiyor.
ECLAC bu durumun yılda 3,8 milyon yeşil istihdam sağlayacağını ve yüzde 1,6 oranında katma değer yaratacağını kaydediyor.
Forum