Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nde yapılan ‘Bağımsızlık Referandumu’na terör örgütleri ile mücadeleyi zora sokacağı ve bölgede yeni çatışmalara sebep olabileceği gerekçeleriyle Türkiye Hükümeti itiraz ediyordu.
IKBY’de yapılan Bağımsızlık Referandumu’na Türkiye’nin nasıl tepki vereceği ve nasıl bir yol izleyeceği konularını, Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serhat Güvenç, Amerika’nın Sesi’ne değerlendirdi.
Askeri gücün fiilen kullanılmasının dış politikada başarısızlık anlamına geldiğini ifade eden Prof. Dr. Serhat Güvenç, önemli olanın askeri gücün potansiyelinden faydalanmak olduğunu söyledi. Güvenç, kuzeydeki Irak Kürt Bölgesi’nin oldukça sıkışmış bir noktada olduğunu ve komşularının sınırları kapatması durumunda bir hayli zora düşebilecek bir yer olması açısından Türkiye’nin ilk etapta ekonomik yaptırımları devreye koymasının çok da şaşırtıcı bir hamle olmayacağını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bütün seçeneklerin masada olduğuna dair İfadeler kullandığına dikkat çeken Prof. Dr. Serhat Güvenç, Türkiye'nin son aşamada askeri tedbirleri de düşünebileceğini belirtti.
“Askeri harekat son aşamada ve tek taraflı olmaz”
Türkiye’nin askeri hamlelere tek başına girişmeyeceğine dikkat çeken Güvenç’e göre Türkiye askeri bir müdahaleye giriştiği takdirde, bu duruma uluslararası meşruiyet kazandırmak amacıyla Irak birlikleri ile merkezi hükümetin birlikleriyle ortak yapacaktır.
Türkiye'nin Saddam Hüseyin'in iktidarda olduğu yıllardan beri Bağdat yönetimiyle ilişkilerinin çok parlak olmadığını, özellikle 2003 yılındaki işgal sonrasında ilişkilerin merkezi yönetimden çok Kuzey Irak’taki Kürdistan Bölgesel Yönetimi ile gelişmiş olduğunu belirten Prof. Dr. Serhat Güvenç sözlerine şöyle devam etti:
“Aşağı yukarı 20 küsur seneyi bulan gerginlik evresinin birden bire kapandığına dair bir işaret. Bu durum bana da şu aşamada çok da ikna edici gelmiyor. Sanki sembolik boyutu çok daha ağırlıklı bir hamleyle karşı karşıyayız ve burada temel amaç, Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin aldığı referandum kararına duyulan hoşnutsuzluğu Irak'la birlikte, Bağdat yönetimi ile birlikte ifade etmek. Buradan uzun vadeli bir işbirliğinin çıkıp çıkmayacağını söylemek için henüz çok erken.”
“Ekonomik yaptırımlardan bölge zarar görür”
Peki ‘Bağımsızlık Referandumu’nun ardından Türkiye ekonomik yaptırımlarda bulunacak mı?
Yaptırımların iki yönlü işleyen bir mekanizma olduğunu, Türkiye'nin ekonomik yaptırımlar uygulaması halinde, getirisinin götürüsünden daha çok olacağını düşündüğünü belirten Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serhat Güvenç, bu bölge ile ekonomik ilişkiler içinde olan kesimin bu durumdan zarar göreceğini ifade etti. Güvenç, Türkiye'nin normal ekonomik şartlarda bu konulardan çok etkilenmeyeceğini ancak Rusya ile domates meselesi gibi konular yüzünden sıkıntılar yaşandığını hatırlatıyor. Uzman, Almanya'nın Türkiye'ye bir takım yaptırımlar uyguladığı bir dönemde, yani olağandışı ekonomik koşullarda bu tür yaptırımların Türkiye'de bir takım kesimleri olumsuz etkileme ihtimalinin normal şartlara göre daha yüksek olduğunu belirtti.
“Türkiye referanduma kısa sürede, çok üst bir perdeden tepki verdi”
Bağımsızlık referandumunun bir karara, bir ilana dönüşmesinin işleri daha da sertleştireceğini vurgulayan Prof. Dr. Serhat Güvenç, Türkiye’nin referanduma kısa sürede ve çok üst bir perdeden bir tepki verdiğini belirtti. Referandumun olumlu sonuçlanmasının ardından yeni bir durumun ortaya çıktığını söyleyen Güvenç, “Bir sonraki aşama bağımsızlık ilanının ne zaman geleceği, Türkiye'nin politikası bu ilana kadar geçecek sürede yeniden nasıl şekillenecek ona bakacağız” dedi.
Türkiye'nin IKBY’nin bağımsızlık referandumuna karşı en sert ifadeler kullanan ülke olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Serhat Güvenç, İsrail dışında Kürtlerin bağımsızlığını alenen destekleyen hiçbir ülkenin olmadığını ifade etti. Bu durumun Türkiye açısından yeni koalisyonlar kurmak için fırsat olduğunu söyleyen Güvenç, bu koalisyonların nasıl şekilleneceğinin zaman içinde görüleceğini kaydetti. Burada asıl önemli olanın Erbil’in tutumu olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Serhat Güvenç, referandumda bağımsızlık yetkisinin alındığını, bu yetkinin ne zaman ve hangi çapta kullanılacağının Türkiye'nin bir sonraki aşamada tepkisinin de dozunu belirleyeceğini sözlerine ekledi.